Farklı kültürler, mutluluğu nasıl etkiliyor?

Mutluluk; hayatın anlamı ve amacıdır, insanın varoluşunun tüm amacı ve sonudur.– Aristoteles

Mutluluk üzerine yapılan psikolojik araştırmalarda, mutlu bir insan “zamanın çoğunda hoş duygulara sahip olan ve hayatından tatmin olan kişi” şeklinde tanımlanıyor. Kültürler arası gezinmenin bizlere sunduğu en önemli şey ise mutluluk başka türlerine göz atma imkanı tanıması.

Farklı kültürler, mutluluğu nasıl etkiliyor?
Amerikalılar mutluluğu heyecan, sevinç gibi yüksek uyarılma sağlayan pozitif duygu durumlarıyla ilişkilendirirken, Çinliler rahatlama, gevşeme gibi daha düşük uyarılma sağlayan pozitif duygularla ilişkilendiriyor.

Hepimiz mutlu olmak istiyoruz. Birçok teorisyen, mutluluğun tüm duygular arasında en evrensel duygu olduğunu düşünüyor. Ancak buna rağmen mutluluğun her kültürde farklı koşulları ve anlamları var. Bu farklılıklar bazen hemen göze çarpmayabilir. İşin özünde, hepimiz keyifli bir hayat sürmek istiyoruz. Ancak mutluluğa kültürel tadını veren nüanslar, dünyanın bir köşesinde melankoliyle iç içe geçmişken, bir diğerinde aileden bağımsız düşünülemiyor. Peki o zaman, biz insanların mutluluk kavramı nasıl oluyor da birbirine benziyor ve her birimizin mutluluğu yorumlaması kültürden bağımsız düşünülemiyor?

İlgili yazı: Ben de mutlu olmak istiyorum; ama…

Geçtiğimiz on yıllar boyunca kültürlerin mutluluk üzerindeki etkisini araştıran pek çok çalışma yapıldı. 182 farklı ülkede yapılan 97 çalışmanın ortak noktasına gelince; yedi duygu (öfke, kibir, iğrenme, korku, mutluluk, hüzün ve şaşkınlık) arasında tüm kültürler tarafından en çok tanımlanan duygu mutluluk. Kültürler arası çakışmanın görüldüğü bir başka nokta da takdir bilme, kıymet verme konusu. Dünyanın birçok yerinde insanların birbirini takdir etmeleri benzer durumlarda yaşanıyor; karşındakini iyi hissettirme, hedeflerini yerine getirme, isteklerinin gerçekleşmesi. Mutlu olduğumuzda da benzer fizyolojik davranışları sergiliyoruz. Tüm kültürlerde insanlar mutluluğu en keyifli kişisel hedefleri olarak görüyor. Hatta daha mutlu toplumlar yaratmak için milli kampanyalar veya bazı oluşumların yaratıldığı kültürler bile var.

Peki o zaman tüm dünyadaki insanlar için mutluluk ne anlama geliyor ve kültür mutluluğu nasıl şekillendiriyor? Birçok Amerikalı için mutluluk vazgeçilmez bir insan hakkı ve genellikle bireysel kazanımlarla ilişkilendirilen bir duygu. Sosyal ahenge önem veren Japonlar ise mutluluğun gelip geçici bir doğası olduğunu ve sosyal açıdan yıkıcı sonuçları olabileceğini düşünüyor. Kültürler arası çalışmalara göre Amerikalılar mutluluğu heyecan, sevinç gibi yüksek uyarılma sağlayan pozitif duygu durumlarıyla ilişkilendirirken, Çinliler rahatlama, gevşeme gibi daha düşük uyarılma sağlayan pozitif duygularla ilişkilendiriyor.

İlgili yazı: Mutluluğun arkasındaki karmaşık yapı nasıl anlaşılır?

Mutluluk kavramının kültürlere göre farklı anlamları da mevcut. Örneğin araştırmacılar Lehçe, Rusça, Almanca ve Fransızca’nın dahil olduğu bazı dillerde mutluluk kavramı, İngilizceye göre daha nadir olan durumları ve koşulları anımsattığını tespit etti. Ayrıca yaklaşık 30 farklı milletin mutluluk tanımı üzerine yapılan meta analizlerde, yüzde 80’inin şans ve talih kavramlarını da mutlulukla birlikte algıladıklarını gösteriyor. Aynı eski Yunan ve Çin’de olduğu gibi mutluluk kaderci bir konseptte ele alınıyor, şans ve talihle bütünleştirilmesi gereken Tanrı’nın bir hediyesi olarak görülüyor.

Farklı kültürler, mutluluğu nasıl etkiliyor?
Birçok teorisyen, mutluluğun tüm duygular arasında en evrensel duygu olduğunu düşünüyor.

Bazı kültürlerde ise mutluluk kavramı çok çelişkili olabiliyor. Örneğin Konfüçyüsçüler mutluluk ve mutsuzluğun kökeninde, mutlu olmak için daha az zorunluluğun yattığını düşünüyorlar. Öte yandan Çinliler, ne kadar mutlu olduklarını ve hayatlarından ne kadar tatmin olduklarını Amerikalılara kıyasla daha az düşünüyor. Japonlar ise geleneksel olarak mutluluk konusuna daha kuşkulu yaklaşıyor. Bazı kültürlerde, güzel geçen şeylerin ardında talihsizliklerin pusuda beklediği düşüncesi nedeniyle mutluluğa korku veya isteksizce yaklaşılabiliyor.

İlgili yazı: Korkunun esiri olmadan mutluluğu yakalamanın formülü

Mutluluğa giden pek çok yol ve dünya çapında bu yolların sayısız yorumu var. Araştırmalar ise bu yoldaki sosyal bağlılık, kabullenme, başkalarına odaklanma gibi bazı yol işaretlerinden ibaret. Bunun dışında mutluluğun kaynağı hepimiz için birbirinden farklı ve çeşit çeşit. Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi’nin dediği gibi, “Yaşamaktan aldığımız keyif, zihnimizin günlük tecrübeleri nasıl algıladığı ve yorumladığıyla ilgili”.

Kaynak:
Psychology Today

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!