X

Fayda sağlamadığı için süpürülmesi gereken geçmişten gelen -di’ler, -miş’ler

Geçmiş, gelecek ve şimdi üstüne yazılmış sayısız satır vardır. Çünkü zaman insan için hep anlamlandırılması ve yorumlanması gereken bir kavram olmuştur. Hepsinin gücü birbirinden farklıdır ve kişiye göre bambaşka anlamlar taşır şüphesiz. Bununla birlikte, herkesin “geçmiş”le ilgili söyleyecek bir sözü vardır, çünkü tek bildiğimiz o’dur, esasen. Geleceği planlayabiliriz, şimdiyi ise yaşarız ama geçmişi biliriz. Beynimiz bildiklerimizi yorumlar. Hatta bazı şeyler o an içinde değil, yaşandıktan sonra anlaşılır, anlamlandırılır. Dolayısıyla geçmiş çok kıymetlidir. Hatta öyle ki, genlerimizde sadece genetik bilgileri değil, geçmişten gelen bilgileri de taşıdığımız söylenir.

Beynimiz bildiklerimizi yorumlar. Hatta bazı şeyler o an içinde değil, yaşandıktan sonra anlaşılır, anlamlandırılır.

Kişisel geçmişimizde yaşadığımız deneyimlerden öğrendiklerimiz, şimdimizi ve geleceğimizi şekillendirme gücüne sahiptir. İşlenmiş bilgiler benzer durumlarla karşılaştığımızda paketlendikleri yerden çıkarılır ve kullanımımıza sunulur. Bu bir nevi hayatta kalma mekanizmasının parçasıdır. Fakat bazı durumlarda önceden paketlenmiş bilgiler bize fayda getirmeyebilir. Özellikle ikili ilişkilerde, içinde bulunduğumuz bir durumu hemen eski bir senaryoyla kıyaslayıp etiketlerimizi ortaya çıkarırız. O senaryoyla ilgili daha önceden deneyimlediğimiz şey ne ise ona uyan etiketi yeni duruma yapıştırır ve çıkarımlarımıza göre bir tepki ortaya koyarız.

Eğer yaşadıklarımızdan anlamlı dersler çıkarabildiysek, yüksek ihtimalle tepkilerimiz bu sefer aynı hatayı yapmaktan bizi koruyacak ya da eskisi gibi iyi bir fırsatı kaçırmamızı önleyecektir. Fakat durum her zaman böyle olmayabilir.  Eğer çıkarımlarımız çok köşeli, etiketlerimiz çok yapışkan ise yeni durumlar karşısında esnekliğimizi kaybedebiliriz ve geçmişte öğrendiklerimiz yarar yerine zarar getirebilir.

Peki, böyle durumlarla karşı karşıya kalmamak için neler yapabiliriz?

Öncelikle genellemelerden uzak durmalıyız. Geçmişte yaşadığımız olayları o zamanın şartlarını dikkate alarak değerlendirmeli ve bugünün şartlarının ne olduğuna da dikkat etmeliyiz. Kıyaslamalarda da genelleme yapmaktan kaçınmalıyız. Karşımızda eskiden bildiğimize benzer bir davranış gördüğümüzde, o kişiyi önceden bildiğimiz belli kalıplara sokmamalıyız. Kimse tek bir davranıştan ibaret değildir, bütüne bakmak en iyisidir. O belli davranışa vereceğimiz tepki bildiğimiz yerden geldi diye, kişiyi tamamen çözdüğümüzü düşünmek yanıltıcı olabilir. Ayrıca, her bir kişiyle kurulan bağın diğer bir kişiyle kurulan bağdan farklı olduğunu da hatırlamalıyız. Aynı kişiyle bile önceden kurulan ve sonradan kurulan bağlar birbirinden farklı olur çünkü insan sürekli değişen dinamik bir varlıktır.

Hepsini bir arada tutarak yaptığımız çıkarımları şimdiye taşımak daha yararlıdır.

Duygu-düşünce-davranış analizini de dikkatlice yapmalıyız. Geçmişte yaşadığımız bir olaydan çıkarım yaparken hissettiğimiz duygunun adını koymaya, arkasındaki düşünceyi doğru anlamaya ve davranışlarımızla bağını doğru kurmaya çalışmalıyız. Bu üçü birbirini her daim besler, dolayısıyla sadece birine odaklanmak yanıltıcı olacaktır. Hepsini bir arada tutarak yaptığımız çıkarımları şimdiye taşımak daha yararlıdır.

Geçmişten edindiğimiz dersler her zaman içe yani kendimize dönük olmalıdır, dışarıya değil. Öğrendiğimiz benzer bir durumla karşılaştığımızda o durumu değiştirebileceğimiz yanılgısına düşmemeliyiz. Bizler ancak o durum karşısındaki kendi tutumumuzu değiştirebiliriz. Ve ayağımıza takılan tüm – di’leri, – miş’leri süpürmeliyiz. Geçmişten bugüne taşıdıklarımız deneyimlerimiz ve öğrendiklerimiz olmalıdır, geçmişin kendisi değil. Aksi halde çok ağır bir yükle ilerlemeye çalışırız. Yaşanan her şey bizi bugüne ulaştırmıştır. Yaşanması gereken tüm deneyimler bizi bugünkü biz yapmıştır. Deneyimlediklerimizi cebimizde taşırken, ön yargılardan uzak kalıp her yaşanan şeyi yeni bir bakışla anlamaya çalışmak ilişkilerimiz için en yararlısı olacaktır.

 

İlginizi çekebilir: En temel ihtiyaçlarımızdan biri: Değerli hissetmek

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale