Özellikle 20’li yaşların sonunda ya da 30’lu yaşların başında ve bekarsanız, her hafta sonu bir arkadaşınızın düğününe katıldığınız bir döneme çoktan girdiniz demektir. Ebeveynlerden “Ufukta evlilik var mı?” sorularının gelmeye başladığı bu dönemde, üzerinizde ister istemez bir baskı hissedebilirsiniz. Ancak evlilik gibi kişinin hayatını doğrudan etkileyecek bir kararın, toplumun ya da uzun süren ilişkilerin bindirdiği sorumluluklardan dolayı alınması çok da sağlıklı bir davranış değildir. Peki, evliliğe hazır olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Uzun süredir devam eden bir ilişkiniz varsa ve bu aralar “Acaba evliliğe hazır mıyım?” diye düşünüyorsanız, evliliğe hazır olup olmadığınızı anlamanızı sağlayacak 10 işarete göz atın…
Gerçek aşk ve kara sevda arasındaki farklı biliyorsanız
İlk gençliğinizde -hatta belki sonraki yıllarda- yaşadığınız, sizi darmaduman eden o “hiddetli” kara sevdaları hatırlarsınız. Bu duygu yoğunluğunu hatırlıyorsanız, muhtemelen bu tip kara sevdaların aynı hızla sönüp giden bir saman alevi olduğunu da hatırlıyorsunuz demektir! İşte evliliğe hazır olduğunuzu anlamanın en önemli yollarından biri de partnerinize duyduğunuz aşkın ayakları yere sağlam basan bir aşk mı, yoksa kaotik bir kara sevda mı olduğuna karar vermektir. Olması gerekeni zaten biliyorsunuz.
Sevgilinizden bağımsız bir birey olarak var olabiliyorsanız
Mutlu bir evliliğin en önemli şartlarından biri de çiftlerin mahremiyet alanlarını korumalarıdır. Yani sevgilinizle yapışık ikiz gibiyseniz ve birbirinizden ayrı zaman geçiremiyorsanız ilişkiniz henüz evliliğe hazır olmayabilir. Çünkü araştırmalar, haftanın belli günlerinde bireysel aktiviteler gerçekleştiren çiftler arasında boşanma oranının çok daha düşük olduğunu gösteriyor.
Birlikte uzun vadeli planlar yapıyorsanız
Evliliğe giden bir ilişkinin ilk işaretlerinden biri birlikte uzun vadeli planlar yapmaktır. Örneğin sık sık birkaç sene sonrasını ya da birlikte çıkacağınız seyahatleri konuşuyor ve planlıyorsanız, doğru yoldasınız demektir.
Arkadaşlarınız ve aileniz sevgilinizi seviyorsa
Aşık olduğunuz ilk zamanlar, kelimenin tam manasıyla aşk sarhoşu olacağınız için, dünyada sizden başka kimse yok zannedebilirsiniz. Ancak gerçekler pek de öyle değildir. Zamanla ilişkinize dahil olmaya başlayan arkadaşlar ve ailenin sevdiğiniz kişiden negatif elektrik alması ya da ilişkinizi onaylamaması ileride gerçekleşebilecek olası bir evliliğe de huzursuzluk olarak yansır. Dolayısıyla sevgiliniz yakınlarınız tarafından ne kadar seviliyorsa, bu durum sizi evliliğe o kadar hızlı taşıyabilir.
Hayatın getirdiği sorunları birlikte çözüyorsanız
Evli olmakla sevgili olmak arasındaki en temel fark, artık hayatınızda daha somut ve ortak problemlerin olduğu gerçeğidir. Ortak yaşayacağınız ev, birlikte dünyaya getireceğiniz çocuklar ve pek çok konuda yaşayacağınız pürüzlerin üstesinden gelebilmek için “aynı takımda” olduğunuzu asla unutmamanız gerekir. Eğer sevgilinizle sorunlarınızı beraberce çözerken tökezliyorsanız, evlilik kararı vermeden önce bir durup bir düşünmek gerekir.
Sevgilinizin tek görevinin sizi mutlu etmek olmadığını kabul ettiyseniz
İlişkilerde en sık yapılan hatalardan biri de, karşı tarafın sizi mutlu etmek için yaşayan bir “aşk makinesi” olduğuna inanmaktır. Eğer sevgilinizin tek görevinin sizi mutlu etmek olmadığını biliyor, onun da kendine ait bir iç dünyası olduğunu kabullenebiliyor ve buna saygı gösteriyorsanız, evliliğe giden yolda bir adım öne geçtiniz demektir!
Parasal konuları rahatça konuşabiliyorsanız
İlişkiniz ne kadar derin olursa olsun, sevgilinizle ortak bir bütçeniz olması gibi bir zorunluluğunuz yoktur. Ancak evlenince işler biraz değişir ve ortak bütçe üzerinden hareket etmek kaçınılmaz hale gelir. Bu yüzden sevgilinizle parasal konular ve ortak harcamalarınız hakkında rahatça konuşup uzlaşabilmek, mutlu bir evlilik sürdürmeye giden yollardan biri sayılabilir.
Ona koşulsuz güveniyorsanız
Psikologlar ve aile terapistlerine göre ilişkinin en önemli yapı taşlarından biri de partnerinize duyduğunuz güvendir. Eğer sevgiliniz için “Kendime ne kadar güveniyorsam ona da öyle güvenirim” cümlesini rahatlıkla kurabiliyorsanız sağlıklı bir evliliğin en temel elementine sahipsiniz demektir.
En kötü ve en iyi anlarınızda aklınıza gelen ilk kişi sevgilinizse
İnsan hayatı boyunca pek çok iyi/kötü sürprizle karşılaşır ve doğası gereği bu anlarda yaşadığı duyguları birileriyle paylaşmak ister. Eğer gün içinde başınıza gelen berbat bir olayı paylaşmak istediğiniz ilk insan sevgilinizse ya da mutluluğunuzu yine ilk onunla çoğaltmak istiyorsanız doğru insanı bulmuş olabilirsiniz!
Kendinizi başka biriyle hayal edemiyorsanız
“İdeal evliliğin bileşenleri” olarak gösterebileceğimiz aşk, cinsel uyum, dostluk ve ortaklık gibi unsurların tümüne sahip olduğunuzu anlamak için toplam 5 saniye sürecek bir test yapabilirsiniz. Nasıl mı? Önce kendinize “Evliliğe hazır mıyım?” diye sorun ve kendinizi bambaşka bir adamla veya kadınla el ele düşünmeye çalışın. Şu an yaşadığınız hayattan başka bir hayatı düşlemekte bile zorlanıyorsanız, sevgilinizle geçireceğiniz uzun ve mutlu ömrün tadını çıkarın!
Kaynak
mindbodygreen.com
lifehack.org
psychologytoday.com
İlginizi çekebilir: Ruh ikizinin ‘doğru’ kişi olduğunu anlamanızı sağlayacak 17 öneri