Kendini fiziksel açıdan olumlu değerlendiren kişilerin sosyal ilişkilerinde daha güvenli ve işlerinde daha başarılı olduğu bilinen bir gerçek. Ancak kendini beğenmeyen ve kusurlu bulan kişiler yaşamlarının çeşitli dönemlerinde ya da tümünde huzursuz, güvensiz ve değersizlik duyguları içinde oluyorlar. Yani beden algısı sosyal ilişkilerimizi ve psikolojimizi doğrudan etkiliyor. Beden algısı kısaca, kendi bedeninizin size nasıl göründüğü. Bedeninize ilişkin zihinsel tasarımın tümü olan beden algısı “ben” fikrini oluşturuyor ve benliğin sonraki biçimlenmesinde temel bir önemi var (Ziyalar, 1983).
Beden algısı, kendinizi diğerlerinden ayırt etmeye başladığınız birinci yaştan itibaren ortaya çıkıyor ve yaşam boyu sürekli gelişerek değişiyor. Fiziksel özelliklerin önemli olduğu görüşü ile çok erken yaşlarda tanışıyoruz. Örneğin masal kitaplarındaki kahramanlar genellikle yakışıklı, güzel ve güçlü kişiler. İzlediğimiz filmlerdeki insanlar da hep güzel bir fiziğe sahip. Sadece günümüzde değil geçmişte de hemen tüm toplumların dış görünüşe, çekicilik, güzellik ve yakışıklılığa verdikleri önem ister istemez insanlarda beğenilir olma arzusu yaratmış, insanlar daha güzel görünmek uğruna yoğun çabalar sarf eder hale gelmişler. Görünüşe verilen anlam içinde bulunulan zamana ve topluma göre değişebiliyor. Eski çağların tanrıçaları aşırı kilolu olarak beğenilirken, günümüzde kadınlar ince ve narin bir beden yapısına özendiriliyor. Geldiğimiz noktada televizyon ve sosyal medya sayesinde fiziki görünüşe aşırı önem verme fikri tüm dünyaya ulaşmış durumda ve bu tür düşüncelere koşullanmış haldeyiz.
Aslında bedenimizi algılama şeklimiz oldukça öznel. Bedenlerinden hoşnut olmayanların beden algısı genellikle diğer insanların onları değerlendirmesinden daha acımasız. Yani bedenini beğenmeyen biri dışarıdan bir gözle aslında o kadar da kötü değil. Beden algısıyla ima edilen şey sizin gerçek fiziksel görünüşünüzden çok, bedeniniz hakkındaki kişisel algınız ve zihinsel resminiz (Cooper ve ark. 2007). Fazla kilolu bireylerle beden algısı ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında kilolu olmanın beden hoşnutsuzluğuna anlamlı düzeyde etkisi olduğu bulunmuş (Caldwell ve ark., 1997; Sarwer ve ark., 1998). Olumsuz beden algıları nedeni ile terapiye giden ve fazla kilosu olan kadınlarla yapılan başka bir araştırmada, bu kadınların %80’den fazlasında olumsuz beden algısının olduğu saptanmış (Rosen ve ark., 1995). Fazla kilolu insanların çoğu görünüşlerinden hoşlanmıyor ve bu genellikle kilo vermeyi istemelerinin başlıca sebebi. Kilo verince daha çekici olacaklarına ve sonuç olarak kendileri hakkında daha iyi hissedeceklerine inanıyorlar (Rosen, 2002). Bundan kilo problemi olan bireylere yardımcı olurken beden algısı üzerinde çalışmanın önemli bir yeri olduğunu anlıyoruz (Cooper ve ark., 2007). Düşük kalorili bir diyet yaparak kilolarını %24 azaltan kişilerin beden algısının bütün yönlerinde önemli iyileşmeler yaşadıkları da biliniyor (Cash, 1994).
Ancak tek başına kilo kaybı bütün beden algısı sorunlarını yok etmiyor, özellikle de kilo kaybı hafif derecede ise (Cash, 1994). Bu nedenle “beden algısı terapisi” oldukça önemli (Cash ve Counts, 1990). Yapılan bir çalışmada, beden hoşnutsuzluğunun düşük benlik saygısına yol açıp depresyonu tetiklediği, ancak algılanan beden ağırlığı düşük benlik saygısına neden olurken, bunun gerçek beden ağırlığıyla ilişkisi olmadığı gözlenmiş (Özmen ve ark., 2007). Şişmanlığın başlangıç yaşının beden hoşnutsuzluğuna etkisini araştıran çalışmalarda, 16 yaşından önce şişman olan grupta erişkin dönemde daha fazla beden hoşnutsuzluğu ve daha düşük benlik saygısı bulunmuş. Bu durum çocukluk döneminde bedeniyle ilgili alaylara hassasiyetin daha fazla olmasına ve başa çıkma becerilerinin henüz yeterince gelişmemiş olmasına bağlanıyor (Wardle ve ark., 2002).
Sonuç olarak fazla kilosu olanlar, olmayanlara göre istatistiksel açıdan anlamlı derecede bedenlerinden hoşnutsuz oluyorlar (Tezcan, 2009). Ayrıca sağlıklı bir diyet uygulayarak kilo veren kişilerin beden algılarında önemli iyileşmeler yaşadığı da biliniyor (Cash, 1994). Beden hoşnutsuzluğunun düşük benlik saygısı ve depresyona yol açtığını daha önce söylemiştik. Ancak bunun kişinin gerçek kilosuyla da bir ilgisi yok, bu tamamen kişinin kendi bedenini nasıl gördüğüyle ilgili (Özmen ve ark., 2007). Bu sonuçlar “beden algısı terapisi”nin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor (Cash ve ark., 1990). Ayrıca kendinize yönelik algınızı değiştirmedikçe kilo vermeniz hem zorlaşıyor hem de verilen kilolar kalıcı olmuyor. Bu nedenle kilo verme sürecinde doktor ve diyetisyen desteğinin yanı sıra psikolojik destek almak da önemli. Bu kiloları “tutan” veya hızla geri alınmasına sebep olan psikolojik dinamikleri anlamanız, sağlıklı ve kalıcı olarak kilo vermeniz için psikolojik danışmanlık almanızı tavsiye ederim.
Bir psikolojik danışmandan yüz yüze veya online destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Unutmayın kendinizle barışık olmanız beden ve zihin sağlığınız için çok önemli. Sevgiyle kalın.
Kaynaklar:
Caldwell, MB., Brownell, KD., Wilfley DE. (1997). Relationship of weight, body dissatisfaction and self esteem in African American and white female dieters. International Journal of Eating Disorders, 22;127-130.
Cash, TF. (1994). Body image and weight changes in a multisite comprehensive very low calorie diet program. Behavior Therapy, 25;239-254.
Cash, TF., Counts, B. (1990). Huffine CE. Current and vestigal effects of overweight among women: Fear of fat, attitudinal body image and eating behaviors. Journal of Psychopathology, 12;157-167.
Cooper, Z., Fairburn, C., Hawker, D. (2007). (Çev. Çetin M, Sabancıoğlu F). Obezitenin Bilişsel Davranışçı Tedavisi, Yıltem Matbaası, İstanbul.
Ozmen, D. ve ark. (2007). The association of self-esteem, depression and body satisfaction with obesity among Turkish adolescents. BMC Public Health, 7;80.
Rosen, JC., Orosan, P. and Reiter, J. (1995). Cognitive Behaviour Therapy for negative body image in obese women. Behaviour Therapy, 26;25-42.
Rosen, JC. (2002). Obesity and body image. In C.G. Fairburn and K.D. Brownell (eds.), Eating disorders and obesity: A comprehensive handbook, Newyork:Guilford, 399-402.
Sarwer, DB., Wadden, TA., Foster, GD. (1998). Assesment of body image dissatisfaction of obese women: specificity, severity, and clinical significance. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 66;651-654.
Tezcan, B. (2009). Obez bireylerde benlik saygısı, beden algısı ve travmatik geçmiş yaşantılar, Uzmanlık tezi, Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
Wardle, J., Waller, Jo., Fox, E. (2002). Age of onset and body dissatisfaction in obesity. Addictive Behaviors, 27;561-573.
Ziyalar, A. (1983). Beden İmajı Kavramı. Yeni Sempozyum, 1-2;31-37.