X

Fonksiyonel tıp nedir: Bütüncül ve bireysel bir tıp yaklaşımı

Fonksiyonel tıp modeli, hastaları ve doktorları hastalığın altında yatan nedenleri ele almak ve en uygun sağlığa, iyileşmeye kavuşmak için birlikte çalışmaya teşvik eden, bireyselleştirilmiş, hasta merkezli ve bilim temelli bir yaklaşımdır. Her kişinin genetik, biyokimyasal ve yaşam tarzı faktörlerinin ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.

Fonksiyonel tıp, okulda okuduğumuz ve bildiğimiz tıptan bambaşka ya da farklı bir alternatif tıp değildir. Klasik tıbbın hem yoğunluğu hem de bakış açısı nedeniyle odaklanamadığı kronik ve komplike hastalıklarda farklı bir yaklaşımla, sorunların altında yatan nedenler, beslenme, yaşam şekli, duygusal ve genetik yapı bir arada değerlendirilir, kişi tümü için desteklenerek sağlığına kavuşur ve en önemlisi, bu sağlığı sürdürmeyi öğrenir.

Fonksiyonel tıpta hastalıklar hakkındaki standart bilgiler kullanılmaz, yalnızca bununla birlikte tüm tıp eğitimi boyunca edinilen bilgileri ve bunların arasında kurulan bağlantıları bir araya getirmek, hastaya ve sisteme bütün olarak bakmak önemlidir. Vücudun dengesini bozan biyolojik, fizyolojik, genetik ve hormonal sebepler değerlendirilir. Aslında bizim hastalık dediğimiz durumlar vücudun uyumunun ve iç dengesinin içeriden veya dışarıdan gelen sebeplerden dolayı bozulmasıdır. Ve bunlar da çoğu zaman engellenebilir ya da düzeltilebilir. Dolayısıyla, ana nedenlere yönelmek iyileşmede farklı ve önemli bir bakış açısıdır.

Önemli iki farklı yaklaşımdan biri, rahatsızlıkların ve hastalıkların altta yatan daha derin biyolojik ve fizyopatolojik sebeplerini ortaya çıkarmaya çalışması ve buna yönelik tedaviler uygulaması, diğeri de her değerlendirme ve tedavi yaklaşımında kişiye özel olmaya çalışmasıdır. Bu süreçte, hastaya tanı koymaya odaklanılmadan, bu şikayetlere sahip olan kişinin anlaşılması ve bu kişinin biyolojik sistemlerinde nelerin eksik ya da gereği gibi çalışmadığını tespit etmek çok önemlidir.

Her hastamızda incelemeye çalıştığımız, birbiriyle sürekli bağlantı ve etkileşim halinde olan 6 sistem şöyledir: Sindirim ve gastrointestinal sistem, kardiyometabolik sistem, detoksifikasyon, enerji üretimi, bağışıklık sistemi ve hormonlar. Bu sistemlerin sağlıklı çalışmasının ne kadar önemli olduğunu anlatmak, bağlantıları açıklamak ve ilişkileri birleştirmek, hasta açısından da önemli bir eğitim ve motivasyon kaynağı olmaktadır.

Peki, bu sistemleri nasıl değerlendiriyoruz? Elbette öncelikle klinik değerlendirme çok önemlidir. Bu nedenle, hastaların gelmeden önce doldurdukları detaylı formların doktor ve diğer ekip tarafından değerlendirilmesi ve hasta görüşmesinin en etkin şekilde geçmesi, yine fonksiyonel tıbbın fark yaratan yaklaşımlarından biridir. Burada sözü geçen sistemler ve onlarla ilgili olan şikayet ve belirtiler iyi değerlendirilir. Laboratuvar kısmında bu sistemlerin her biri için klasik tıpta kullandığımız test yöntemlerinin yanında, gıda duyarlılıkları, dışkı analizi, hormonların daha detaylı değerlendirilmesi, bazı genetik varyasyonların ortaya çıkarılması, risk faktörlerinin belirlenmesi, çevresel toksinlerin vücutta yarattığı hasar, uzun süre devam eden kronik hastalıkların vücutta, özellikle de hücresel düzeyde yarattığı hasarın değerlendirilmesi gibi bazı önemli ek değerlendirmeleri de içerir. Uzun süredir devam eden sorunlarımızın niteliğine göre stres kimyasının test edilmesi, sindirim sistemiyle ilgili biraz daha detaylı testlerin yapılması, özellikle bağırsak florası ve fonksiyonlarının değerlendirilmesi, detoksifikasyon yollarının ve metabolizmanın değerlendirilmesi, tedavi planında, özellikle çözülememiş ve kronikleşmiş sorunlarda çok destekleyici yeni yaklaşımlardır.

Fonksiyonel tıp bütünsel ve bireysel yaklaşır. Bütünsel yaklaşımın içinde vücuttaki tüm sistemleri bütün olarak ele almanın yanında, kişinin zihinsel, duygusal ve ruhsal sağlığına da bütünsel yaklaşılır. Böylelikle fonksiyonel tıp hastayı bütün olarak değerlendirirken, özellikle kronik kompleks hastalıkların önlenmesi ve erken aşamada iyileşme yoluna gidilmesi için altta yatan nedenleri bularak, bu bilgileri kişinin yaşam değişikliğine adapte eder.

Hastalıkların geldiği yoldan geri dönmesini amaçlayan bir sağlık yaklaşımıdır. Temel fizyolojik fonksiyonların dengelenmesi ana yaklaşımlardan biridir. Zemin hazırlayıcılar, tetikleyiciler, bozucu faktörler ve tüm yaşam şekli hastayla birlikte değerlendirilir. Karın bölgesi yağlanmasının hormonal sisteme etkisi, ağız sağlığının sindirim sistemindeki rolü, yiyeceklerin hormon bozucu etkileri, yorgunluğun altında yatan toksik yük fazlalığı, bağırsak sağlığının bağışıklık sistemine etkileri, vitamin ve minerallerin metabolizmadaki kritik rolleri, bütün olarak değerlendirme ve iyileştirme yaklaşımına birkaç örnektir.

Yukarıda bahsettiğimiz birbiriyle ilişkili 6 sistemi iyileştirirken, 5 yaşam şeklini de, hem kendi genetik yapımıza ve çevresel koşullarımıza hem de bilimsel verilere göre yeniden düzenlemeye çalışıyoruz. Beslenme, uyku, stres yönetimi, fiziksel aktivite ve ilişkiler, yaşam şeklimizin en önemli parçalarıdır.

Kapsamlı ve bilimsel çalışmalara katkıda bulunan en önemli fonksiyonel tıp merkezi, Cleveland Clinic’de Dr. Mark Hyman liderliğinde kurulmuştur. 2014 yılında kurulan bu klinik yaklaşık 40 kişilik ekiple çalışmalarına devam etmektedir. Cleveland Clinic FT bölümünün 5 yıl boyunca sürdürdüğü bir çalışmada, sözünü ettiğimiz tüm biyolojik sistemlere bütün olarak bakış ve yaşam şekli tıbbi uygulamalarıyla hastaların kronik hastalıklarını daha iyi kontrol ettikleri ve yaşam kalitelerini artırdıkları gösterilmiştir.

Dr. Hyman’ın son zamanlarda gündeme getirdiği uzun yaşamın (longevity) yol haritası da, fonksiyonel tıbbın hastalarla birlikte çalıştığı ve son bilimsel çalışmaları günlük yaşamımıza ve bakış açımıza nasıl yerleştireceğimizi anlattığı alanlardan birisidir. Uzun ve sağlıklı yaşamak için de, yine bahsettiğimiz sistemleri sağlıklı tutmamız ve yaşam şeklimizi kalıcı olarak kendimize göre düzenlememiz gerekmektedir. Uzun yaşamın sırlarına baktığımızda, karşımıza yine önlememiz ve düzeltmemiz gereken kronik kök sebepler çıkıyor: İnsülin direnci, kalp ve damar hastalıkları ve bunlardan korunma, enflamasyon, kanser ve koruyucu yaklaşımlar, iyi bir detoksifikasyon, hormonlar, optimal bir bağışıklık sistemi, sağlıklı bir beyin ve hepsi için yine yaşam şekli düzenlemeleri gerekiyor.

Yeni yaratıcı tedavilerin yanında kadim bilgileri de unutmamak gerekiyor. Pepsin terapileri, eksozom tedavileri, infrared sauna ve soğuk tedavisi yanında, doğal, sağlıklı beslenme, keyifli ve doyurucu sosyal yaşam, yeterli ve huzurlu bir uyku, orta düzeyde sağlıklı egzersiz, anlam ve amaç oluşturma, farkındalığı ve mutluluğu artıracak çalışmalar, uzun ve tatmin edici bir yaşamın temelidir.

Son olarak; fonksiyonel tıp yaklaşımında belki de en önemli fark yaratan uygulama, hasta ve doktor arasındaki ilişkinin değişimi ya da doğru ve etkili olana dönüşüdür. Hastaya ayrılan zaman, dinleme, anlama, ilişki kurma, empati, sevgi, ümit, motivasyon ve telkin, pek çok testten daha güçlüdür.

Doktor William Ossler’ın dediği gibi, “Tıp bir belirsizlikler bilimi ve olasılıklar sanatıdır.”

İrem Ergün: Amerikan Hastanesi Fonksiyonel Tıp Bölümü Başkanı Fonksiyonel Tıp Doktoru olan İrem Ergün, tıp eğitimini Ankara Üniversitesi’nde aldıktan ve Başkent Üniversitesi’nde MBA; Marmara Üniversitesi’nde Sağlık Yönetimi Doktorası yaptıktan sonra Cleveland Fonksiyonel Tıp Merkezi Eğitimi (2017), IFM AFMCP Course, 6 modules (2018), Holistik Bioregülasyon Terapileri (2017-2018) ile eğitimini tamamlamıştır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale