X

Finansal wellness nedir: Finansal durumunuzun hayatınız üzerindeki etkileri ve finansal wellness uygulamaları

Mutlu bir yaşamın fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak iyi hissetmekle mümkün olabileceğini artık hepimiz biliyoruz. Peki, para ve maddi kaynaklarımız bütünsel bir iyilik hali için önem taşıyor mu? Para gerçekten mutluluğu da beraberinde getiriyor mu? Finansal olarak iyi durumda olmak ve refah seviyemizin yüksek olması bütünsel iyilik halimizi nasıl etkiliyor? Harcama davranışlarımızı şekillendiren kişisel ve çevresel faktörler neler? Tüm bu soruların cevabı finansal wellnessta saklı. Finansal wellness nedir, hayatımıza olan etkileri nelerdir ve finansal wellness için yapılması gerekenleri sizler için derledik.

Finansal wellness nedir?

Finansal wellness, diğer bir deyişle finansal iyi oluş, bireyin finansal refahını sağlayabilmek için sahip olduğu finansal farkındalık, finansal okuryazarlık, finansal davranış ve finansal tatmin gibi kavramları kapsayan bir olgu. Bütünsel bir iyi oluşun vazgeçilmez parçalarından biri olan finansal wellness, parayla olan ilişkinizin farkında olmanıza, anlamanıza ve değerlendirmenize yardımcı oluyor.  

Uykuda olmadığımız zamanın büyük bir bölümünü para kazanmak için çalışarak geçiriyoruz. Bu nedenle de para kazanma ve harcama davranışlarımız, bu davranışlarla kazandığımız alışkanlıklarımız ve finansal kararlarımız kim olduğumuzla ve yaşam tarzımızla ilgili önemli ipuçları taşıyan olgular.

Finansal wellness neden önemli?

Mezun olduktan ve çalışma hayatına atıldıktan, kariyerimizde ilerleme kaydettikten bir süre sonra sadece para kazanıyor olmanın uzun vadede mutluluk getirmeyeceğinin farkına varıyoruz. İyi hissetmemizin para kazanmamızla doğru orantılı olduğunu düşünsek de, çalışma hayatının rutin akışına alıştıktan sonra parayla ilgili konular endişe ve stres kaynağı haline gelebiliyor. Finansal durumumuzun yaşam standardımız üzerinde belirleyici olması; bütünsel iyi oluşumuzu, kişilerarası ilişkilerimizi ve iş yerindeki performansımızı doğrudan etkiliyor. Kişinin finansal iyi oluşunun bu kadar fazla faktörle ilişkili olması, hem bireyin çalışma performansını hem de işverenleri olumsuz etkileyebiliyor. Parayla ilgili sürekli endişe taşımak, kişinin potansiyeline ulaşmasına engel olacağı için kariyeriyle ilgili de olumsuzlukları beraberinde getirebiliyor.  

Finansal wellness, bireyin finansal durumuna bütüncül bir çerçeveden yaklaşarak para kazanmanın ve harcamanın ötesinde, kişinin hayata olan bakışını, yaşam tarzını ve standartlarını, kariyer hedeflerini ve gelişimini, parayla olan ilişkimizin hayatın diğer alanlarındaki davranış ve düşünce kalıplarımızla nasıl etkileşim içinde olduğunu da kapsar.

Kişinin çalışma ve iş yaşamından tek beklentisi para kazanmak olduğunda, hayatıyla ilgili anlam ve amaç kaybı yaşayabilir. Hepimiz, daha tatmin edici bir yaşam için parayla olan ilişkimizi iyileştirmeye ihtiyaç duyuyoruz. Finansal wellness kavramı da tam da bu amaca hizmet ederek, birey olarak parayla olan uzun vadeli etkileşiminizi anlamlı bir ilişkiye dönüştürme ihtiyacınızı karşılama yolunda size yardımcı olabilecek altın bir anahtar gibi. 

Finansal wellness’ın 4 temel bileşeni

Finansal wellness kavramı; finansal farkındalık, finansal okuryazarlık, finansal davranış ve finansal tatmin olmak üzere 4 ana başlığın birleşiminden oluşuyor. Bu 4 temel bileşen, finansal wellnesın temelini oluşturuyor.

1. Finansal Farkındalık

Finansal farkındalık en basit haliyle mevcut finansal durumunuzu ilgilendiren her konuda bilinçli bir farkındalıkla adım atmanız anlamına geliyor. Çoğu insanın finansal konularda zorluk çekmesinin en temel nedeni, parayla ilgili kararlarında bilinçsiz ve o anki durumunun farkında olmadan hareket etmelerinden kaynaklanıyor. Her şeyin hızla değiştiği ve koşuşturma içinde geçen günlük yaşamlarımızda finansal konularda da biraz durup o anki durumumuzu değerlendirmeye ve duruma göre karar vermeye zaman ayıramıyoruz. Profesyonel anlamda finans alanında çalışan kişiler bile çoğu zaman var olan durumu değerlendirmektense, zamanlarını ellerindeki parayı daha fazla çoğaltmanın yollarını aramakla geçiriyor. Finansal farkındalık, duygusal ve durumsal farkındalık olmak üzere iki ayrı ama birbiriyle bağlantılı konseptten oluşuyor.

Finansal konulardaki duygusal farkındalık, aslında mevcut mali durumumuzun öznel bir değerlendirmesi. Finansal durumunuz hakkındaki duygularınız, hissettikleriniz ve bedeninizdeki duyumsamaları kapsayan duygusal farkındalık boyutu, korku, utanç, memnuniyet ve şükran gibi temel duyguları içeriyor.

Mevcut mali durumunuzla ilgili değerlendirmeniz tamamen size özel olduğu için, ne kadar varlıklı olduğunuzdan bağımsız olarak farklı duygular deneyimleyebilmeniz mümkün. Bu nedenle de gelir-gider dengesi sizinle eşit olan biriyle sizin hissettikleriniz arasında uçurumlar olabiliyor. Sosyal çevreniz ve kişisel faktörler, mevcut mali durumunuzun tetiklediği duygular üstünde önemli bir role sahip. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, hissettiklerinizin olumlu ya da olumsuz olmasından bağımsız olarak mevcut duygularınızın farkında olabilmek.

Finansal farkındalığın bir diğer önemli öğesi olan durumsal farkındalık ise basitçe mevcut finansal durumunuzun objektif bir değerlendirmesi olarak tanımlanabilir. Durumsal farkındalık, finansal durumunuzun gerçek durumu hakkında net ve tarafsız bir bakış açısıyla var olan durumu değerlendirmenizi içerir. Yani mevcut kazancınız, gelir durumunuz, banka hesaplarınızdaki varlıklarınız, kredileriniz ve diğer finansal yükümlülüklerinizin tamamıyla ilgili bilgi sahibi olmanız, durumsal farkındalığınızı oluşturuyor.

Kariyerimizde ilerledikçe, beklemediğimiz ve öngöremediğimiz çeşitli durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Benzer şekilde, finansal durumumuzun ve gelir-gider dengemizin istikrarlı şekilde ilerleyişini engelleyen çeşitli faktörler olabiliyor. Ödenmemiş kredi borçları, yeni bir kredi kartı, taşınma gibi beklenmedik harcamalar finansal dengemizi bozabiliyor. Finansal farkındalık, hayatın karşımıza çıkardığı engelleri, beklenmedik durumları ve öngörülebilir riskleri çok daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

Finansal farkındalığınızı geliştirmek için Japonların bütçe ve tasarruf sanatı olan Kakeibo’dan faydalanabilirsiniz.

2. Finansal okuryazarlık

Finansal wellnessın en önemli bileşenlerinden biri olan finansal okuryazarlık, finansal kararları verme konusunda bilgi ve beceri sahibi olma sürecini kapsıyor.

Matematik ya da fizik gibi okulda öğretilmeyen finansal okuryazarlık sonradan kazanılabilen ve kişinin ancak kendi çabasıyla edinebileceği bilgi ve becerilerden oluşuyor. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi finansal okuryazarlık becerisi de öyle hemen kazanılabilecek bir eidnim değil. Bu nedenle çaba ve araştırma gerektiriyor. Para, günlük yaşamımızın bir parçası olduğu için, sürekli kullanılan her şeyde olduğu gibi finansal okuryazarlık konusunda da kendinizi kolayca geliştirebilmeniz mümkün.

Finansal okuryazarlığınızı geliştirmenin en kolay yolu, finans kitaplarından ve online araçlardan yararlanmak. Finansal okuryazarlık söz konusu olduğunda yapabileceğiniz en önemli şey sadeliği hedeflemek olmalı. Unutmayın, fikir ne kadar sade, net ve basitse; hayata geçirme olasılığınız da o kadar artacaktır.

Finansal okuryazarlık konusunda kendinizi geliştirmek için aşağıdaki 6 alanı anlayabilmeniz önemli:

Bütçeleme

Bütçeleme, belirli bir süre boyunca gelir ve giderlerimizi takip etmek için kullandığımız bir araç. Aylık, üç aylık veya yıllık bütçenizi takip etmek ve hesaplamak, bütçelemenin en basit kuralı. Bütçelemeyi öğrenebilmek için, gelen ve giden paranın nereden geldiğini ve nereye gittiğini detaylı olarak takip etmeniz gerekiyor.

Kazancınız, elinize geçen paranın tamamını oluşturuyor ve kira, maaş, ailenizden gelen para gibi birden fazla kaynaktan sağlanabiliyor. Benzer şekilde giderleriniz de kira, yemek, eğlence ve ulaşım gibi başlıklar altında toplanabiliyor.

Özellikle kredi kartıyla yaptığınız harcamalarda, giderlerinizin ne kadarının hangi kalemde olduğunu takip etmekte zorlanabilirsiniz. Örneğin, eğlence için harcadığınız paranın az bir miktar olduğunu düşünürken arkadaş buluşmalarını, kahve masrafınızı, yemekleri, doğum günü harcamalarını hesaba kattığınızda giderinizin büyük bir kısmını eğlence masraflarınızın oluşturduğunu fark edebilirsiniz.

Bütçe planı oluşturmanın ve bütçelemeyi öğrenmenin amacı tahmini varsayımlar üstünden değil rakamların söylediği bir değerlendirme üzerinden finansal durumunuzu daha objektif şekilde değerlendirebilmeniz. Paranızın nereden gelip nereye gittiğini gördükten sonra, alışkanlıklarınızı değiştirmek için adımlar atmaya başlayabilirsiniz.

Birikim

Finansal wellnessı güçlendirmek için yapmanız gerekenlerle ilgili verilen tavsiyeler arasında en tanıdık olduğunuz kavram birikim yapmak olabilir. Tasarrufla doğrudan ilişkili olan birikimin formülü aslında çok basit:

Toplam Kazanç – Toplam Harcama = Birikim

Birikim yapabilmenin formülü çok basit olsa da, uygulaması her zaman o kadar kolay olmayabiliyor. Bunun başlıca sebebi hiç şüphesiz, daha fazla kazandıkça daha fazla harcama ve yaşam standardımızı kazancımıza göre belirleme eğiliminde olmamız. Oysa formülde de apaçık göründüğü gibi, birikim yapabilmek için ya kazancımızı artırmamız ya da harcamalarımızı azaltmamız gerekiyor. Tabii her ikisini de yapabiliyorsanız, birikiminizin tadından yenmez!

Şaka bir yana, her ay yaptığınız birikim miktarınız finansal wellnessınız üzerinde oldukça önemli bir role sahip. Harcamanın takdir edildiği ve tüketim kültürünün domine ettiği bir dünyada yaşıyoruz. İnternette gezinirken sağdan soldan fırlayan reklamlar, satın almamız için teşvik eden ‘yukarı kaydırmalı’ storyler, telefonumuzu her an meşgul eden indirim SMS’leri uyanık kaldığımız her dakikayı para harcayarak geçirmemizi, ihtiyacımız olmayan onlarca ürünü satın almamızı ve tüketim kültürüne katkıda bulunmamızı tetikliyor. Çevremizdeki bu kadar uyaranla ne kadar iyi başa çıktığımızın ve kendimizi koruyabildiğimizin önemli bir göstergesi olan birikimlerimiz, finansal iyi oluşumuzu güçlendiren bir olgu.

Çoğumuz, daha fazla kazanmanın daha fazla birikimle doğru orantılı olduğunu düşünüyoruz. Ancak yaşam tarzımızı kazancımıza göre şekillendirdiğimizi düşünürseniz, tasarruf etmeden birikim yapabilmenin ne yazık ki mümkün olmadığını görebilirsiniz.

Kazancınızla birlikte yaşam standartlarınızın yükselmesi, tıpkı enflasyon gibi tasarruf edebilmenizin ve birikim yapabilmenizin en büyük engellerinden biri. Şimdi geçmişe küçük bir yolculuk yaparak, okula gitmeden önce annenizin haşlayarak önünüze koyduğu bir yumurtayı düşünün. Herhangi bir yumurtanın, sadece bir yumurta olduğu zamanlar… Ancak günümüzde durum bundan çok farklı. Organik yumurta, serbest gezen tavuk yumurtası, antibiyotik içermeyen yumurta, Omega-3 içeren yumurta gibi onlarca farklı yumurta seçeneği mevcut.

Seçeneklerimizin katlanarak artmaya devam ettiği bir dünyada, kahvaltıda yumurta yemek için ödediğimiz para da katlanarak artmaya devam ediyor. Yaşam standardının kazançla birlikte bu kadar hızlı yükselebilmesi ve enflasyon yaratması da, seçeneklerin bu kadar hızlı artıyor olmasıyla doğru orantılı.

Borç

Evet, yarın kazanacağımız parayı bugün harcamamızı sağlayan, hepimizin hayatına sihirli bir değnek dokunmuşçasına heyecanlandıran borçlar, borçlarımız… Günümüzde kredi kartlarımızdan ve kredi sistemlerinden hepimizin aşina olduğu borç kavramı, akıllıca kullanıldığında nakit parayla anlık olarak çözemeyeceğimiz finansal problemleri kolayca çözebilen, ev gibi çok uzun süreli birikim yapmayı gerektiren ihtiyaçlarımızı erkenden karşılamamıza yardımcı olabilen bir sistem. Borç kavramının hayatımıza olan tek olumlu etkisi de bu olabilir.

Borçlanarak bir şeyler satın almanın bedeli, finansal özgürlüğünüz. Borç aldıktan sonra kendi finans krallığınızın kontrolünü size borç veren tarafa vermiş oluyorsunuz. Borç alma kararımıza çoğu zaman oldukça duygusal bir süreç eşlik ediyor. Borç sürecini iyi idare edemediğinizde ve kontrolünüzü kaybettiğinizde, paranızı ve yıllar boyunca büyük emekler sonucu kurmuş olduğunuz ilişkilerinizi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu nedenle borçtan kurtulmak ve borçlanmalarınızı minimum düzeyde tutabilmek finansal iyi oluşunuzu sürdürme becerinizin oldukça önemli bir parçası. Borçla başa çıkmanın duygusal maliyeti, bu borcu geri ödemek için katlanmanız gereken finansal maliyetlerin çok daha üstünde olabilir. Bu nedenle borç süreçlerinizi iyi yönetebilmek ve finansal iyi oluşunuzu güçlendirmek için öz-disiplin ve irade becerilerinizi çok iyi kullanabilmeniz gerekiyor.

Yatırım

Yatırım kısaca, birikimlerinizi kendi yararınız ve finansal gelişiminiz için kullanma eylemi olarak tanımlanabilir. Yatırım yapmak, birikimlerinizin kısa ve uzun vadede artmasına yardımcı olacak önemli bir araç. Para biriktirmek, refah içinde yaşayabilmek için gerekli, ancak yeterli bir koşul değil. Finansal olarak daha sağlam bir zeminde hissetmenin en önemli gerekliliklerinden biri, biriktirdiğiniz parayla akıllıca yatırım yapmaktan geçiyor.

Akıllıca kullanıldığında elde edilebilecek büyük getirilerinin yanında, yatırım yapmak aynı zamanda büyük mali hatalar yapma olasılığını da beraberinde getiren bir eylem. Zira yatırım yapma kararı aldığınızda, sizi gerçekçi olmayan vaatlerle ikna etmeye çalışacak, en çok parayı nasıl kazanacağınızı söylerken kendi çıkarlarını gözeten bir dünyaya adım atmış olacaksınız. Yanlış bilgilerle ve tutarsız öngörülerle dolu yatırım dünyasında hayatta kalmanın tek yoluysa finansal okuryazarlık kazanmak, ekonomi piyasalarını takip etmek, yatırım araçları hakkında bilgi sahibi olmak ve hangi yatırımınızın gelecekte nasıl değerlenebileceği ya da olası risklerin neler olduğuyla ilgili içgörü kazanmak. Yatırım yaparken dikkat etmeniz gereken en temel noktalarsa şöyle:

  • Anlayamayacağınız kadar karmaşık, dalgalı ve tutarsız görünen yatırım araçlarına yatırım yapmaktan kaçının.
  • Gerçek olamayacak kadar yüksek kazanç sağlayacağınızı vaat eden yatırımlardan uzak durun
  • Hızlı zengin olmanın formülünü bulduğunu, kısa sürede kazancınızı üçer beşer katlayacak sırları olduğunu söyleyen kişiler doğru söylüyor olsalardı emin olun bu sırrı sizinle paylaşmak yerine zengin hayatlarının keyfini sürüyor olurlardı
  • Akıllı bir yatırım, doğru yönetilen iki aşamadan oluşur. Bu aşamaların ilki, doğru yatırım aracını seçmek, ikincisiyse bir süre boyunca yatırımınızın büyümesine izin verecek kadar öz kontrole ve sabra sahip olmayı sürdürmek.

Sigorta

Sigorta, korku ve endişe duygularımızla doğrudan ilişkilendirilmiş bir finansal terim. Herhangi bir poliçe sigortasını okuduğunuzda ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayabilirsiniz. Sigortanın genel amacı, hayatınızın, yatırımlarınızın, kurduğunuz işin ya da sağlığınızın yolunda gitmediği, beklenmedik problemlerle karşılaştığınız durumlarda yaşayacağınız belirsizlik ve aksaklıkları kompanse etmek. Evet, hayatta öngöremediğimiz pek çok aksaklık yaşıyoruz, daha kötülerini de yaşayabiliriz. Belirsizliğin yarattığı korku ve endişe duyguları bir noktaya kadar gerçekçi ve yararlı tepkiler.  Bir şeylerin ters gidebileceği riskine hazırlıklı olmak, sigortaya olan ihtiyacımızı açıklıyor. Ancak bu noktada sigortanın işlerin ters gitmesini engelleyemeyeceğinin, sadece zorda kaldığınız dönemlerde size yardım edebilecek finansal kaynağı sağlayacağının farkında olmanız önem taşıyor.

Hayat sigortası, adının tam tersine hayatınız boyunca değil, hayatınızı kaybetmeniz durumunda borçlarınızın ve mali yükümlülüklerinizin yerine getirilmesini sağlar. Bu nedenle çok borçlanmayan ve mali yükümlülüklerini zamanında yerine getiren biriyseniz, hayat sigortası yaptırmaya ihtiyacınız olmayabilir

Sigorta yaptırırken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, risk taşıyan durumları ve kişilik özelliklerinizi iyi anlamak ve yalnızca bu riskleri kapsayan sigortaları tercih etmek olmalı. Bu nedenle sigorta planlarınızı yatırım planlarınızla karıştırmamalısınız. Sigortalar, birikiminizi artırma değil, finansal risklerinizi azaltma araçlarıdır. Bu nedenle sigortaya bağlı yatırım araçları genelde kötü yatırım seçenekleridir.

Emeklilik

Dün ya da önceki gün ne yaptığınızı hatırlıyor olabilirsiniz ancak bir ay önce aynı gün ne yaptığınızı hatırlamak biraz zor olabilir. Bu sabah kahvaltıda ne yediğinizi kolaylıkla hatırlayabilirsiniz, ancak bir hafta önce ne yediğinizi hatırlamanın biraz zaman alacağına eminiz. Aynı durum geleceğimiz için de geçerli. Yarın ya da birkaç gün sonra olması muhtemel şeyleri kolayca tahmin edebilsek de, bundan bir ay ya da bir yıl sonra neler olabileceğini kestirebilmemiz çok mümkün görünmüyor. İçinde bulunduğumuz durum da bunun en somut örneği.  

Emeklilik, ancak uzak gelecekte deneyimleyebileceğimiz bir durum olduğu için hayalimizde de ancak çevremizde gördüğümüz durumlar üzerinden değerlendirebileceğimiz bir olgu. Sonuç olarak da emeklilik için birikim yapmak yerine anlık isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız için kullanmaya eğilim gösteriyoruz. Emekliliğe hazırlıksız yakalanmak, hayatımız boyunca yapabileceğimiz en önemli finansal hataların başında geliyor ve pek çoğumuz bu hatayı ancak emekliliğe yaklaşırken fark ediyoruz.

Emeklilik birikimleri de iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm, işvereniniz tarafından yönlendirilen zorunlu tasarrufken ikinci kısım, zorunlu birikimin yanı sıra kendinize bireysel bir birikim yaratmayı içeriyor. Yaşam standartlarınızı emeklilik zamanında da koruyabilmek adına, ayrı bir bireysel emeklilik planı ve birikimi yapmanız da önemli.

3. Finansal Davranışlar

Finansal welnessın bir diğer önemli bileşeni olan finansal davranış, finansal durumlarla ilgili aldığımız kararlarda nasıl hareket ettiğinizi içeriyor. Finansal okuryazarlık finansal kararlar alırken doğru adımı atmak konusunda yönlendirici olabilirken, insanın doğası gereği rasyonel bir varlık olduğu ve çıkarlarına uygun şekilde hareket edeceği varsayımını göz önünde bulundurur. Ancak ne kadar bilgi sahibi olursak olalım, finansal kararlarımız konusunda her zaman rasyonel hareket edemeyebiliyor ve doğru seçimi yapamayabiliyoruz.

Bireysel olarak hayatın her aşamasında verdiğimiz kararlar davranışlarımız, kişisel değerlerimiz ve tutumumuzdan etkileniyor. Bu nedenle her şeyin en doğrusunu biliyor olmak, bu şeyleri karar verme aşamasında rasyonel şekilde kullanabildiğimiz anlamı taşımıyor. Davranışlarımız ve düşüncelerimiz arasındaki bu tutarsızlık, kişiliğimizde ve davranış kalıplarımızdan kaynaklanıyor.

Finansal davranışlarımız da, düşüncelerimiz ve duygularımız arasında sürekli olarak devam eden çatışmadan ve tutarsızlıklardan fazlasıyla etkilenebiliyor. Zihnimiz, net ve kesin hesaplamalara dayanarak bize ne yapmamız gerektiğini söylerken kalbimiz, finansal karar alma sürecine duyguları dahil edebiliyor. Sonuç olarak finansal wellnessın bu üçüncü boyutu, davranışlarımızın zaman zaman finansal durumumuza zarar verecek şekillerde davranmamıza neden olabileceğini kabul etmekle ilgili.

4. Finansal Tatmin

Finansal tatmini ve memnuniyeti, aldığımız finansal kararlar ve bu kararların beraberinde getirdiği yaşamsal sonuçlarla ilgili bir tatmin ve memnun olma durumu olarak tanımlayabiliriz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, sürekli genişleyen seçenekler dünyasında yaşıyoruz. Çevremizdeki seçeneklerin sayısı artmaya devam ederken, bize sunulan her şeyi seçme yeteneğimiz ise sınırlı. İhtiyaçlarımızı yeterli şekilde karşılamaya yönelik finansal kararlar almamız, finansal tatmin ve memnuniyet duygularını beraberinde getiriyor. Her zaman daha iyi, daha yeni ya da daha mantıklı olan seçenekler olacaktır, ancak sürekli olası başka seçenekler üzerine düşünmek ve kararsızlık yaşayarak seçim yapamamak, olumsuz duygular deneyimlemememize sebep olabilir. Yapmadığınız seçimlerden ve vazgeçtiğiniz seçeneklerden pişmanlık duymanız çok normal. Bununla birlikte, kaçırılan bu fırsatlardan kazanacağımız mutluluğu da abartma eğiliminde olabiliyoruz.

Kapitalist model, sunulan mal ve hizmetlerin giderek artan tüketimi üstüne inşa edildiği için, mutlu olmak için daha fazlasına sahip olmamız gerektiğine dair bir inançla hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Ancak finansal tatminin ve beraberinde getirdiği mutluluğun daha fazla ‘şey’e sahip olmaktan değil, sahip olduklarımıza yüklediğimiz değerle ilgili olduğunu anlamamız gerekiyor. Para harcarken aslında neleri harcadığınızı merak ediyorsanız, parayla olan ilişkimizi çarpıcı bir şekilde bizlere aktaran, Uruguay’ın efsane lideri El Pepe’nin  47 saniyelik, kulaklara küpe niteliğindeki konuşmasını mutlaka izlemenizi öneriyoruz.

Finansal welness konusunda kendinizi geliştirmenize yardımcı olabilecek uygulamalar 

Finansal farkındalığınızı geliştirmek için:

Yakın arkadaşlarınızla, partnerinizle ya da ailenizle parayla ilgili endişeleriniz hakkında konuşun. Finansal durumunuzun sizde yarattığı duyguları güvenebileceğiniz biriyle tartışmak, kendinizi ve parayla olan ilişkinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Çevrenizdeki herkesin benzer finansal kaygılar taşıdığını gördüğünüzde, yalnız olmadığınızı hissedeceksiniz. Finansal farkındalık kazanmak ve farkındalığınızı geliştirmek için Kakeibo: Japonların Birikim ve Tasarruf Sanatı yazımıza göz atabilirsiniz.

Finansal okuryazarlığınızı geliştirmek için:

İzleyerek ya da dinleyerek öğrenenlerdenseniz, aşağıdaki Youtube kanalları ve podcastler finansal okuryazarlığınızı geliştirmek konusunda size yardımcı olabilir.

Youtube kanalları:

Podcastler:

Okumayı sevenler için:

Finansal davranışlarınızı kontrol etmek için:

Her zaman bildiğimizi ya da söylenenleri uygulamak konusunda başarılı olamayabiliyoruz. Davranışlarınızın zaman zaman size uzun vadeli çıkarlarınız için mümkün olmayan şeyleri yaptırabileceğini kabul edelim. Finansal davranışlarınızı gözlemlemenin en iyi yolu, çevrenizdeki kişilerin yorumlarını ve fikirlerini mümkün olabildiğince iyi analiz edip karar verirken mümkün olabildiğince fazla insanın görüşünü almak olacaktır. Finansal davranışlarınızı kontrol ve takip etmek için, mobil finansal wellness uygulamalarından da faydalanabilirsiniz:

Mint

Mint, tüm paranızın nerede olduğunu görmek için harika bir uygulama. Banka hesaplarınızı, kredi kartlarınızı ve hatta yatırımlarınızı takip edebilir, bütçenizi ve gelecekteki harcamalarınızı planlamak için kullanabilirsiniz; ancak ana odak noktası size finansal bir içgörü sağlamak.

You Need A Budget

You Need A Budget (YNAB), bir bütçe belirlemek ve bu bütçeye göre hareket etmeniz için oldukça kullanışlı bir mobil uygulama. Paranızın nereye gittiğine dair net ve detaylı bir raporun yanı sıra tasarruf etmenize yardımcı olacak bütçeleme araçları ve uygulama önerileri de sunuyor.

Spendee

Spendee, tasarıma yoğun bir şekilde odaklanan bir bütçe ve gider takip programı. Spendee paranızı nasıl harcadığınızı ve birikiminizle nasıl hareket etmeniz gerektiğiyle ilgili oldukça kullanışlı bir ara yüze sahip. 

Expensify

Expensify, nerede ne kadar harcadığına dair gider raporları oluşturmak isteyen, özellikle iş için çok seyahat eden kişiler için harika bir uygulama. Fişlerin fotoğraflarını çekmek, sürenizi takip etmek, gidilen mesafeleri kaydetmek ve giderlerinizi anlık olarak raporlamak için kullanabilirsiniz.

Finansal tatmininizi artırmak için:

Sınırlı kişisel kaynaklarımızla, sınırsız seçeneklerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu nendenle başkası için mantıklı olan şeylerin sizin için de anlamlı olması gerektiği gibi bir beklentiye girmemelisiniz. Finansal kararlar verirken kendi duygularınızı ve değerlerinizi göz önünde bulundurun ve kendinize karşı dürüst olun.

Diğer pratik uygulama önerilerimizse şöyle:

  • Finansal yaşamınızda da minimalizmi, sadeliği ve basitliği benimseyin.
  • Paranızı size zaman kazandırabilecek şeyler için harcayın. Unutmayın, vakit nakittir!
  • Spesifik, ölçülebilir ve zamana bağlı finansal hedefler belirleyin.
  • Borçsuz bir yaşamı hedefleyin.
  • Vazgeçmeyi öğrenin. Tüm seçeneklere aynı anda sahip olamayacağınızın bilincinde olun.
  • Eşyalara değil, deneyimlere para harcayın.

İlginizi çekebilir: Finansal özgürlük bir hayal değil: Finansal özgürlüğe kavuşmanızı sağlayacak adımlar

 

Kaynaklar: Dushyantnomics, Life Hack, Fularsız Entellik

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale