X

Festival Günlükleri: Benim Sonar’ım Şafak’ın Sziget’ini ezer mi?

 

 

Küçük, minik bir ara vermiş olabilirim. Bu ara sırasında bir kaburga ezmiş, bir telefon kırmış da olabilirim. Ama dönüşümün muhteşem olacağından daha önce bahsetmiş miydim? Gittim, gezdim, gördüm. İçimde muhteşem bir enerji, auramda değişik bir sinerji ve cebimde hikayelerimle döndüm. Ama bu hikayelerden de önemlisi çok kral bir misafirle döndüm! Bir dönemin en güzel müzik programlarından Frekans’ı hazırlayıp, sunan, memlekette yapılan bir sürü festivalin sahne arkasında bilfiil yer almış, Dream Tv’nin Genel Yayın Yönetmeni Şafak Ongan’la “Benim festivalim, senin festivalini ezer mi?” dedik ve Avrupa’da bu yıl çok ilgi gören iki festivali karşılaştırdık. Vallahi tadından yenmez diyorum ve yorumları size bırakıyorum.

Sziget / Budapeşte

Her yıl yaz sezonu yaklaştı mı dünyanın dört bir yanında başlar festivaller. İnsana genç olduğu halde kendini daha da genç hissettiren, limitleri ortadan kaldıran, dünyanın dört bir yanından insanı kaynaştıran, müzik, eğlence, özgürlük ve daha bir sürü şeyin kalbidir benim için bu festivaller.

Sziget / Budapeşte

Biz de Şafak Ongan’la bu yıl Avrupa’da çok ilgi gören iki festivali karşılaştıralım dedik. Benim Sonar’ım Şafak’ın Sziget’ine karşı! Aslında Barselona’daki Sonar elektronik müzik festivali, Budapeşte’deki Sziget biraz ortaya karışık bir müzik festivali olsa da; ortak olan şey duygular dedik ve kolları sıvadık! Bundan sonra da Primavera ve Rock’n Coke’la da devam edeceğimizi baştan belirteyim ki, uzunca bir süre Uplifers semalarında esecek olan festival rüzgarından “Yok efendim benim haberim yoktu, aman efendim neden önceden söylemediniz?” demeyin de “evet efendim ne iyi ettiniz de festivallere parmak bastınız, sepet efendim çok mutlu olduk, kesin seneye biz de gideceğiz!” deyin.

Sziget / Budapeşte

Şafak da ben de hem dinlediğimiz dj’leri ve grupları bildirirken, bir de efendim “ortam şöyle güzeldi, böyle güzeldi, Sonar bahane, off Sonar şahane, iki festival alanına da genel bakış, efendime söyleyeyim ne yenir, ne içilir, millet ne giymiş, kim ne demiş…” tadında festival dedikoduları ve daha bir sürü şeylerini anlatacağız. Fakat Şafak’ın “bir sürü şey” kısmı pek kuru kuru olmayacak, zira kendisi (3 dakika olsa da ) Sziget’te sahne aldı. Yani ben gidip de Sonar’da Dj’lik yapmadım diye kendimi eziklemeyeyim diyorum ama adam Budapeşte’deki festivalde sahneye çıktı yahu! Yani kulağınızı açıp iyi dinleyin derim ben, böyle fırsat her zaman gelmez.

Sziget / Budapeşte

Hani bir de demin dedim ya ortak olan şey duygular diye. Festival ruhu, müzik, yaz, gençlik, özgürlük, eğlence… İşte bütün bunlar ortak hisler ve duygular. Farklı dilleri, dinleri ortadan kaldıran, bütün insanları neşeyle kaynaştıran güzel müzik ve pozitif enerji patlamasıyla insana yaşadığını hissettiren bu festivalleri ne iyi etmişler de yapmışlar yahu!

Sonar / Barselona

En çılgın kıyafetini giyinip gelen, orasına burasına dövmesini basan, bütün kış festivalde kendimi göstereceğim diye spor salonlarında baklavalarına baklava katan erkekler, “Hazır festivale geldik ben de oramı buramı açarım, benim başım kel mi?” diyen kızlar, pek marjinal, bir o kadar orijinal ruhlu ve tipli gençler, hele bir de İstanbul’daysak “Ulan bu kadar marjinal insan bunca zaman nerelerdeydi?” sorusunu sorduracak kadar uçuk kaçık giyinen dostlar, şahane müzik, büyülü atmosfer ve daha neler neler… Yarından itibaren benim Sonar’ımla başlayıp, haftaya Şafak Ongan’ın Sziget’iyle devam edecek festival rüzgarlarımıza hoş geldiniz efendim. Hadi yarın görüşürüz.

Sonar/ Barselona
Sonar / Barselona
Sonar / Barselona

 

Irmak Yazım: Irmak Yazım // 1987’de İstanbul’da doğdum ama kendimi Rio’da veya Havana’da doğmuş gibi hisseden değişik bir canlıyım. Rio’nun Irmak demek olduğunu hesaba katarsak çok da garip gelmemeye başlıyor bir yerden sonra. Kapı gıcırtısına oynarım, gülmeyi, spor yapmayı, yemek yemeyi, insanları, hayvanları, kitapları, filmleri ve daha bir sürü şeyleri çok severim. Bir daha mı geleceğiz dünyaya bakış açısından yola çıkarak dünyayı gezmeyi kendime bir borç bildim. Hayatta kendimi en mutlu hissettiğim anların gezilerimi anlatırken olduğunu anlamamla birlikte bu mutluluğu sizlerle de paylaşmak istedim…

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale