dummy

Fonksiyonel beslenmede nelere dikkat etmek gerekiyor?

Sahip olduğumuz biyolojik sistemler birbirleriyle belirli bir ritim ve işbirliği içinde çalışır. Örneğin beynimiz bağırsaklarımızla, bağırsaklarımız da cildimizle iletişim halindedir ve ortaya çıkan herhangi bir rahatsızlık yalnızca semptomun görüldüğü alana ait olmayabilir. Vücudumuz biyolojik bir ekosistem ve dinamik bir iletişim ağına sahiptir. Fonksiyonel beslenme, birbiriyle etkileşimde olan biyolojik sistemlerdeki faktörleri kök sebepleriyle ele alarak değerlendiren, fonksiyonel tıbbın prensiplerini benimseyen bir pratiktir. Kişiye özel kapsamlı bir beslenme değerlendirmesi yapılarak, hastanın mevcut sağlık durumuna göre kişiselleştirilmiş ve bütün sistemleri ele alan bir çözümle yaklaşır. Bu yaklaşım, kişinin yaşam stiline ve ihtiyaçlarına uygun olarak biçimlendirilir.

dummydummy

Peki, fonksiyonel beslenme bunu nasıl yapar?

“Bir beslenme yaklaşımı nasıl olur da bir hastalığın kök sebebini çözüp sağlığı yeniden yapılandırabilir?” diye düşünebilirsiniz. İlk aşama beslenmenizde artık size iyi gelmeyen gıdaları tespit edip, uzaklaştırmak ve bu gıdaların yerine vücudun kendi kendini iyileştirme sistemlerini aktive edecek veya destekleyecek gıdaları yerleştirmektir. Örneğin, sağlıklı olduğunu bildiğimiz süt ve süt ürünleri sizin için bir intolerans sebebi olabilir. Özetle, sizin fonksiyonel beslenme programınız, sağlığınıza hizmet edebilecek ve bu sırada tüm bireysel ve biyolojik farklılıklarınızı emebilecek şekilde hazırlanır.

Fonksiyonel beslenme planının özellikleri

Yediğimiz her gıda şimdiki sağlığımıza bir mesaj ve gelecekteki sağlığımıza bir yatırımdır. Doğadan beslenmek, metabolizmamızı, sistemler arası iletişimi ve pozitif/negatif gen ifadesini doğrudan etkiler. Genlerimiz kaderimiz değildir. Doğru gıdalarla hangi geni aktive edip hangisini uykuda bırakacağımızı seçmek bizim elimizdedir. Bunu belirlemenin en doğru yolu da, eliminasyon diyetidir.

Eliminasyon diyeti

Eliminasyon diyeti, gıda intoleransı veya hassasiyeti olan kişilerin semptomlarına hangi gıdaların katkıda bulunduğunu belirlemelerine yardımcı olmak için kullanılan ve 4-6 hafta süren bir diyettir. Eliminasyon diyeti şişkinlik, gaz, ishal, kabızlık ve mide bulantısı gibi semptomları hafifleterek, vücuttaki enflamasyon seviyesini de azaltabilir.

Gökkuşağı renkleriyle beslenme

Fitokimyasallar ya da fitoesterler, bitkiler tarafından üretilen kimyasallardır. Bitkilere renk, tat ve koku verirler. Bitkileri pestisit ve çevresel etkenlerden korumakla beraber, her rengin kendine özgü faydaları vardır. Burada önemli olan, besinin tamamını tüketmektir. Mevsimine uygun çok çeşitli ve organik gıdalarla beslenmek, yiyecekleri doğa ile aramızdaki enstrümanlar olarak kullanmak biyolojik ritmimiz için yapabileceğimiz belki de en iyi şeydir.

Her öğünde doğru yağlara yer vermek

Konu yağ olduğunda, beslenmeden tamamen çıkartılması veya azaltılması gibi bir eğilim vardır. İşin aslı, vücudumuzun doğru fonksiyonları gösterebilmesi için yağ tüketimi gereklidir. Doğru yağ seçimimiz sayesinde yeterli enerjiyi alır, enflamasyonu azaltır, kalp sağlığını korur, A, D, E ve K vitamini gibi yağda çözünen vitaminlerin işini kolaylaştırırız. Rafine edilmemiş, soğuk sıkım zeytinyağı ve sade yağ (ghee) ilk tercihlerimizdendir. Zeytinyağı güçlü bir antioksidan olup, polifenollerce zengindir. Bunun yanı sıra, avokado, zeytin, yağlı balıklar, kuruyemişler ve yağlı tohumlara da beslenmede yer vermek esansiyel yağ alımı açısından büyük önem taşır.

Kahve, şeker ve alkol tüketimini azaltmak

Güncel araştırmalar, rafine şekerin tüketildikten sonra saatlerce bağışıklık sistemimizi baskılayabildiğini saptamıştır. Nişasta ve şekeri sınırlamak, ani insülin salınımını engelleyerek kan glukozunu regüle eder ve genel sağlık durumuna katkıda bulunur. Şeker, alkol ve kafein tüketimini azaltmak aynı zamanda vücuttaki enflamasyonu azaltarak, obezite, Tip 2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları gibi kronik hastalıklara yol açma riskini de azaltır.

Süt ve süt ürünlerini kısıtlamak

Süt ve süt ürünleri, gluten, soya ve alkol, tolere edilmesi zor gıdalar arasında sayılabilirler. Pek çoğumuz, içeriğindeki A1 kazein ve laktoz sebebiyle süt ve ürünlerine alerji/intolerans geliştirebiliriz. Günümüzde tükettiğimiz sütlerin içerisinde antibiyotik, büyüme faktörleri, alerjenik protein gibi katkı maddeleri olduğu için, süt doğal yapısından uzaklaşarak endüstriyelleşmiş bir besin haline gelmiştir. Vücuttaki enflamasyona sebep olabileceği için hassasiyet gösterdiğimiz veya gösterebileceğimiz gıdaları beslenme programımızdan uzaklaştırmak önceliklidir. Süt yerine bitkisel sütler tercih edilebilir. Kalsiyum açısından zengin olan koyu yapraklı yeşillere, sardalyaya, brokoliye, bademe beslenme düzeninizde daha çok yer verebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: A’dan Z’ye antienflamatuar beslenme: Hangi gıda sizi nasıl etkiliyor?

Dyt. Bercis Güner: Dyt. Bercis Güner, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2012 yılında mezun oldu. 2013 yılından beri Amerikan Hastanesi’nde klinik diyetisyen olarak görev yapan Güner, 2020 yılında Integrative and Functional Nutrition Academy’de fonksiyonel ve bütüncül beslenme eğitimini tamamladı. Dyt. Bercis Güner, Amerikan Hastanesi’nde Fonksiyonel Tıp, Dahiliye ve Code Lotus birimlerinin sorumlu diyetisyeni olarak klinik-poliklinik hasta takibi yapmaya devam etmektedir.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp