Fazla seçenek, zor seçim ve düşük tatmin sorunsalı
Bu hafta, modern Batı toplumlarında bireyin yaşadığı en büyük sorunlardan biri olan “seçim bolluğu” konusuna değinmek istiyoruz.
Refah seviyesi artan toplumlarda, bireyin kişisel özgürlüğü ön plana çıkar. Kişisel özgürlüğün temel taşı da, mümkün olduğunca çok seçim yapma imkanına sahip olmaktır. Eğer insanlar özgür olurlarsa, herkes kendi refahını yükseltmek üzere bireysel seçimler yapabilir ve kimsenin kararını dinlemek zorunda kalmaz.
Bu seçim bolluğu sorunu, aslında o kadar içselleştirilmiş durumda ki, kimse bu kadar fazla seçim imkanına sahip olmanın negatif tarafları üzerine düşünmüyor. Seçim çelişkisi üzerine yorum yapan bu haftanın TED konuşmacısı psikolog Barry Schwartz, iki temel negatif etki üzerinde duruyor. Birincisi, seçimlerin artmasının özgürleştirmekten çok, felç durumu yaratması. Günümüzde özellikle de süpermarketlerde o kadar fazla alternatif var ki, birey seçim yapmakta zorlanıyor. Doğru seçimleri yapabilmek için uzun zaman harcıyor. İkinci etki ise, bu felç durumunu atlatıp seçim yaptığınızda, yapılan seçimlerden tatmin olamama durumu. ¨Acaba diğerini seçseydim daha mı iyi olurdu?¨şeklinde düşünmek, yapılan seçimlerden elde edilen tatmin duygusunu oldukça düşürüyor.
Psikolog Schwartz’a göre, seçimler konusunda mutlu olabilmek için mümkün mertebe beklentileri düşük tutmak gerekiyor. Çünkü bu seçim olgusunun birey üzerindeki en büyük negatif etkisi; aslında, bireye düşen sorumluluk artışı ile doğru orantılı.
Eskiden tek bir tip kot pantolon alabilirken şimdi seçebileceğiniz onlarca farklı model var. Eğer eskiden seçtiğiniz ürün sizi tatmin etmiyorsa, bunun sorumlusu üretici firmaydı. Oysa şimdi, bütün seçimlerden birey sorumlu. Nitekim bu yüzden, dünyada özellikle ekonomik refah seviyesi yüksek toplumlarda klinik depresyon oranları bu kadar yükseliyor.
Problemin çözümü için ise Barry Shwartz’ın enteresan bir çözüm önerisi var. Pazar keyfi için ideal bir TED konuşması.
İyi seyirler!
Yazarın tüm yazıları için tıklayın.