X

Eylül ile birlikte tüm yapraklarınızı dökmeye hazır mısınız?

Eylül bir şeylerin bitişi ve yeniden başlangıcıdır. Şimdi tüm yapraklarımızı döküp, ruhumuzu yağmurlarla yıkama zamanıdır. Yeniden doğuşa hazırlanmak için tüm hüzünlerimizi, kırgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı rüzgara bırakma zamanıdır. Yeniden doğmak için önce ölmek gerekir.

Her Eylül geldiğinde biraz hüzünlenir insan. Sanki yeni bir boyuta geçiş yapar gibi döker yapraklarını insanlar da ağaçlar gibi. Yazın bitişi, koşuşturmacaya biraz ara vermek, biraz hüzünlenmemize sebep olsa da benim için eylülün yeri hep başkadır.

Akşamın tatlı rüzgarlarında edilen sohbetlerin, kahve eşliğinde okunan kitapların tadı bir başkadır eylülde her zaman. Eylül yağmurlarla gelen berekettir, aşıkların meltemli akşamlarda ettiği danstır, renk cümbüşünün verdiği coşkudur.

Sevdiğiniz biri varsa aşkın tadı bile bir başka olur eylülde. Rengarenk yaprakların arasında yapılan, el ele yürüyüşler, göz göze edilen tatlı sohbetler içinizdeki enerjiyi daha da ateşler. Gerçi aşk başlı başına zaten bu duyguları hissettirir ama eylülde tadı bir başkadır benim için yine de.

Sonbaharın o ılık rüzgarını gözlerinizi kapatıp teninizde hissettiğinizde fısıldar size “tüm hüzünlerini şimdi koparıp alıyorum senden” diye. Şimdi tüm ekinlerimizi biraz nadasa bırakıp, dinlenme zamanıdır.

Eylül sanki bir ay değil de koskoca bir mevsim gibidir. Her şeyi kucaklamaya hazır bir ana gibi güçlü, yenilenmek için kendini hazırlayan bir çiçek gibi heyecanlı hissettiğim koskoca bir mevsim gibi.

Eylülü sırf hüzün olarak adlandırmak, eylülün ruhuna yapılan bir haksızlıktır aslında. Çünkü eylül bir şeylerin bitişi ve yeniden başlangıcı demektir. Şimdi tüm yapraklarımızı döküp, ruhumuzu yağmurlarla yıkama zamanıdır. Yeniden doğuşa hazırlanmak için tüm hüzünlerimizi, kırgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı rüzgara bırakma zamanıdır. Yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı gibi rengarenk zamanların tadını çıkarma zamanıdır.

“Yeniden doğmak için önce ölmek gerekir.”

Önce ölüp toprağa karışmak, dinlenmek, huzura doğru yol alıp, önce kendimizle barışmak ve yeniden doğmak için harekete geçmek gerekir. Sonra yol ayrımlarına geldiğimizde seçimlerimizi yapıp ilerlemeye devam edeceğiz.

Sıfırdan başlayıp, emin adımlarla ağır ağır fakat taptaze , yenilenmiş ve güçlü olarak hiç durmadan yola devam edeceğiz…

Tohumlarımız yeniden filiz verecek. Zamanı geldiğinde yeniden çiçek açıp meyve vereceğiz…

Hayat biz istediğimiz sürece hiç durmadan yeniden yeşerecek.

Her eylülde yeniden yenileneceğiz.

Yeniden, yeniden ve yeniden…

 

İlginizi çekebilir: Aşk nedir? Emekle doğru orantılı aşkın halleri

Gamze Okutan: 15 Aralık 1986 Beykoz İstanbul doğumlu olan Gamze Okutan 2004 yılında Paşabahçe Ferit İnal Lisesi’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar mağazacılık sektöründe satış danışmanlığı ve sağlık sektöründe hizmet veren bir firmada yönetici asistanlığı yaptı. Çalışma hayatı sebebiyle üniversiteye biraz ara verdikten sonra 2015 yılında Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun oldu. Şu anda Yazılım ve Teknoloji alanında hizmet veren bir firmada Mali & İdari İşler Yetkilisi olarak meslek hayatına devam ediyor. Evli ve bir kız çocuk sahibi bir anne. Pusula kitabının yazarı. Gamze Okutan’ın kendini bildi bileli sanata, kişisel gelişime, psikolojiye olan ilgisi hep vardı. Zaman zaman şiir yazmayı, deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştığı yazılar yazmayı, kendi çapında hobi olarak müzikle uğraşmayı ve söylemeyi çok seven biri. Ayrıca arada sırada meditasyonla zihnini sakinleştirip stres atmayı, yoga ile bedensel enerjisini korumayı seviyor. Hayatta pozitif ve negatif her şeyin bir bütün olarak güzel olduğunu düşünüyor. Olaylara bakarken çoğunlukla pozitif taraftan değerlendirmeyi yani bardağın dolu tarafından görmeyi ve çözüm odaklı olmayı seviyor. Fakat negatifin ağır bastığı durumlarda duyguların sonuna kadar yaşanması gerektiğini aksi takdirde mutlu olmanın mümkün olmayacağını düşünüyor. Hayatı dolu dolu, tutkuyla, hissederek yaşamayı seven aslında hayatın kendisine aşık, hayalperest bir yolcu olarak tanımlıyor kendini. Hayatın paylaştıkça güzellikler getireceğine olan inancını ve umudunu hiçbir zaman kaybetmemiş biri olarak paylaştıkça belki küçük dokunuşlarla bakış açımızdaki yansımaları çok daha renklendirebiliriz diye düşünüyor. Hep birlikte, el ele birbirimizin yoluna daha çok ışık tutarak yönümüzü bulmamıza bir nebze olsun katkı sağlayabileceğimize inanıyor.
İlgili Makale