Evlilik ve mutluluk arasındaki ilişkinin bilinmeyen yönleri
Bilim insanlarının ve sosyologların son zamanlarda üzerinde sıkça durduğu konulardan biri; evlenmek, boşanmak, çocuk sahibi olmak ya da ölüm gibi hayatımızı büyük ölçüde etkileyen olayların ruh halimiz üzerindeki etkileri.
Bu araştırmaların sonuçları en çok merak edilenler, genellikle evlilik ve mutluluk arsındaki ilişkiyi açıklamaya çalışanlar oluyor. Uplifers olarak, bu bağlantıyı çözmeye çalışan araştırmaların sonuçlarını sizlerle paylaşmak istedik.
Evlilik ve mutluluk üzerine yapılan araştırmalar
Evlilik ve mutluluk arasındaki ilişkiyi açıklayabilmek için birçok araştırma yapıladursun; Psychology Today yazarlarından Sosyal Psikolog Bella DePaulo’ya göre, bu araştırmaların çoğu yönlü bir bakış açısı geliştiriyor. Bu nedenle DePaulo, yapılan araştırmaların evlilik ve mutluluk arasındaki ilişkiyi açıklamakta yetersiz kaldığını savunuyor.
DePaulo’ya göre araştırmalarda sıkça yapılan hatalardan biri, araştırmaların “evli olan” ve “evli olmayan” kişiler arasında karşılaştırma yaparken, uzun süreli değil, tek bir andaki gözlemlere dayandırılıyor olması. Bu durum, mutluluk oranları arasında bir fark varsa bile, nedeninin kesin olarak evlilik olduğu sonucuna ulaştıramaz.
Bir diğer sorun, araştırmaların “evli” katılımcıları arasında, sadece evliliğini sürdürenlerin yer alıyor olması. Evli tanımının içine bir süreliğine girmiş olan “boşanmış” ya da “dul” kişilerin katılmaması, bu kişilerin deneyimlerinin göz ardı edilmesine neden oluyor.
DePaulo’ya göre, yapılan araştırmalarda evlilik kurumu yüceltiliyor olsa bile; alınan sonuçlar evli olan kişilerle evli olmayan kişilerin mutluluk oranları arasında çok da büyük bir fark olmadığını gösteriyor. Psikoloğun Singled Out isimli kitabında yer verdiği araştırma sonuçlarına göre, mutluluklarını 1-4 arası bir ölçüde değerlendiren katılımcıların mutluluk ortalamaları şu şekilde;
- Evli olanlar: 3.3
- Hiç evlenmemiş olanlar: 3.2
- Boşananlar: 2.9
- Dul olanlar: 2.9
Belle DePaulo’ya göre, bu yanlı yaklaşımın önüne geçebilmenin yollarından biri; araştırmaya katılacak kişileri rastgele evlenmek ya da yalnız kalmakla görevlendirmesi ve sonuçlarının gözlemlenmesi olabilir; ki bu imkansızdır.
Bir diğer çözüm önerisi ise, araştırmaya katılacak kişilerin evlenmeden hemen önce değil, hayatları boyunca gözlemlenerek mutluluk ya da tatmin oranlarının belirli olaylarla ne kadar değiştiğini ölçümlemek.
Journal of Personality and Social Psychology’de yayınlanan bir araştırmada, 8’i boşanan kişiler üzerinde olmak üzere 18 istatistiksel analiz yapılmış. Dört kişilik bir grup tarafından sürdürülen bu araştırmalar, evlilik öncesi ve sonrası bireylerin “mutluluk”, “hayatla ilgili tatmin” ve “ilişki ile ilgili tatmin” oranlarını ölçümlemiş.
Yapılan araştırmalardan birinde, bir grup katılımcı, kendilerine sorulan olay sonrasında modlarının bir süre düşük seyrettikten sonra zamanla artmaya başladığını belirtmiş.
Diğer grupta ise, katılımcıların bahsedilen olaydan sonra biraz daha iyi hissettikleri ancak sonrasında zamanla modlarının ya değişmediği ya da zamanla düştükleri gözlemlenmiş.
İlk grubun “boşananlar” ikinci grubun ise “evlenenler” olduğu gerçeğinin ışığında, bir süre sonra evliliğin mutsuzluk, boşanmanın ise mutluluk kaynağı olduğu söylenebilir. Ancak böyle bir genelleme de şüphesiz doğru değildir.
Yapılan araştırmaların sonuçlarını şu şekilde yorumlamak açıklayıcı olabilir; katılımcıların evlilikle beraber büyük ölçüde artan mutluluk oranları, zamanla düşerek evlenmeden önceki seviyeye yaklaşıyor olabilir. Benzer şekilde, boşanan kişiler, boşanmanın açtığı yaraları sardıkça mutluluk oranlarında bir yükselme gözlemlenebilir. Yine de bu sonuca varabilmek için bile, bu kişilerin evlilik öncesinde uzun yıllar boyunca gözlemlenmesi gerekir.
Evliliğin ruh hali üzerindeki etkileri
Bahsedilen 18 araştırmanın tamamı evliliğin ruh hali üzerindeki erkileri konusunu ele alırken, katılımcılarla evlenmeden öncesinde ve sonrasında belirli aralıklarla görüşülmüş.
Araştıma süresince katılımcıların, evliliğin ruh halleri üzerindeki etkileri hakkındaki görüşleri üç farklı başlık altında incelenmiş;
- Mutluluk: Araştırmalarda “iyi hissetmek” olarak geçen mutluluk algısında, sorular kimi zaman olumlu, kimi zaman olumsuz şekillerde sorulmuş. Evli kişilerden alınan cevaplara göre, katılımcıların ortalamasında evlenmeden önce ve evlendikten sonra mutluluk açısından bir değişiklik olmamış.
- Hayatla ilgili tatmin: Katılımcılara evlilik öncesinde ve sonrasında, hayatlarıyla iligli ne kadar tatmin oldukları sorulmuş. Alınan cevaplara göre, hayatla ilgili tatmin,evlendikten sonraki ilk süreçte artarken, sonrasında zamanla azalmış.
- İlişki tatmini: Katılımcılara evlilikten önce ve sonra ilişkileri hakkında ne kadar tatmin oldukları sorulmuş. Hayat tatmininin aksine, ilişkiyle ilgili tatmin evlendikten sonra direk düşüşe geçmiş ve zamanla hayat tatminindeki düşme oranına yakın bir oranla azalmış.
Belle DePaulo’ya göre, evliliğin kişilerin mutluluğunu arttırdığı tek dönem, evliliğin başındaki cicim ayları. DePaulo, araştırmanın sonucuna eklenen bir konu üzerinde duruyor; eğer boşanmış kişiler de evlilerin grubuna katılsaydı, evlilik sonrasında mutluluk oranlarındaki azalma daha da çarpıcı olabilirdi. De Paulo’ya göre, bu araştırmalardan yola çıkılarak, evliliğin kesinlikle mutluluğu arttırdığını söylemek neredeyse imkansız.
Evlilik hakkında daha fazlası için; “Evlenmeden önce bilmeniz gereken 12 şey“
Kaynak: Pschology Today