Filmler hakkında büyük ihtimalle daha önce duymadığınız 23 şaşırtıcı bilgi
İzlediğimiz filmler çoğunlukla bizi uzak diyarlara, fantastik karakterlerin hikayelerine ve birbirinden ilginç olaylara doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Zaman zaman, gerçek hayatın karmaşasına ara vermek için sığındığımız filmleri yazanların ve karakterleri canlandıranların gerçek insanlar olduklarını unutabiliyoruz. Genellikle bize, yani seyircilere yansıtılmayan bir gerçek varsa o da sahne arkasında gerçekleşen olayların filmleri yapan bu kişilerin ‘bizden birileri’ olduklarını hatırlatan olaylar olmasıdır. Gelin hep birlikte en çok bilinen filmler hakkında pek de bilinmeyen bilgilere göz atalım…
Kaynak:
boredpanda.com
Söylenenlere göre Chris Pratt oynadığı karakterin kostümünü setten izinsiz bir şekilde almış, böylece çocuk hastanelerini kostümüyle ziyarete gidebilirmiş.
Stephen Hawking, filmin yönetmenine bir e-mail yazarak filmin bazı sahnelerinde kendisini canlandıran Eddie Redmayne’i izlerken kendisini izliyormuş gibi hissettiğini söylemiş. Filmin yapımında kendi sesini kullanmalarına izin vermesinin yanında, Stephen Hawking ayrıca Companion of Honour madalyasını ve imzalı tezini de kullanmaları için ödünç vermiş.
NASA, yönetim eğitimleri sırasında bu filmi izletiyormuş. Yeni yöneticilerin bulabildikleri kadar çok hata bulmaları gereken filmde şimdiye kadar en az 168 tane hata bulunmuş.
Filmin bütçesi o kadar düşükmüş ki makyaj departmanına sadece 250 dolar ayrılabilmiş. Bu kadar düşük bütçeyle çalışmayı başaran makyöz, En İyi Saç Stili ve Makyaj Oscar Ödülü’nü kazandı.
Marlon Brando’nun elinde tuttuğu kedi Paramount Stüdyoları’nda park yerinde bulunmuş ve aslında senaryoda yokmuş. Kedinin mırlama sesleri Brando’nun bazı repliklerini bastırdığı için birkaç repliğini filme daha sonradan eklemek zorunda kalmışlar.
Kung Fu koreografçısı Woo-Ping Yuen ilk başta kendisine yönetilen teklifi reddetmiş. Çok yüksek bir para karşılığı anca çalışabileceğini söyleyen koreograf, bu isteğinin filmin yönetmenlerini caydıracağını düşünmüş. Ancak olumlu geri dönüş alan Yuen, bu sefer de bütün dövüş sahnelerinde tamamıyla kontrol sahibi olmayı istemiş. Buna rağmen filmin yönetmenleri bütün isteklerini yerine getirmişler.
Leonardo DiCaprio elini yemek masasına vurduğu zaman önünde bulunan cam bardağa çarpmış ve gerçekten elini kesmiş. Bu durumu görmezden gelip karakterde kalan DiCaprio’dan çok etkilenen yönetmen, sahneyi filme eklemiş. Sahne bittiği zaman odada bulunan çalışan ve oyuncular DiCaprio’yu ayakta alkışlamışlar.
Film için kendisine para ödenmeyen Tom Hanks, onun yerine aldığı yüzdelik puanlarla 40 milyon dolarlık bir servete ulaştı.
U.S.S. Enterprise’ın otomatik kapısının açılış sesi bir Rus treninin tuvaletinin sifon sesiymiş.
Bir sahnede Leonardo DiCaprio’nun önünde çıplak olması gerektiğini öğrenen Kate Winslet, gerginliği yok etmek için DiCaprio ile tanıştıklarında göğüslerini göstermiş.
Filmin yönetmeni Christopher Nolan, mısır tarlasında geçecek bir sahne için 500 dönüm arazi üzerinde mısır yetiştirilmesini talep etmiş. Çekimlerden sonra satılan mısır kar olarak film yapımına geri dönmüş.
Kostüm tasarımcısı, sette bulunan 20.000 kişiye kostüm bulabilmek için Polonya halkından kendilerine 1930’lu ve 40’lı yıllardan kalan kıyafetlerini satmalarını istemiş. Ülkenin ekonomik durumu kötü olduğu için de bu durum hiç problem olmamış.
Çekimlerden önce 6 haftalığına bir motelde tek başına kala Heath Ledger, hayat verdiği Joker karakterinin karanlık psikolojisine, ses tonuna ve ünlü gülüşüne bu şekilde hazırlanmış.
İlk karşılaşmaları sırasında Georgie Henley’nin Mr. Tumnus’a gösterdiği tepki gerçekmiş. Oyuncu James McAvoy’u daha önce kostümüyle görmeyen Henley’nin attığı çığlıklar gerçekten korkmasının sonucuymuş. Gözü kapalı bir şekilde sete taşınan oyuncunun, Narnia’nın karlı dünyasına verdiği tepki de gerçekmiş.
Çekimler sırasında filmde birlikte rol aldığı köpek Abbey ile çok yakınlaşan Will Smith, daha sonra Abbey’e kendi köpeği olarak sahip çıkmak istemiş ama köpeğin eğitmeni buna izin vermemiş.
Velociraptorların iletişim kurarken çıkardıkları ses kaplumbağaların çiftleşirken çıkardıkları sesle aynıymış.
Henry Cavill, oynadığı Superman rolü için hiçbir stereoid ya da dijital yardımı kabul etmemiş. Bunun dürüst olmayacağını söyleyen oyuncu, vücudunun limitlerini zorlayıp fiziğini sadece spor ve diyet yoluyla geliştirmiş.
Oynadığı karakterin hayatı ve yaşadığı zorluklarla derin bir bağ kuran Benedict Cumberbatch, bir röportajında filmin son sahnelerinin birinde ağlamasını bir türlü durduramadığını ve zihinsel ve psikolojik açıdan ağır bir çöküntü yaşadığını söylemiş.
Richard Gere’in karakterinin Julia Roberts’a aldığı kolyenin kutusunu aniden kapatması oyuncu tarafından doğaçlama bir sahneymiş. Julia Roberts’ın tepkisini ve gülüşünü çok beğenen film yapımcıları bu sahneyi filmde kullanmışlar.
Leonardo DiCaprio, kendisi vejetaryen olmasına rağmen filmin bir sahnesinde yemesi gereken çiğ bizon ciğerini gerçekten de yemeyi tercih etmiş. DiCaprio, kariyerinin en zor performansı olarak bahsettiği bu karakter için ayrıca misket tüfeği kullanmayı, ateş yakmayı, Pawnee ve Arikara dillerini konuşmayı ve yıllar öncesinden kalma iyileştirme metotlarını öğrenmek zorunda kalmış.
Film boyunca oyuncular ve film ekibi, ulaşılması zor ve uzakta olan çekim yerlerine helikopter ile gidiyorlarmış. Uçmaktan korkan Sean Bean, Fellowship’i çekerken karlı dağlarda çekilecek sahneler için her sabah kostümünü giyip dağın eteklerinden başlayarak neredeyse zirveye kadar yaklaşık 2 saat boyunca tırmanmış.
Çekimler arasında Los Angeles’ta bir yerde öğle yemeği yemeye giden Arnold Schwarzenegger, ancak restorana vardığında suratında hala karakterine ait yanık et ve kesilmiş çene makyajının olduğunu fark etmiş.
Yönetmen Danny Boyle, başroldeki üç çocuk oyuncuya ödenecek parayı, çocuklar 16 yaşında liseyi tamamlayana kadar onlara verilmeyecek şekilde ayarladığı bir banka hesabına yatırmış. Çocuklar 16 yaşına gelene kadar da onları her gün okula götürmesi için bir araç ve şoför ayarlamış.