dummy

F1 Pisti’nde, “vıııın vııııııınnnnn” sesleri içinde bir koşu deneyimi

HEADERHEADER
F1 Pisti koşu deneyimiF1 Pisti koşu deneyimi
Bir Spor Aşığının İtirafları – VIII

Geçen hafta Pazar günü herkes vınlayıp duruyordu etrafımda. Ben de dahil…

dummydummy

Saat sabahın 8’ini gösteriyordu ve biz 636 ‘deli’ İstanbul Park’ta, yani Formula yarışının yapıldığı pistte koşmaya başlamak üzere buluşmuştuk. Hedef, 2 tur atıp; 10 km’yi tamamlamaktı.

F1 Koşu grubuF1 Koşu grubu

Arabadan indiğimizde hava 0 dereceydi; startı beklerken daha da soğudu sanki. Aşağıdaki fotoğrafta donmak üzere olan birkaç arkadaşımı görebilirsiniz.

Donmak üzere olan arkadaşlarDonmak üzere olan arkadaşlar

Koştukça ısındık. Bir yandan da vınladık durduk.

Bir ara güneş gösterdi yüzünü. Oysa “Kar gelecek.” demişler, sabah uyanıp da taaa oralara gidip gitmemek konusunda ikilemde bırakmışlardı kimimizi. Kayıt olup da gelmeyen 200 küsür kişi, sıcak yatağın cazibesinden kurtulamamışlardı anlaşılan.

Sürprizlerle dolu bir pistteydik. Bu kadar yokuş olacağını düşünememiştik mesela. Yerlerde de biraz buz vardı.

Güzeldi ama yine de… Her şeye rağmen güzel bir gündü ve ben oradaydım.

Hastaydım 3 haftadır. Koşudan önceki gece öksürük kriziyle uyandım saat 2’de; sabah kalktım saat 6’da…  Hava soğuktu, gidilecek yer uzaktı, sabahın körüydü, kar gelecekti, …cekti, …caktı, …tı, …dı.

Bahane boldu da arayan yoktu. Bir daha ne zaman koşabilirdim ki orada? Üşenmedim gittim. Yine eğlendim, yine “Ne iyi ettim de geldim.” dedim.

İnanın ki bahane bulmak çok kolay ama bazı anları tekrar yakalamak alabildiğine zor. Fırsatları kaçırmamak lazım.

Hareketli yaşamla ilgili her konuda yazmaktan çekinmeyin lütfen. Maillerinizi bekliyorum: kivergu@gmail.com

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg
İlgili Makale
whatsapp