“Hayat, devamlı değişen doğal olguların zinciridir” demiş Lao Tzu.
Evet, değişim ve dönüşüm bütün yaşam döngüsünün en belirgin özelliğidir. Bunu en çok da doğada gözlemlemek mümkündür. Mevsimler gelir geçer, gündüzden geceye günler akar gider, her canlı kendi ritminde büyür, gelişir ve dönüşür. Bu doğanın kaçınılmaz ve tek sabit kuralıdır.
Çin metafizik bilimi, 5 elemente dayanır ve bu teoriye göre de evrendeki tüm maddeler 5 elementten oluşmaktadır. Bunlar, ateş, toprak, metal, su ve ağaçtır. Bu elementlerin aslında doğadaki somut görünümlerinin dışında farklı karşılıkları da bulunmaktadır. Beş element bir yandan duygularımıza, duyularımıza, tatlara, organlarımıza karşılık gelirken, diğer yandan yönler, renkler, şekiller gibi sayısız farklı kavramları da içinde bulundurur. İşte bu yüzden, yaşamımızda her gün hissettiğimiz, gördüğümüz veya deneyimlediğimiz şeylere de derinlik, anlam ve somutluk katar.
Bu 5 element teorisini kullanan Feng Shui ve BaZi; kişiye, yaşam içinde ilerlerken yol gösterici bir harita olur. Biz buna yol haritası da deriz. Elementleri, Feng Shui’de fiziksel ortamımızı enerjisel boyutta tanımlamak için, BaZi’de ise kendimizi ve başkalarını anlamak, bilmek için kullanırız. Elementler her zaman kendi içinde, döngüsel bir şekilde hareket eder ve tekrarlayan bir akış içindedir. Burada önemli olan elementlerin bu dansına, bu ritmine aynı doğadaki gibi ayak uydurmaktır. Kendi ritmimizi bulduğumuzda dengeli hisseder, hayatın getirebileceği değişim ve belirsizlikler karşısında ise hazır hissederiz.
Klasik Feng Shui ve BaZi, hayattaki yolculuğumuzda, ritmini anlamamıza yardımcı olabilecek harika araçlardır. Fiziksel çevremizle, diğer insanlarla ve kendimizle ilişkimizi çözerek, potansiyelimizi bilerek hareket etmemizi sağlarlar.
BaZi dediğimiz 4 Sütun Analizi, kişinin doğum tarihi bilgisini element bilgisine dönüştürerek ve elementler arasındaki ilişkilere bakarak kendisi ve etrafındaki insanlar ile daha anlamlı bir bağlantı kurabilmesi için yapıcı bir yol sunar. Karakterimiz, yeteneklerimiz, potansiyelimiz, hayatımızdaki kişilerle ilişkilerimiz, güçlü ve zayıf yanlarımız, kariyerimiz elementler arasındaki ilişkiler ile ortaya çıkar. Kişinin kendisini bu yönden bilmesi, daha iyi anlaması, ihtiyaçlarını belirlemesi, yola bilinçli olarak çıkması açısından çok önemlidir. Bu sayede kendi potansiyelini keşfeden kişi isabetli adımlar atarak hayatta çok daha rahat ilerler.
Feng Shui ise bizim yaşam alanımızdaki, fiziksel ortamımızdaki enerjileri anlamamızı sağlar. Keyifli ve huzurlu bir yaşam için, yaşam ve çalışma alanlarımızda enerji akışının dengeli olması gerekir. Feng Shui, mekânlarımızdaki bu enerji akışını dengeleyerek, bizleri bu mekânlarla uyumlu hale getirerek, hayatımızın, ilişkiler, sağlık, kariyer ve para gibi farklı yönlerini destekleyen bir harita sunar. Burada amaç, yaşamdaki kişisel ve mesleki hedefimizi belirlerken, çevremizde var olan iyi enerjileri saptayıp kullanmak, olumsuz enerjileri ise uzak tutmaktır. Bunu “Doğanın matematiğini lehimize kullanmak” diye de açıklayabiliriz.
Feng Shui ile uyumlu bir mekan, yaşam kalitemizi artırır ve iç huzurumuzu bulmamızda da anahtar rol oynar. Özetle; Feng Shui ve BaZi gibi iki değerli hazineyi kullanarak evrenin, yaşam oyununda bize dağıttığı kartların neler olduğunu görebilir, attığımız her adımda zamanlamanın ne kadar önemli olduğunu anlayabilir, içimizdeki ve çevremizdeki dünyayı farklı algılayabilir ve değişim ve dönüşüm yolunda güçlü ve cesaretli bir şekilde ilerleyebiliriz.
İlginizi çekebilir: Mekanların psikolojimiz üzerinde nasıl bir etkisi var?