X

Tarih, deniz ve doğa: Fethiye’nin güzelliklerini keşfedin

Fethiye, Muğla’nın en sevilen ilçelerinden bir tanesi ve her sene milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. Hem doğal güzellikleri hem de tarihi değerleri ile ülkemizin başta gelen turistik lokasyonlarından birisi olan Fethiye, uzun süren yaz sezonu sayesinde deniz turizmine meraklı olanlar için de temel noktalar arasında bulunuyor. Dolayısıyla çok kapsamlı bir tatil yapmak isteyenler için kesinlikle gözden kaçırılmaması gereken noktalar arasında yer alıyor.

Fethiye’nin merkez kısmında veya çeşitli beldelerinde kolayca konaklama imkanı bulabiliyorsunuz ve aynı zamanda çadır ve karavan tatilleri için uygun kamping alanları da bulunuyor. Dolayısıyla sezon içinde bile konaklama konusunda bir sorun yaşamanız pek olası değil.

Bölgeye ulaşım için Dalaman havalimanını kullanabilirsiniz veya özel aracınız yahut otobüsle erişim sağlayabilirsiniz. Popüler bir yer olmasından dolayı ne uçak ne de otobüs bulma konusunda pek sorun yaşayacağınızı sanmıyoruz. Fethiye’de görmeden geçmemeniz gereken yerlere kısaca bir göz atalım.

Fethiye’de gezilecek yerler nelerdir?

Saklıkent Kanyonu

Saklıkent kanyonu her ne kadar Fethiye’nin merkezine 40 kilometre kadar mesafede olsa da özellikle yol üstünde olmasından dolayı Fethiye’ye yolculuk planlarken ziyaret ederek tekrar gitme zahmetinden kurtulabilirsiniz ve bu nedenle listemizin en başına aldık. Yaz aylarında hayli kalabalık olan kanyon, çok güzel bir kanyon yürüyüşü imkanı sunuyor ve üzerinde yürüyebileceğiniz desteklerin olması sayesinde sandığınız kadar da zorlanmıyorsunuz. İçinden akan buz gibi suyun sıcak aylarda sizi rahatlatacağı da kesin denilebilir.

Fethiye Müzesi

Tarihi değerleri bol olan bölgelerin müzelerinin de genellikle çok zengin olduğunu aklımızda tutarsak, Fethiye müzesinin kesinlikle görülmesi gerektiği söylenebilir. Bölgede bulunmuş olan önemli eserlerin sergilendiği bu müzede, antik dönemlerden günümüze değin pek çok farklı döneme ait eseri incelemek mümkün.

Eski Fethiye

Günümüzde paspatur çarşısı olarak da adlandırılan eski Fethiye, tarihi evlerin restorasyonu ile çok güzel bir görüntü oluşturuyor. Çarşıda sadece alışveriş odaklı olmanıza da gerek yok çünkü bulunan pek çok kafe ve restoran sayesinde biraz rahatlamak, dinlenmek ve güzel vakit geçirmek de mümkün. Özellikle havanın çok sıcak olduğu saatlerde denize de girmek istemiyorsanız göz atmanız iyi olabilir.

İlginizi çekebilir: Doğayla iç içe eşsiz bir tatil rotası: Akyaka gezi rehberi

On İki Adalar

Fethiye’nin çevresinde bulunan on iki ada ve bunlarda bulunan tüm koylar günümüzde tekne gezileri ile ziyaret edilebiliyorlar. Günübirlik şekilde düzenlenen tekne turları sayesinde pek çok farklı ada ve koyda denize girebilir, güneşlenebilir ve tekne gezintisinin tadını çıkarabilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken Fethiye limanındaki tekne sahipleri ile konuşmak. Ayrıca gemiler adasına özel olarak düzenlenen ve günü adada geçirmenize olanak tanıyan turlar da mevcutlar.

Akvaryum Koyu

Fethiye çevresinde çok sayıda koy mevcut ancak bunlardan çok azının akvaryum koyu kadar temiz ve berrak olduğunu belirtmek gerekiyor. Koy özellikle çok derin olmasına rağmen dibinin kolaylıkla görünmesi sayesinde akvaryum adını almış durumda. Eğer denizin altını görmek ve incelemek hoşunuza gidiyorsa, akvaryum koyu ilk tercihleriniz arasında olmalı ancak tekne dışında herhangi bir yöntemle ulaşım imkanı maalesef bulunmuyor.

Kelebekler Vadisi

Fethiye’nin klasiklerinden birisi haline gelmiş olan kelebekler vadisi, sadece yüzmek için değil, aynı zamanda kamping için de kullanılan bir alan. Aynı zamanda tekne turları ile günübirlik ulaşım da mümkün. Kendine has bir konumda bulunan ve hem üst kısmından bakması hem de içinde bulunması keyifli bir alanda olan kelebekler vadisi, dinlendirici bir tatil arayanların en çok ziyaret ettikleri noktalar arasında yer alıyor. Adından da anlayabileceğiniz gibi buraya has bazı kelebek türlerinin büyük kısmını kolaylıkla görmeniz de mümkün.

Ölüdeniz

Ülkemizin belki de en popüler deniz turizmi lokasyonlarından olan Ölüdeniz, dünyanın da en iyi plajlarından bir tanesini sunuyor ve deniz-kum-güneş üçlüsünü sevenler için ideal konumlar arasında. Ancak yaz aylarında biraz fazla kalabalık olabildiği için yaz bitimi civarında ziyaret etmek daha rahat bir tatil yapmanıza yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Güneşin, denizin ve eğlencenin adresi Bodrum gezi rehberi

Telmessos Antik Kenti

Telmessos antik kenti, amfi tiyatrosu ve ayrıca kral mezarları, bölgenin en önemli tarihi değerleri arasında bulunuyor. Roma İmparatorluğu’nun erken dönemlerinden kalma tiyatrosu sayesinde bu alanda nadide eserler arasında bulunuyor.

Kayaköy

Terkedilmiş şehir ve köyleri incelemek, onların atmosferini solumak isteyenler için Kayaköy biçilmiş kaftan denilebilir. Osmanlı döneminde binlerce Rum’a ev sahipliği yapan bu köy, maalesef nüfus mübadeleleri sonucunda boşalmış ve günümüzde koruma altında olan bu eski evlerde çok az kişi yaşıyor. Evlerin dağlarda olmasının en temel sebebi ise tarım arazilerine ev yaparak onları boşa vermemek.

Daha fazla gezi yazısı için:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale