X

Ezoterizm bilgeliğinden hayatınızı dönüştürecek sırlar

Bazı bilgiler veya farkındalıklar vardır, bunlar için hayatımızda bir plan yapmak hedef bir zamanlama ile kısıtlamak mümkün değildir; hani hepimiz bir şeyler için mutlaka şöyle söylemişizdir hayatıma daha önce girmiş olsaydı bu kadar değerli olamazdı” veya daha önce ben bu bilgiyle karşılaşmış olabilirim ama henüz derinliğini fark edebilecek seviyede değilmişim”… Bu duyguyu tecrübe edebileceğimiz olaylar aslında çok kompleks tecrübeler gerektirmez;  örneğin altı ay önce rafta gördüğümüz kitabı almaya cesaret edememişsinizdir, bir şekilde o an o kitap için hazır olmadığımızı biliriz. İşte ben tüm bunun gibi geleceğini bildiğimiz ama bugün hayatımızda tezahürü olmamış olanlara “henüz zamanı gelmeyenler” diyorum ve bugüne kadar tecrübelerim gösterdi ki gerçekten zamanı geldiğinde biz aramadığımız durum da dahil o konu, o kişi veya o şey her ne ise bizi buluyor…

Ezoterizm, işte bu konulardan biriydi benim için, çok derin zamanlara ve anlamlara geliyordu. Çoğu kez karşılaştığım bilgisinden ve ilişkili kaynaklarından hep değişik bir tedirginlik ve korku ile uzak durmuştum, ta ki çok yakın bir döneme kadar… Sırlar açıldığında ve ben Eylül ayında tek başıma gerçekleştirdiğim en güzel seyahatlerden birini Bali’ye gerçekleştirinceye kadar. Bu seyahat bana muhteşem Ezoterizm öğretisiyle tanışmak yanında, bu öğretiyi ancak bugün anlayabildiğim bir seviyede deneyimleme derinliğini de kazandırmış oldu

Ezoterizm ne anlama geliyor?

Ezoterizm, çok eski tarihe dayanan kadim öğretilerden biridir ve isim anlamı itibariyle “ezo” içeriden gelen, yani insanda kendiliğinden var olan bilginin farkına varılması anlamındadır. Sevgili Ergun Candan eseri Ezoterizme Giriş’te şöyle yorumluyor:

“…Her şeyin sırrı içinde saklıdır;

Ezoterizme göre varoluşun sırrı varoluşun içinde saklı bulunmaktadır. Evrende kütlesi bulunan canlı cansız tüm varlıklar, varoluşlarının nedenlerini, niçinlerini ve nasıl varolduklarının bilgilerini içlerinde saklar.

İşte bu nedenle insanın kendisini tanıması ve kendisini anlayabilmesi için de, ‘insanın içine dönmesi gerekir’ denmiştir.”

Ezoterizm öğretisi, uzun ve oldukça zorlu bir süreci kapsamaktadır. Burada adayların sürece dahil edilmesi için farklı sınavlardan geçmesi gerekmekteydi. Aslında hepimiz işte hayat yolumuzda zorlu sınavlardan geçmekteyiz, bazen bunun gerçekten farkında kalabiliyoruz, bazen isyan edebiliyoruz… Ezoterizm öğretisine kabul edildiğiniz durumda ise, adayın gerek zihinsel gerekse bedensel olarak çok güçlü olması gerekirdi, çünkü kendisini oldukça zorlu öğreti, çalışma ve anlayış süreci beklerdi. Ve tabi ki bugün hepimizin yürüdüğü gibi bu zorlukları ve süreci yine kendi başına tüm cesareti ve meydan okuması ile aşması gerekirdiAncak bu şekilde kendisi ile paylaşılacak sırlara layık olabilirdi.

Adaylar, bu zorlu sınavlar esnasında, çok zorlu bir sınav olan “ateş odası” testinden de geçerlerdi (Mısır Ezoterizmi). Bu nokta adayın eğitiminde adeta kırılma noktası gibiydi, ya daha fazla ilerler ya da bu noktadan ileriye gidemezdi… Hepimizin hayatta karşılaştığı “o an” noktası gibidir; cesaretimiz var ise bir adım daha atarız ve girdiğimiz yolun o kadar da korkulacak birşey olmadığını görürüz, veya belki cesaret edemeyiz olduğumuz yerde kalırız ve yolumuz tamamen farklı olasılıklarla çizilir… Sevgili Ergun Candan eseri Ezoterizme Giriş’te aslında bugün günlük hayatımızda bile hepimize hayat dersi olacak ateş odası testini şöyle anlatıyor:

“…Adayın böylesine zor bir durumla karşı karşıya bırakmalarının iki amacı vardı:

Birincisi, yaşamın birçok alanının aynen burada olduğu gibi büyük bir illüzyondan ibaret olduğunu, bu sembolik oyunla adaya aktarmak. Evet burada adayın çıkartması gereken birinci ders yaşamın sadece görünenden ve zannedilenden ibaret olmadığıydı

Bu sınavdan beklenen ikinci amaç ise; sonu ölüm bile olsa bilgeliğe doğru yürüyüşüne devam etme kararlılığı gösterip gösteremeyeceğinin anlaşılmasıydı.”

Tüm bu sınavların yanında, adayların bilinç ve manevi gelişim süreçlerinde “terk edilmesi gereken 12 kabuk” olarak da bilinen 12 yapraktan sıyrılabilmeleri gerekirdi. Günlük hayatımızda farkındalığımızı ve dikkatimizi vermekle farklılaştırabileceğimiz bu 12 önemli özellik aslında hepimizin hayatında seçimlerimizden ilişkilerimize kadar çok önemli noktalara dokunuyor.

Terk edilmesi gereken 12 kabuk

Bu yazımda bana eşlik eden sizlerin de, ilk kez okuduğumda beni oldukça derinden etkileyen ve düşündüren bu 12 kabuğu “terk etmeye” veya en azından “fark etmeye” hazır olduğunuzu biliyorum;

  • Sevgisizlik,
  • Merhametsizlik,
  • Cimrilik,
  • Kibirlilik,
  • İkiyüzlülük,
  • Hilekarlık,
  • Açgözlülük,
  • Kincilik,
  • Yalancılık,
  • Kıskançlık,
  • Öfke,
  • Bağnazlık.

Aday bu kabukları terk ettiği ve çalışmalarında ilerlediği durumda asıl “saflık” seviyesine ulaşacağı ve gerçekler ile olduğu gibi temas edebileceği düşünülürdü. Bu yazıyı okuyorsanız siz de hayatınızda var olan kabukları öncelikle fark etmek ve ertesinde terk etmek üzere yola çıkın, çünkü siz saflaştıkça hayatınız güzelleşecek…

Şimdiden bol şanslar…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale