Gündelik hayatta çoğu insan yoga denilince bir grup insanın bir araya gelerek ‘om’ diye bağırdığını düşünmekte. Kimi stüdyolarda yoga pratiğinden önce bu uygulama yapılıyor olsa dahi, çoğu pratik edenin yüzeysel bir bakışla ‘dünyanın sesi’ vb gibi anlamları olduğunu bildiğini söyleyebiliriz. Ancak durum her ne kadar böyle görünse de ‘om’ harf grubunun bundan çok daha ötede bir ilişkiler ağı içerdiğini söylesek çok da yanlış olmayacaktır. Peki tam olarak nedir bu ‘OM’?
Kısaca tanımlamak gerekirse, Budizmin bazı mezheplerinde ve Hinduizm’de ॐ şeklinde gördüğünüz şekil sembollerle tanımlanan bu hece grubu, bazı tanımlara göre Sankrit bir cümle olan ‘Om mani padme Hum’ yani ‘Om lotusun içerisindeki mücevher, Hum’ un bir kısaltması olarak tarif ediliyor. Lotus çiçeğinin içindeki mücevher benzetmesi ise, bilincin aydınlanması ile ilişkilendiriliyor.
Yoga’da ve bazı meditasyon çalışmalarında ise bir mantra yani sesli ya da sessiz olarak tekrarlanan söz, cümle, şarkı, dua olarak kullanılıyor. Sürekli tekrarlanan bu ses titreşimlerinin zihni serbest bırakıp, sakinleştirdiği söz konusu; ki mantra kelimesi zaten zihnin serbest bırakılması anlamını taşıyor.
Man: Zihin, Tra: Salmak, serbest bırakmak
Belirli söz gruplarının sürekli tekrarlanması ise monoton bir uyaran ile zihne gelen istenmeyen etkenlerin arındırılmasını sağlamak için yapılıyor. O halde bilinen en yaygın mantra olarak tanımlayabileceğimiz ‘OM’ sesi, sesin en mükemmel hali olarak da tanımlanabilir ve yazılışı üç eğriden oluşan bir semboldür. Ses olarak ise 3 harfe karşılık gelir : A U M. Bu noktada 3 eğri, 3 harf bağlantısına dikkat çekmek gerekir.
Neden 3?
Numerolojide 1 rakamı tek olan Tanrı’yı temsil ettiği için sayılmaz, bu nedenle 3 ilk tek sayı olarak kabul görür ve bir çok inanışta, mitolojik hikayelerde ve gelenekte 3 rakamı ya da 3’lü sembollerle karşılaşırız. Bu öğretilerin alt metinlerinden ise 3 rakamının bir şeyin var olma halini yani biri gerçekleyebilen üç adımı tariflediği söylenebilir: Özne+ öznenin eylemi+ eylemin nesnesi
Yani ben+eylemlerim+eylemimin nesnesi = 1
Buradan yola çıkarak, aslında OM, bire giden yolun, ‘ben’in üç unsurundan kaynaklandığını hatırlatıyor olabilir mi? Ya da diğer bir deyişle, birliğin içimizde olduğunu?
Farklı inanış, kültür ve geleneklerde OM
Gelelim Hinduizme. Kutsal metinlerin bir derlemesi olan Upanishad’lardan biri olan Mandukya Upanishad, OM sözcüğü üzerinedir. Bölüm şöyle başlar:
“Om is the imperishable word. Om is the universe, and this is the exposition of om. The past, the present, and the future, all that was, all that is, all that will be is om. Likewise, all else that may exist beyond the bounds of time, that too is om.”
‘Om, ölümsüz, bozulmayan bir kelimedir. Om evrendir ve bu om’un sunumudur. Geçmiş, şu an ve gelecek, geçmişte olan, şimdi olan, gelecekte olacak olan her şey om’dur. Aynı şekilde zamanın ötesinde var olan her şey de om’dur.
Burada da karşımıza çıkan, Om’un tekil olan evreni temsil ettiği, geçmiş, şimdi ve gelecek ‘üç’lüsünün sunumu olduğunu söylemektedir. Yani yine özne+eylem+eylemin nesnesi/sonucu bağlantısı ile karşılaşırız. Aynı bölümde OM Sembolündeki 3 eğrinin, 3 şuur halini temsil ettiği ifade edilmektedir. Uyku, rüya ve uyanıklık. Bilincin tüm halleri.
Bazılarına göre ise, cennet, dünya ve cehennemi de tariflemektedir. Hinduizmde ise genellikle bu 3’lü sembol, Hint tanrılarından, Brahma, Vishnu ve Shiva’yı temsil etmekte. Yani Yaratan Tanrı Brahma, Devam Ettiren Tanrı Vishnu ve Yıkan Tanrı Shiva.
Bazılarına göre ise bu 3 eğrili sembol Mu kültüründen taşınmıştır ve fizik alem-süptil alem-manevi alemi temsil etmektedir.
Genel yorumlamalara bakıldığında her ne inanış, kültür, gelenekten olursa olsun 3 prensibinin 1’liği tanımlama hali olarak özetlenebilecek ‘OM’, alt anlamları ile de bu birliğe nasıl gidilebildiği yolunda yöntemleri işaret ediyor da olabilir mi? Uyanık olma halini giderken, özne+eylem ve eylemin nesnesi/sonucu nasıl bir anlam kazanıyor? Zaman algısı bir rüya mı? Bilince yüklenen monoton uyaranlar, ses titreşimleri zihni serbest bırakıyorsa, bu durum bilinci uyanıklığa götürecek bir yöntem olarak da tariflenebilir mi?
Yorumladıkça bir çok anlam çıkarmak da mümkün gibi görünmekle birlikte, yoga felsefesinin bedenin, zihnin ve ruhun ‘1’liği ile aydınlanma yolculuğu da, ‘OM’ mantrasının anlamlarında da olduğu gibi 3 prensibi ile örtüşüyor. Bu da bize yoga ya da meditasyon derslerinde bundan sonra ne olduğunu bilerek ‘OM’ söylemenin kapılarını açıyor. Bilinen tarih boyunca, bir çok duvar yazısı, mitolojik anlatı, gelenekler, semboller, yazıtlar vb.nin çoğunda karşımıza çıkan 1’i net ve kesin olarak değil, 3 ile tariflemesi ise yaşayan her bireyin ‘bir’inin tanımlamasını da kendine özel bıraktığını söyleyebiliriz.
Sevgiyle.
Kaynaklar:
The Upanishads / translated by Eknath Easwaran
Dharma Ansiklopedi / Alparslan Salt&Cem Çobanlı
Huffington Post