X

Çevrimiçi flört uygulamalarında sorulacak sorular ve dikkat edilmesi gerekenler

Değişen dünya düzeni ve hızla gelişen teknoloji sayesinde, günümüzde aşkı bulmanın veya potansiyel bir partner ile tanışıp konuşmanın en yaygın yollarından biri çevrimiçi flört uygulamaları… Mobil uygulamalar ya da sanal ortamlarda, bilinçli olarak seçtiğiniz ya da aplikasyonun algoritması ile sizi eşleştirdiği olası partnerinizle kolayca sohbet edip birbirinizi tanıyabilirsiniz. Belki çoktan bu tür uygulamaları kullanmaya başladınız, hatta belki de hayatınızın aşkını bir mobil flört uygulamasına borçlusunuz… Belki de hala nasıl kullanacağınız konusunda emin değilsiniz… Elbette ki hepsi olabilir…

İlginizi çekebilir: Aşık edecek sorular ile kalplerin sırrı çözülsün!

Bu kadar yaygınlaşan flört uygulamaları varken biz de bu konuyu farklı bir açıdan ele almak istedik ve hem flörte sorulacak sorular başlığını hem de çevrimiçi flört esnasında dikkat etmeniz gereken durumları sizler için bir araya getirdik. Hem daha güvenli bir çevrimiçi flört deneyimi yaşamak hem de ‘acaba ne konuşsam’ derdinden kurtularak rahatça sohbet etmek için yazımızın devamından ilham alabilirsiniz. İşte dijital flörtte sorulacak sorular ve flört uygulamalarında dikkat etmeniz gereken ‘kırmızı bayraklar’…

Dijital flörtte sorulacak sorular

Önce, sorularla başlayalım. Hem karşınızdaki kişiyi daha yakından tanımanıza yardımcı olacak hem de sohbetin kesintisiz ve eğlenceli bir şekilde devam etmenizi sağlayacak sorular:

1. Eğer istediğin bir yere şu anda ışınlanabilseydin, nereye gitmeyi seçerdin ve orada ne yapardın?

2. Hangi kurgusal karakterle bir gün geçirmeyi isterdin, neden?

3. En son katıldığın etkinlik (konser, festival, workshop vb.) neydi ve nasıl geçti?

4. Eğer bir kitap karakteriyle buluşma fırsatın olsaydı, kiminle buluşmak isterdin?

5. İnsanların tümünün sahip olacağı bir özel yetenek olsa -herkes aynı anda sahip olacak- bunun ne olmasını ya da ne olmamasını isterdin?

6. Mümkün olsa geçmişte mi gelecekte mi yaşamak isterdin?

7. Kendinle ilgili en sevdiğin ve sevmediğin özelliğin ne?

8. Hayatında yaptığın en büyük ‘çılgınlık’ sence neydi?

9. En son ne zaman ve ne için ağladın?

10. Yaşayan veya vefat etmiş, sana bugüne kadar en çok ilhamı aşılayan kişi kim?

11. Hayatın bir film olsa, seni kimin canlandırmasını isterdin?

12. En yakınındaki insanlar senin ‘en sinir bozucu’ özelliğin olarak neyi söyler?

13. Hayata bakış açını değiştiren bir film, dizi ya da kitap var mı?

14. Kendinle baş başa vakit geçirmeyi sever misin?

15. En son ne zaman bir şeyi ilk defa yaptın (ya da yeni bir şey denedin) ve bu neydi?

16. Hep yapmak istediğin ama bir türlü cesaret edemediğin bir şey var mı?

17. ‘Ölmeden önce kesinlikle görmeliyim’ dediğin yer neresi?

18. ‘Keşke daha önce yapsaydım’ dediğin bir deneyimin var mı?

19. Eğer hayvanlarla konuşabilseydin, hangi hayvana, ilk neyi sormayı isterdin?

20. Bir sabah uyandın ve bambaşka bir ülkede tek başınasın ve oraya nasıl geldiğini, orada ne yaptığını bilmiyorsun. İlk kimi arardın?

21. Eğer bir kıyamet senaryosu gerçek olsaydı ve sadece bir şeyi kurtarabilseydin, neyi seçerdin?

22. Çocukluğundan neyi ya da kimi bugününe taşımak isterdin?

23. En son neye katıla katıla güldün?

24. Hiç unutamadığın bir tatil deneyimin var mı?

25. Hangi ünlü çiftin ilişkisine benzer bir ilişki yaşamak isterdin?

26. Spontane planlardan hoşlanır mısın?

27. Sence aşkın ‘dili’ ne?

28. Bir ilişkide asla tahammül edemediğin bir şey var mı?

29. Sence bir ilişkinin kilometre taşları neler?

30. Zıt kutupların birbirine çektiğine inanıyor musun, yoksa sence benzerlikler farklılıklardan daha mı önemli?

31. İlk görüşte aşka inanır mısın?

32. Seni ilişkide karşı taraftan soğutan şeyler neler?

32. Sana göre bir ilişkinin ‘oturmuş’ olduğunu gösteren belirtiler neler?

33. İlişkide seni rahatsız eden bir şey olduğunda bunu direkt dile getirir misin yoksa bir süre bekler misin?

34. Bugüne kadar yaşadığın bir ilişkinin sana öğrettiği en önemli şey neydi?

35. Ve bonus; yüz yüze görüşelim mi? 🙂 Bu son soru elbette ki iletişiminizin nasıl ilerlediğine ve sizin sorduğunuz sorulara karşılık aldığınız cevaplardan nasıl etkilendiğinize bağlı.

Eğer, ortak bir dil yakaladığınızı, anlaştığınızı ve birbirinize uyumlu olduğunuzu düşünüyorsanız elbette ki aranızdaki iletişimi ilerletmek ve görüşmek isteyebilirsiniz. Ancak, belirtmekte fayda var ki online bir uygulama üzerinden yazıştığınız, konuştuğunuz birinin, gerçekte de tam olarak nasıl biri olduğunu tahmin etmek ve tam anlamıyla güvenip güvenmemeniz gerektiğini bilmek zor. Bu nedenle birtakım belirtilere dikkat edebilirsiniz. Gelin, bir de flört uygulamalarındaki kırmızı bayraklara göz atalım.

İlginizi çekebilir: Tanışma soruları: Karşınızdaki kişiyi tanımak için sorulacak sorular

Flört uygulamalarındaki kırmızı bayraklar

Aşağıdaki belirtiler; flört uygulamalarında ‘kırmızı bayraklar’ olarak nitelendirilebilir. Bu kırmızı bayrakların, yani tehlikeli belirtilerin, farkına varmak, güvenli ve sağlıklı bir çevrimiçi flört deneyimi için oldukça önemli. İşte dikkat etmeniz gerekenler:

  • Konuştuğunuz kişinin profilinde ilgisiz bir profil resmi varsa; örneğin, bir hayvan, nesne ya da manzara fotoğrafı gibi, bu durum yüzde yüz kesin olmamakla birlikte gerçek kimliğini gizliyor olması ile ilişkili olabilir.
  • Benzer bir şekilde, konuştuğunuz kişi sizinle buluşmamak için sürekli bahaneler uyduruyor ve yüz yüze görüşmekten kaçınıyorsa, bu da profilinde fotoğrafları bulunan kişi ile gerçekte aynı kişi olmadığı anlamına geliyor olabilir.
  • Konuştuğunuz kişi, bir görünüp bir kayboluyorsa ve sürekli bir iletişim kopukluğu yaşıyorsanız, bu da bir kırmızı bayrak olabilir.
  • Sizinle paylaştığı bilgilerle profil bilgilerinde tutarsızlık fark ediyorsanız; örneğin, yaşı, yaşadığı yer, işi ve benzeri gibi, dikkatli davranmanız gerekiyor demektir.
  • Flörtleştiğiniz kişi, bazı konularda çok hızlı davranıyorsa bu da gerçek anlamda güvenmeden önce bir kez daha düşünmenizde fayda var anlamına gelebilir. Örneğin, daha yeni konuşmaya başlamış olmanıza rağmen, cinsel içerikli sorular soruyor ya da müstehcen konular açıyorsa, bu da ciddiye almanız gereken bir kırmızı bayraktır.
  • Karşınızdaki kişi sizden birtakım fotoğraflar istiyor ya da uygunsuz içerikler talep ediyorsa, bu da konuşmaya devam etmemeniz ve o kişiye güvenmemeniz için bir çağrı olabilir.

Elbette ki bunların yanı sıra konuşurken sizi rahatsız eden, aklınızı kurcalayan birtakım durumlar yaşıyorsanız, içinize sinmiyorsa, size terbiyesiz ya da saygısızca davranıldığını hissediyorsanız bunlar da göz önünde bulundurmanız gereken kırmızı bayraklardır ve iletişimi daha fazla devam ettirmemek en doğru yaklaşım olabilir.

İlginizi çekebilir: Romantik ilişkilerde hemen fark edilemeyen kırmızı bayraklar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale