X

Fani hayatta cennetten bir parça: Bozcaada seyahati

Fani Hayatta Cennetten Bir Parça: Bozcaada
“ Metropolün dumanı, arabanın egzozu,
Şehir motorize öküz dolu.
Para, başarı, kariyer en önemli husus,
Burada aşk bile konserve çiftlere mahsus.
Hadi kaç bu sahtelikten, çatlasın hasım,
Açık adres veriyorum, yaz kızım!
İşte fani hayatta cennetten bir parça,
Git der bu âşık sana maninin sonunda; tabi bir manin yoksa.
Egeyi arşınla,
Çanakkale tam karşında,
Onun ardından göz kırpar sana,
Biraz da işveli Bozcaada! “

Yukarıdaki dizelerde şair, aşağıdakilerden hangisini vurgulamak istemiştir?

a) Şehir hayatı yavandır, adalar candır.
b) “İlişkinin hasosu, sevgilinin maçosuyla olur!” mottosuna inat, aşk vaat eden topraklardır adalar… Çatırdayan ilişkilere deva, her türlü alternatifine ise evladır.
c) Koca yaz GAME OF THRONES’la, DA VINCI’S DEMONS’la, SHAMELESS’la filan geçmez. Bazen ensedeki fişi çekip kırmızı hapı yutmak, kızgın kul olmayıp serin sulara dalmak icap eder.
d) Flörtöz bir adadır. Doğa ananın şımarık çocuğudur. Camın ardındaki mahcup mahalle güzelidir. Saklı ama davetkâr bir güzelliktir.
e) HEPSİ [a), b), c), d)]

Hiçbir zaman doktor olmak istemedim. Fakat iğrenç bir el yazım ve başına “Prof. Dr.” çok yakışan bir isim kombinim olduğu için hep biraz öykündüm doktorluğa. Bu sebeple, ruhuna 3 günlük bir reçete yazmak isterim.
Yukarıda bahsi geçen bütün buhranlara sahip genç profesyoneller! Bir adım öne çıkınız ve zaten cücük kadar olan yıllık izninizin 3 gününü aşağıda talim edildiği şekilde tatbik ediniz.

Bu arada önümüz bayram. “Oraya bağlayayım ben bu kaçamağı.” gibi mini çakallıklar peşindeysen alacağın hazzı garanti edemem. Biliyorsun: 1- Tek akıllı sen değilsin. 2- Nerede çokluk… [Fil in dı bılenks]
Yıldızlı-yaldızlı not: Eğer ilişkin çalkantılıysa/yeni bir aşka yelken açtıysan/âşık olduğun kişi sana kanka çekiyorsa; çekinme, tut elinden gel! Burada da olmuyorsa olmaz o iş…

1. GÜN
Aramızda bir çift olmak üzere toplam 4 kişiydik. Cool adamımdır ve normalde bıcı bıcı çiftlerin yarıçapında olmaktan imtina ederim ama bu çifte olan sevgim, tiksintime katbekat âlâdır. Sevdiğim tek simbiyotik yaşam formudur kendileri. Burada sitayişle bahsi geçen herkesin ve her yerin, bu çiftin gözünde de değeri vardır. O sebeple yorumlar daha objektiftir.
Biz “Otel Sardunya” da konakladık ve buradan da fazlasıyla memnun kaldık. Yatakları rahat, odaları geniş, dolap mevcut, banyoda duşakabin var vb. Fakat adaya gelirken kafanızda her zaman şu olmalı: “Ben beş yıldızlı, her şey dâhil bir ‘otel’ tatiline gelmedim.” Otelde yapacakların hepi topu şunlar (kronolojik olarak):

1 – Kahvaltı
2 – Üst değişimi (Plaja gidiş)
3 – Duş + Üst değişimi (Plajdan dönüş)
4 – Uyku [1. Maddeden başla (Sonsuz döngü)]

Ada insanının mayası samimiyettir. Bu otelde de bundan bolca bulabilirsiniz. Biz her şeyden ziyadesiyle memnun kaldık.
Aşağıdaki sevimli dostumuzun esas adı “Miller” fakat kendisi fazlasıyla atıl olduğu için ben kendisine “Miskin” dedim tatil boyunca. İlk gün yeni ismini yadsıdı. Ama zamanla kanıksamış olacak, kendisini içime fok balığı kaçmış gibi “Miskin! Oğğyyluum!” şeklinde severken sırtını yerlere sürüyordu.

Otel Sardunya ve Miskin

Kalacak yeri hallettiyseniz sıra yapılacaklarda. Önce “Vanilla Sky” da da defalarca dillendirildiği üzere “Open your eyes: Aç gözlerini!”

GÜNDÜZ: Kahvaltının ardından ilk durak Ayazma plajı. Adanın en popi plajı burası. Şezlong kiralamak gerekiyor. İstemen halinde bira+patates yapabileceğin, süt mısırcının ve dondurmacının fink attığı, kumu güzel bir yer. Öğlen yemeğinde istersen havlunu şezlonga bırakır, plajın karşısındaki yerlerden birinde gözleme, midye filan atıştırıp plaja geri dönersin (merak etme, orada kimse senin SpongeBob’lu havlunu çalmaz). Restoranlar birbirinin muadili ve para-çokomel eğrisinde yukarı noktalara tekabül ediyorlar. Yani dolu mideyle oradan ayrılmak zaruri değil. Kaldı ki daha denize gireceksin, yapma zaten. Ziyafet akşama!

Denizi düşündüğümde ise aklıma ilk gelen kelime: Soğuk! Hangi koydan hangi şekilde girersen gir, tir tir titreyeceksin. Ben hepsini denedim: Önce ayağımı sokup daldım, olmadı. Mahremime kadar ıslanıp sonra daldım, olmadı. Yürüdüm daldım, olmadı. Koştum daldım, olmadı. Lisanslı yüzücüyüm, 50 metrede soluğum kesildi soğuktan. İlk yüzüşümde aklımdan şunlar geçti: “Putin! Adamın dibisin!” (Sibirya’nın bir nehrinde üşüdüğü için kelebek yüzmüşlüğü vardır. True Story…). Lakin bir dakika içinde alışıyorsun. Sonrası ise büyük bir haz.

AKŞAM: Akşamına Mavi-Beyaz’dayız. Benim için yemek kürsüsünde 3. sıradadır ve bronz madalyaya hak kazanmıştır. Fakat bu kesinlikle kötü demek değildir. Bilakis yemekler ve servis gayet başarılı (Özellikle övmeyi arzu ettiğim bir yemeği yok sadece). Yeri ise harikulade! Yemekten hemen sonra üst kattaki pubda içkilerinizi yudumlarken, kale manzarasını seyretmenin keyfi ise paha biçilemez.

Galatasaray lisesi mezunu insanlar! Buranın sahibi ‘abi’lerinizden biri – en azından benim yaş grubum için -. Oraya gittiğinizde mektepli olduğunuzu belirtmenizde fayda var. Hem hoş bir sohbet hem de “V.I.P.” bir ağırlama için…

Mavi Beyaz Pub – Kale Manzarası

2. GÜN

GÜNDÜZ: Bugün Ayazma’ya kıyasla daha nezih bir yer olan Akvaryum’dayız. Burada her şey self-servis. Şemsiyeni yanında getiriyorsun, şezlong filan yok. Kumu biraz taşlı, o sebeple havluyu ve dolayısıyla kaideyi sereceğin yeri iyi seçmen gerekiyor. Bir de küçük bir tavsiye: Yanına biraz çamaşır ipi al. Evet, bildiğin yurdum çamaşır ipi. Rüzgâr şiddetlendiğinde şemsiyeni iki ucundan taşa bağlarsın. Sonrasında rüzgâr dediğin sinek osuruğu. Maksat keyfin kaçmasın.

Adı üstünde, burası Akvaryum. Dolayısıyla suyun altında çeşit çeşit deniz canlısı mevcut. Şnorkel+gözlük takımınla gelip kendileriyle takılabilirsin.

Bir de şemsiye altında uyurken bir şeyi asla aklından çıkarma: “Dünya dönüyor.” Ben 50 faktör kremle yandım. Yetmedi, suratımda ısı kaynaklı dermatolojik deformasyonlar baş gösterdi (bkz. ergen sivilcesi, sporlanarak çoğalma vb.)

AKŞAMA DOĞRU: Akvaryum’u biraz erken terk edeceğiz çünkü bugün romantizmin doruklarına çıkıyoruz! Elinize kırmızı şarabınızı alın – tercihen Corvus Karga -. Polente’de günbatımı izlemeye gidiyoruz.

Âşık insanlar… İşte adadaki ortak buluşma noktanız! Çekin altınıza bir sandalye ve sevdiceğinizle günün batışının tadını çıkarın. Benim gibi bekar arkadaşlar da ‘bakar’lık sultanlıktır diye kendilerini telkin edebilir ve bu manzaraya karşı efkar tutabilirler (bu cinse şarap yerine bir 35’lik tavsiye olunur).

Polente’de Gün Batımı

Gün batınca kopan alkışı da yadırgama arkadaşım. Uçağı indirdi diye pilotu alkışlayan yurdum insanının, güneşi batırdı diye Helios’u alkışlaması tabi ki normaldir, pek bir tabiidir (Everywhere we go, people wanna know, who we are, we are the Titans, Mighty Mighty Titans -> REMEMBER THE TITANS/IMDB=7,6)

AKŞAM: Akşamına Asmalı Meyhane’deyiz. Masayı keyfine göre donat. Kaldı ki zaten fazlasıyla sıcakkanlı garsonlarda size yeterince yardımcı olacaklardır. Fakat benden naçizane bir tavsiye:

Mezelerden:

– Avurtma & Kabak Çiçeği Dolması

Ara Sıcaklardan:

– Ahtapot Izgara (Adada yediklerim arasında açık ara en lezzetlisiydi).

Benim için yemekten servis kalitesine her şeyiyle adanın altın madalyasını boynuna asmıştır efem, bilginize…

3. GÜN

GÜNDÜZ: “Yok abi! Ayazma da, Akvaryum da benim için fazla kalabalık! Bir yandan mahremiyetimizi muhafaza ederken diğer taraftan üstsüz bile güneşlenebileceğimiz bir yer yok mudur?” diye soruyorsan o da var.

“Hiçbir yerimde bikini izi kalmayacak!” diye azmettiysen, “Spor salonundaki bütün kokoşlar çatlayacak!” diye ahdettiysen seni Beylik Koyu’na davet ediyorum.

Oldukça tenha, kimsenin kimseye karışmadığı, kumu taşlı ve biraz da rüzgârlı bu koy sayesinde solaryum turuncusu arkadaşlarını, sütlü Toblerone kahvesi teninle hasetten çatlatabilirsin.

Bekârlar, avcılar, kısmetini arayanlar… Buradan iş çıkmaz (Abort the mission! Abort the mission!: Görev iptal beyler, dağılın…)

Beylik Koyunda Kumdan Kaleler Yapmak

AKŞAM: Akşamına Lodos’tayız. Kendisine gümüş madalya vermeyi uygun gördüğüm bu güzide restoran ile ilgili “mutlaka denenmeli”ler:

Mezelerden:

– Vişne Soslu Yaprak Sarma

– Sübyeli Taze Börülce

– Firikten Çiğ Dolma

Ara Sıcaklardan:

– Kekikli Ahtapot

İSTANBUL’A DÖNÜŞ: Hazan yüklü bir yolculuk oldu. İlk defa herhangi bir yerden İstanbul’a dönerken üzgündüm.

Mani ile başladık, mani ile bitirelim bari.

İnsan tıka-basa yiyor, şişiyor,

Oysa ki kanaatkâr olmak makbul.

Etraf sonradan gurme doluyor,

Hadi, ona da kabul.

Yine de insan doymuyor,

O zaman alayını öpsün Vedat Milor! ”

Saygılar okur. Askerden sonra görüşmek dileğiyle…

CEVAP ANAHTARI: e)

 

Berk Sergün: Berk Sergun // Akademik kariyerindeki birincilikleri taçlandıran plaketlerini paraflayıp geçmiş, sergüzeştler geçirmeye karar verip seyyah olmuş bir kimseyim. Kariyer basamaklarını hızla tırmanırken ¨Bir dakika! Yazacağım ben arkadaş!¨ diyerek seyahatine baharat işine de tat katan bir hayat gezginiyim. İsterim ki ben gezeyim sen gör, ben karalayayım sen boya. Ayak bastığım topraklara yolun düşerse hayatta kal, en kötü ihtimalle fiyakalı tökezle. Çok yer gezdim, ziyadesiyle insan tanıdım. Bu oraların değil, onların hikâyesi… www.herseyiyanlisanlamisim.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale