Gün içinde kendinizi sık sık sosyal medya hesaplarınızı kontrol ederken mi buluyorsunuz? Takip ettiğiniz hesapların paylaşımlarını kaçırmaktan mı korkuyorsunuz? O halde siz de çağımızın yeni sorunlarından FoMo’dan muzdarip olabilirsiniz. FoMo İngilizce “fear of missing out” kelimesinin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltma. Psikoloji literatüründe FoMO “sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu” olarak geçmektedir.
Evet, Facebook’un kurulduğu 2004 yılından beri sosyal medya hepimizin hayatının bir parçası. Çeşitli araştırmalar bize sosyal medya kullanımının beynimizde bulunan accumbens çekirdeği denen bir bölgeyi uyardığını gösteriyor. Bu bölgenin ödül, gülme, zevk, bağımlılık, ve plasebo etkisinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Örneğin Facebook’ta paylaştığımız fotoğraflarımızın beğeni kazanması beynimizdeki bu bölgeye etki ediyor ve bizi sosyal medya bağımlısı yapıyor olabilir. Sosyal medyanın üzerimizde yarattığı bağımlılık duygusu, başka insanların ne yaptığına dair duyduğumuz merakla birleşiyor ve ortaya FoMo çıkıyor. Peki bu durumla nasıl başa çıkabiliriz?
FoMo ile başa çıkmak için öneriler
- Sosyal medyada başkalarının hayatını neden bu kadar merak ettiğinizi analiz edin. Takip ettiğiniz insanların hayatlarının sizden daha mı iyi olduğunu düşünüyorsunuz? Başkalarının hayatlarına bu kadar odaklanmak yerine kendi hayatınıza odaklanmaya gayret edin.
- Gün içinde sosyal medya kullanımınıza bir limit koyun. Örneğin günde sadece 1 saat kullanın ve bu kurala uyun. Yine haftada bir gün dijital detoks yapın ve internete hiç girmeyin.
- Sosyal medyada takip ettiğiniz insanların sizden daha eğlenceli hayatları olduğunu düşünüp bundan rahatsızlık duymanızın nedeni, hayatınızdaki eğlence eksikliği olabilir. Eğer durum buysa hayatınızı daha eğlenceli hale getirecek aktivitelerde bulunabilirsiniz. Örneğin bir dans kursuna yazılabilir ya da daha önce hiç denemediğiniz bir spora başlayabilirsiniz.
- Arkadaşlarınızla buluştuğunuzda akıllı telefon kullanmama kuralını uygulayın. Böylelikle gözünüz sosyal medya hesaplarınızda değil arkadaşlarınızda olacaktır.
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçip, sosyal medyanın gerçekleri yansıtmadığını iyice özümseyin. Evet o takip ettiğiniz, durmadan dünyanın en güzel noktalarından paylaşımlar yapan kişinin de sorunları var. Instagram’da ya da Facebook’ta insanların hayatlarının sadece en güzel kısımlarını paylaştığını unutmayın.
Elbette sosyal medyanın güzel tarafları da var. Hayatın çoğu alanında olduğu gibi sosyal medya kullanırken de dengeli olmaya özen göstermeli ve FoMo’nun hayatımızı ele geçirmesine izin vermemeliyiz. Sizlere sosyal medyayı dengeli kullandığınız günler diliyorum.
2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: 21. yüzyıl bencillik çağı mı: Tüketim toplumu ve egoizm arasındaki ilişki