X

Fiziksel virüs mü, zihinsel virüs mü: İhtiyacımız olan şey belki de zihinsel inzivadır

İnsanlık bilinmezliğin endişesi içinde. En çok sorulan soru ise ne olacak?
Ben de bilmiyorum.
Tam da dönüşmemiz gereken yer burası.
Bitmesi gereken ilişkiler bitecek ve asıl görev başlayacak.
Bir kapı kapanacak ve başka bir kapı açılacak.
Belki de maneviyat, şükür duygusu artacak, öz değerler ortaya çıkacak.
Fırsatlar sunulacak, olasılıklar artacak.

Bilmiyoruz, bilmeyeceğiz, aslında hiçbir zaman bilmedik. Yaptığımız tüm planlar, programlar ertelendi ya da iptal oldu.
Aslında hiçbir zaman bilemedik, bildiğimizi zannettik. Bu aslında bir fırsat. Bilinmeyeni karşılamak, içine dalmak ve korkularımızla yüzleşmek için bir fırsat. Gerçek doğamızla uyum içinde olmak için bir fırsat.

Hayatımızı, ilişkilerimizi, duygularımızı hep kontrol etme ihtiyacı içinde olduk. Belki de NEFES’i bozduğumuz yer tam da burası. Anlamlar koyduk hayata. Ahlaki kurallarla kendimizin dışında bir varlık olduk. Çabalayarak kolayca ulaşabileceğimiz şeyleri kaçırdık. Direnç göstererek fırsatlar kaçırdık.

Çok çalışırsam başarılı olurum.
Yardımsever olursam iyi bir insan olurum.
Bu şekilde olursa daha güzel olur.
Daha iyisi olmalı, en iyisi olmalı…

Hep bir tanım, hep bir anlam. Üzüntüyü, kederi, acıyı, hüznü hep bastırdık. İstenmeyen bir durumla karşılaştığımızda iniş, çıkışa izin vermeden nefesimizi tuttuk ve yok saymayı seçtik. Şu anda da aynı şeyi yapıyoruz. Bastırmak için yüzlerce kitap, uygulama ve dönüşüm aracını seçiyoruz. Her birinin altında bir ARZU ve BEKLENTİ var.

Tam da burada sorgulanması gereken şey şu:

Ben bu hayatı nasıl yaşamak istiyorum?
Değerlerim neler?
Asıl gerçeğim ne?

Ortaya çıkan şey aslında içsel gücünü fark etmek. Uyum içinde ve teslimiyeti olan kişiler bu gücü çoktan eline aldılar. Hayatı sürekli kontrol etmeye çalışanlar ise tüm bu sürece tepki veriyor.

İçsel güç, kendinle iletişim kurmaya izin veriyor. Direnç göstermiyor, baskılamıyor. Beklentisizce yapılan nefes çalışmaları ve meditasyonlar haricinde tüm uygulamalar gücü bastırıyor. Çünkü tüm uygulamalı çalışmalar duyguları bastırmak için, değiştirmek ve dönüştürmek için.

Ben size şunu söylüyorum:

Fark et – İzin ver – Özgür bırak.
Bir korku, endişe, acı yaşıyorsan izin ver.
Onu bastırma. Hangi düşüncen bu duruma neden oluyor? İşte burayı sorgula.
Hiçbir zaman nötr düşüncen yoktur.
Her bir düşüncen öğrenilmişliklerle gelir.
O zaman korktuğun şey ne?
Yarattığın, tutunduğun düşünceler…
Doğru mu? Emin misin? Bu soruları sorduğunda yok olacaklar belki de.

Burada ki çağrı sevgili Gamze’nin dediği gibi ZİHİNSEL İNZİVA. Boş alanlar yaratın kendinize. Meditasyon yapın. 10 dakika bile olsa yalnız kalacağınız alanlar yaratın. İçeride bağıran, doyurulmayı bekleyen seslerle yüzleşin ve onları reddetmeyin. Duyguları bastırmayın. Durun ve onlara alan tanıyın. Bir ağrıyı bastırmaya çalışmak, o ağrıyı artırır. İlacı almak ağrıyı bastırır, dönüştürmez. Duygular da böyledir.

Kendine karşı nazik, dürüst, anlayışlı, dinleyeci, sevgi dolu, kabulleneci yaklaştığında gerçek dönüşüm ortaya çıkar. Kişisel dönüşüm burada başlar. Daha fazlasına ulaşmak isteğinin yerine, beyin neyin gerçek neyin illüzyon olduğunu keşfeder.

Tüm dünyanı uyanışına selam olsun…

İlginizi çekebilir: Belirsizliğin hafifliği: Nefesini bozan şey “kontrol etme” arzusu

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale