X

Follow Up: Farklı sektörlerin uzmanlarının şıklık anlayışları ve önerileri

Uplifers olarak sektörlerin farklı alanlarına dair fikir sahibi olabilmek ve sektörün önde gelen isimlerinin fikirlerine yer verebilmek için hazırladığımız Follow Up köşesinde bu ay, farklı sektörlerin önde gelen isimleriyle şıklık anlayışları ve önerileri üzerine konuştuk.

Farklı Sektördeki Uzmanların Şıklık Anlayışı

Deniz Ulus

Modasor.com

Genel Müdür

https://twitter.com/ulus_deniz

1.  “Şık” kelimesinin tanımı nedir?

Ben şıklığı “stil sahibi olmak” olarak yorumluyorum. Şık olmak, taşıdığınız parçaların sizin enerjinizin bir parçası olması; yaratıcılığınızı ve sizi ifade etmesi demek. Bu nedenle şıklık ve stil kişiye özeldir; her şeyiyle birebir aynı kıyafeti giyen iki kişiden birini şık bulup diğerini hiç beğenmeyebilirsiniz! Bu da bize, aslında kıyafetin kendimizin bir uzantısı olması gerektiğini gösteriyor.

2.  Hem şık hem rahat olmak mümkün mü?

Hem şık, hem rahat olmak tabii ki mümkün. Bunu sağlamanın yolu ise, o sabah dolabınızın karşısına geçtiğinizde nasıl bir enerji vermek istediğinize karar vermekten geçiyor. Mesela o gün rahat olmak istiyorsanız, size rahatlığı en fazla çağrıştıran parçayla başlayıp, kombininizi onun üzerine inşa edebilirsiniz. 🙂 Ben özellikle giyinmeye sade ve rahat bir jeanle başlayıp, renkli bir ceket, dolgu topuk ayakkabı veya baskılı t-shirtlerden oluşmuş bir kombinle sonuca gitmeyi çok seviyorum.

3.  “Less is more” felsefesine katılıyor musunuz? Yoksa şıklıkta abartının yeri var mı?

“Less is more” felsefesine katılıyorum; ancak bu felsefeyi kıyafetin bütününe bakarak uygulamak gerekir. İdeal bir kombine ne tek parça bir şey ekleyebilmeli, ne de çıkarabilmelisiniz. Ne eksik, ne de fazla olmalı. Bunu doğru bir şekilde uygulayabilmek içinse çok denemek ve çok kombinlemek gerekiyor. Stil sahibi olan bir kadın kendisi için doğru “less is more” miktarını anlayabilmeli ve bunu her kombinde uygulayabilmelidir.

4.   Şık olmak için favori outfitiniz nedir?

En sevdiğim parçalardan biri “blazer ceket”. Özellikle sonbahar gelirken farklı renklerdeki blazer ceketleri, skinny jeanler veya elbise-kemer kombinleriyle tamamlamayı çok seviyorum.

5.   Sade/rahat ve şık tanımınız nedir?

Sade ve şık bir görünüm için, üzerinizde tek bir unutulmaz parça olmalı diye düşünüyorum. Çok sade ve düz renk bir trikoyu, yine düz bir jeanle tamamlayıp, üzerine kombinin anahtar parçası olarak taşlı bir kolye kullanabilirsiniz mesela. Veya düz beyaz bir t-shirtü, uzun ve renkli bir etekle tamamlayabilirsiniz. Burada amaç sade ve gösterişli parçalar arasında bir uyum yaratabilmek olmalı.

6.  Aksesuar şıklığın tamamlayıcısı mıdır yoksa sıfır aksesuarla şık olmak mümkün müdür?

Aksesuar, yaptığınız kombinin içindeki diğer parçalar kadar temel ve tamamlayıcı bir parçadır aslında. Örneğin; aynı siyah elbiseyi yan yana 5 kişiye giydirip, farklı stillerde aksesuarlar kullanarak çok farklı tarzlar yaratabilirsiniz. Aksesuar kullanmak yaratıcılığı da geliştirir ve kombinin daha fazla size ait olmasını sağlar. Kıyafete daha fazla kendinizi katabilirsiniz. Bu nedenle aksesuar mutlaka gerekli bana göre.

7.   Uplifers okuyucularına şıklık konusundaki tavsiyeleriniz nelerdir?

Şıklık konusundaki tavsiyem; moda akımları, markalar ve indirimler gibi anlık etkilerden ziyade, sürekli deneyerek ve kendi yaratıcılıklarını kullanarak stil sahibi olmayı amaçlamaları olur. Dünyanın en iyi tasarımcısının en iyi kıyafeti bile size uygun değilse ya da sizi yansıtmıyorsa güzel bir enerji vermeyecektir. Bu nedenle tavsiyem korkmadan sürekli farklı kombinler deneyerek kendi tarzlarını oluşturmaları ve bunu geliştirmeleri olacaktır.

Farklı Sektördeki Uzmanların Şıklık Anlayışı

Bengü Erdenen 

Intersport

Marka ve Pazarlama Müdürü

https://twitter.com/BenguErdenen

1.“Şık” kelimesinin tanımı nedir?

Bana göre şık kelimesinin tanımı zarafet ve kendine yakıştırmak.

 2. Hem şık hem rahat olmak mümkün mü?

Şık olmak için rahatlıktan vazgeçmek gerekmiyor bence; hatta tam tersi ben her zaman ağır parçalarla rahat t-shirt veya gömlekleri kombinleyerek giyinmeyi seviyorum. Spor sektöründe olduğum için şık gömleklerin, pantolonların altına rengarenk spor ayakkabılar giymeyi seviyorum.

3. “Less is more” felsefesine katılıyor musunuz? Yoksa şıklıkta abartının yeri var mı?

Bu hem yerine hem de o günkü ruh halime göre değişiyor. Bazen sadelik güzel, ama özellikle aksesuarlarla kıyafetimin havasını değiştiririm.

4. Şık olmak için favori outfitiniz nedir?

Dar kesim etek üzerine bol gömlek veya bluz.

5. Sade/rahat ve şık tanımınız nedir?

Gösterişe önem vermeden güzelliği yakalamak bana göre.

6. Aksesuar şıklığın tamamlayıcısı mıdır yoksa sıfır aksesuarla şık olmak mümkün müdür?

En sevdiğim şey en sade kıyafetleri aksesuarlarla şıklaştırmaktır.

7. Uplifers okuyucularına şıklık konusundaki tavsiyeleriniz nelerdir?

Klasik parçaları mutlaka dolapta bulundurmak gerekiyor.

Farklı Sektördeki Uzmanların Şıklık Anlayışı

Ceylan Yeniacun Şimşek

Cosmopolitan, Türkiye

Editör

 https://twitter.com/ceylanyeniacun

1.“Şık” kelimesinin tanımı nedir?

Benim için şık kelimesi, biraz klişe olacak ama trendleri kendi stiline uyarlarken aynı zamanda moda kurbanı olmamak anlamına geliyor.

2. Hem şık hem rahat olmak mümkün mü?

Tabii ki mümkün. Özellikle şıklığın bir çift stilettodan ibaret olmadığını bir anlasak her şey çok daha güzel olacak. Hafta sonları alışveriş merkezlerinde yüksek topuklularla yürümeye çalışan genç kızları görünce çok üzülüyorum. Uzun saatler dolaşmak niyetindeysek hem şık hem de rahat olabileceğimizin bilincinde olmalıyız. Bazen ten renginize uygun seçeceğiniz kırmızı tonlardaki rujunuzla bile çok şık görünebilirsiniz.

3. “Less is more” felsefesine katılıyor musunuz? Yoksa şıklıkta abartının yeri var mı?

Bence bu durum o anki ruh halimizle alakalı. Bazen abartısız olmak isteriz bazen de dolabımızda ne var ne yok giymek isteriz. Ben abartmamaktan yanayım ama büyük konuşmamakta fayda var. Birkaç sezon sonra abartı modası olur bir bakmışız gözümüz alışmış.

4. Şık olmak için favori outfitiniz nedir?

Nereye gittiğime bağlı olarak değişir. Örneğin; eşimle özel bir günümüzde yemeğe çıkacaksak; vücudu saran mini ya da dizde bir elbise, stiletto’larım (arabadan inip mekana gireceksem:) ) ve kıyafetimi tamamlayacak ışıltılı bir kolye ya da küpe takarım. Sıradan bir ofis günüyse skinny jean, ince bir triko ve bootie’lerimle  kendimi çok iyi hissederim.

5. Sade/rahat ve şık tanımınız nedir?

Bu sorunun cevabını diğer sorularda verdiğimi düşünüyorum:)

6. Aksesuar şıklığın tamamlayıcısı mıdır yoksa sıfır aksesuarla şık olmak mümkün müdür?

Aksesuarı çok seven biri olarak aksesuarların şıklığın tamamlayıcısı olduklarını düşünüyorum. Jean, tişört giydiğinizde bile boynunuza öyle bir kolye takarsınız ki o gün tüm dikkatleri üzerinize çekersiniz. Yine de abartmamakta fayda var.

7. Uplifers okuyucularına şıklık konusundaki tavsiyeleriniz nelerdir?

İçinizden geldiği gibi giyinin. Ben gardırobun karşısında ne kadar az zaman geçirirsem, dışarı çıktığımda kendimi o kadar şık ve iyi hissediyorum. “Ne giyeceğim?” sorusuna fazla kafa yorduğumuzda sonuç genellikle hüsran oluyor. Ayrıca ucuz ve pahalıyı karıştırmaktan çekinmeyin. Marka çantanızı, Beyoğlu’nda pasajdan aldığınız tişörtle kombinlemeyi deneyin.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale