X

Evinizi depreme hazır hale getirmek için bilmeniz gereken ipuçları

Söz konusu deprem olduğunda, sadece binaların dayanıklılığını değil iç mekanların detaylarını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Elbette öncelikli olan, depreme karşı dayanıklı binalar inşa etmek ve mümkünse bu tür binalarda oturmak. Ancak oturduğunuz eve sahip olmadığınız sürece, binanızı güçlendirmenin genellikle ev sahibinin inisiyatifine bağlı olduğunu biliyoruz. Bu da aslında olası bir depremde, güvenliğiniz hakkında hiçbir fikrinizin olmaması demek. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayanlar için durum çoğunlukla bundan ibaret. Bu yüzden meseleleri kendimizce ele almayı denemeliyiz.

Evinizde alabileceğiniz deprem önlemleri konusunda yardımcı olacak ürünlere ulaşmak için tıklayabilirsiniz.

Depreme uygun ev dekorasyonu nasıl yapılır?

İşe, evinizin dekorasyonunu depreme dayanıklı hale getirmekle başlamaya ne dersiniz?

1. Tüm duvar dekorunuzu dayanıklı braketlerle sabitleyin

Kitap rafları, duvara monte televizyon, tablolar… Duvarlarınızda yer alan tüm bu parçalar, olası bir depremde ciddi şekilde kayma ve devrilme riskiyle karşı karşıyadır. Bu yüzden olası bir felaketten korunmak istiyorsanız tüm duvar dekorunuzu dayanıklı braketlerle sabitlemek iyi bir fikir olabilir. Farklı şekil ve boyutlarda üretilen duvar braketleri, duvarlarınıza asmaya karar verdiğiniz nesnelerin ağırlığını taşıyabilmesi için onlara destek vermek üzere tasarlanır.

2. Nesneleri stratejik bir şekilde yerleştirin

Deprem bölgesinde yaşıyor olmak, harika bir rafa veya kitaplığa sahip olamayacağınız anlamına gelmez. Sadece ögelerinizi nasıl yerleştireceğiniz konusunda biraz stratejik davranmanız gerekir. Örneğin kötü monte edilmiş bir kitaplık, olası bir depremde kırılmaya karşı savunmasız olabilir, tüm eşyalarınız onunla birlikte düşebilir. Hasarı en aza indirmek için daha ağır nesneleri, rafınızın en altına yerleştirin. Bu şekilde, kitaplığınız kırılsa bile hantal hoparlörünüz vazonuzu parçalamayacaktır.

Eğer evinizde gömme depolama alanları kullanıyorsanız, şahane. Bunu yapmaya devam edin ve eşyalarınızı sabitleme macunu ile koruyun. Sabitleme macunları, kırılabilecek eşyaları yerinde tutmaya yarayan yapıştırıcı malzemelerdir. Üstelik üzerine konumlandırdığınız herhangi bir eşyanın yerini değiştirmek istediğinizde çıkarıp yeniden kullanmanıza da olanak tanırlar.

3. Dolap kapaklarına mandal kilit koruması yaptırın

Dolaplar, eşyalarımızı yerleştirmek için güvenli alanlar gibi görünebilirler, ancak olası bir depremde kapakların açılıp tüm yemek takımlarının yere düşmesine izin vermeyeceklerini garanti edemezler. Bu yüzden güvenliklerini biraz artırmakta fayda olabilir. İçinizin bu konuda rahat olmasını istiyorsanız, özellikle de siz evde yokken, dolap kapaklarınıza mandal kilit koruması yaptırmayı düşünün. Mandal kilitler, kapakların her durumda kapalı kalmasını sağlar.

4. Camlarınızı güvenlik cam filmiyle kaplatın

Kırılmış camlar, sadece yaşam alanlarınıza zarar vermekle kalmaz, olası bir afette ciddi yaralanmalara sebebiyet verebilir. İşte tam bu noktada, güvenlik cam filmi devreye giriyor. Güvenlik veya emniyet cam filmi, camlarınızın kırılmasını önleyemez ancak olası bir depremde küçük parçalara ayrılarak çevreye dağılmalarını önleyebilir. Bu tür camlar, ayrıca hırsızlığa karşı evinizi daha güvenli hale getirir.

5. Aydınlatma konusunda, tavana sabitlenmesi mümkün avizeler tercih edin

Sallantılı avizelere bayılıyor olabilirsiniz ancak bu tür aydınlatmalar, olası bir afette ciddi yaralanmalara yol açabilirler. Bunun yerine, güvenli ve şık bir aydınlatma seçmeye ne dersiniz? İşin sırrı avizenizi tavana sağlam bir şekilde sabitleyebilmenizde. Bunu yapmak, eviniz sallanmaya başladığında aydınlatma armatürünüzün yerinde kalmasını sağlayacaktır.

6. Kitaplık, gardırop gibi devrilme ihtimali olan tüm eşyaları duvara sabitleyin

Bu, kulağa çok basit bir önlem gibi gelse de olası bir depremde hayat kurtarabilir. Üstelik çoğumuzun bu önlemi hafife alıp hayata geçirmediğini düşününce, konu daha fazla önem kazanıyor. Yaşam alanınızı inceleyin ve kitaplık, şifonyer, gardırop gibi duvara yaslı duran ve devrilme ihtimali olan tüm eşyaları sağlam bir şekilde bulundukları duvara sabitleyin. Böylece dağılan ve yıkılan eşyaların sizi yaralama olasılığını da en aza indirmiş olursunuz.

7. Büyük elektronik cihazları, güvenlik kemerleri kullanarak duvara veya masaya sabitleyin

Bilgisayar, TV gibi büyük elektronik cihazları da güvenlik kemerleri kullanarak duvarlarınıza- masanıza sabitleyebilirsiniz. Bunu yapmak olası bir sarsıntıda üzerinize devrilmesini veya kırılarak parçalarının etrafa yayılmasını önleyecektir.

8. Koltuk, yatak gibi ağır eşyaların sağlam ve dayanıklı olmalarına özen gösterin

Olası bir depremde sağlam bir koltuk veya bazanın yanında çök-kapan-tutun pozisyonu almanın hayati önem taşıdığını hepimiz biliyoruz. Bu mobilyaların bize yaşam üçgeni oluşturabilmesi için kırılmamaları, dayanıklı malzemelerden üretilmiş olmaları gerekiyor. Bu yüzden evinizdeki bu tür eşyaların dayanıklılığından emin olun.

Depreme karşı alabileceğiniz diğer ev içi önlemler

Yukarıdaki önlemlerin tamamı, evinizi dekore ederken olası bir depreme karşı güvenliğinizi maksimumda tutabilmenizi hedefliyor. Bu önlemlerin yanı sıra depreme karşı hazırlıklı olmak için aşağıdaki tavsiyeleri de göz önünde bulundurabilirsiniz:

  • Gece yatarken cep telefonunuzu, yakınınızda ve mutlaka şarjı dolu bir şekilde bulundurun.
  • Uzmanların altını çizerek uyardığı gibi deprem sırasında kiriş altlarında, merdiven boşluklarında, asansörde ve koridorda durmayın.
  • Depreme uykuda yakalandıysanız nazikçe yatağınızın yanına yuvarlanın (sağlam ve yüksek bir baza) ve çök-kapan-tutun pozisyonunu yapın.
  • Kapandığınız sırada eğer mümkünse yatağınızdan yastık, yorgan, battaniye alıp kendinizi koruyun.
  • Yatağınızı, yatak başlığınız cam kenarına gelmeyecek şekilde konumlandırın.
  • Yatağınızın yanında düdük, kafa lambası ve şişe su bulundurmayı alışkanlık haline getirin.
  • Sarsıntı tamamen bitmeden bulunduğunuz yerden ayrılmayın.
  • Deprem çantanızı kolay erişilebilir bir yerde bulundurun.
  • Olası bir deprem sırasında yapacaklarınızı önceden prova edin, acil durum planınızı -varsa- birlikte yaşadığınız kişilerle paylaşın.
  • Eğer mümkünse deprem sırasında binanızın dış cephesine yakın ama camlardan uzak (ve tabii size yaşam üçgeni oluşturacak nesnelerin yanında) bir yerde konumlanın.
  • Elektrik düğmelerine dokunmayın.

Kahramanmaraş depreminde 14 saat enkaz altında kalan ekşisözlük yazarının tavsiyeleri

Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız büyük felaketin ardından, “n3” isimli ekşisözlük yazarı, yaşadığı bu korkutucu deneyimi, naçizane tavsiyeler vermek amacıyla yayınladı. Gönderinin bazılarımız için tetikleyici olabileceğini belirtelim. Yine de söylediği şeyler öylesine önemli ki evinizi depreme hazırlama konusunda yararlanabileceğinizi düşündüğümüz için sizlerle de paylaşalım istedik. İşte 14 saat enkaz altında kalan yazarın “depremde kendince gözlemlediği önemi yüksek şeyler”:

  1. Daha şık olsun diye alınan camlı kapıların saklanacak yerleri azaltması, camın bir yerimizin kesebilme ihtimali.
  2. Oksijenin depremde pek fazla rol oynamadığı, genel olarak bir yerden hava akışının geldiği. En önemli etkenin sıvı ihtiyacı olduğu.
  3. Yılların komşuluğunun hiçbir işe yaramaması (Genel olarak).
  4. Uzun saçlı olmanın depremde oldukça baskı ve havasızlık altında bırakması.
  5. İlk 30 dakika – 1 saat sadece beklenmeli, insanlar depremin şokunu atlatamadığı için bağırmanın gereksiz enerji ve nefese bedel olması + her saniye bağırmak yerine belli aralıklarla bağırmak.
  6. Eğer komşuluk ilişkileri iyiyse üst katların oturma planları (çok önemli) ve buna göre hareket etmek.
  7. İlk katların binanın yükünü taşıdığından dolayı çoğu zaman komple yıkılması sonucu boşluk kalmaması ve en zor kurtarılanları olması (Çok gördüm ilk 2-3 katı yıkılan, geriye kalan katların sağlam durduğu).
  8. Deprem riski 3-4-5 gibi yerlerde tüm paranın gayrimenkule yatırılmaması gerektiği (Çok önemli çok).
  9. Aracın yakıtının her zaman yarım depodan yüksek olması gerekliliği (Yakıt bulunamamasından dolayı).
  10. Araç bakımı, klima ve önemi.
  11. Olası 2 boş park yeri varsa, bina olmayan yere aracın park edilmesi.
  12. Deprem riski 3-4-5 ise kesinlikle DASK sigortası ve her ne olursa olsun araba kaskosu.
  13. Her zaman acil durum planının olması gerekliliği, ek olarak deprem çantasının ulaşılabilir bir yere konulması gerekliliği (bizim deprem çantası ters bir yerde olduğu için almadık, aklımıza bile gelmedi).
  14. Telefon şarjının her zaman yüksek tutulması (Uyandıktan sonra şarja takarım, hiç halim yok gibi cümleler olmamalı).
  15. Android tabanlı işletim sistemine sahip cihazlar için cihazı bul uygulaması yüklenebilir ve aktif değilse deprem uyarı sistemi aktif edilmeli (çok önemli- apple hakkında herhangi bilgim yok).
  16. Deprem riski yüksek ise koleksiyonerliğin, evde biriktirilerek yapılan şeylerin her an tehlikede olması.
  17. Borsa, kripto gibi dijital yatırımlarda stop çok önemli (Çok fazla önemli).
  18. Büyük yıkımlarda aciliyet yoksa daha uzak illerde tedavi olmak (Bayağı önemli).
  19. Müsait olunan ilk anda kredi kartlarının kapattırılması gerekliliği.
  20. İlk saatlerde, günlerde hat çekmemesi ve olası uzun süre enkaz altında kalabilme ihtimali dolayısıyla olabildiğince telefonu az kullanmak, ultra tasarruf moduna almak (Yüksek mah bataryaya sahip telefon tercih etmeniz).
  21. Ailede herkesin aynı GSM hattı kullanmaması, farklı servis sağlayıcılar kullanılması.

Kendisine acil şifalar diliyor, deneyimini aktardığı için teşekkür ediyoruz…

Deprem önlemleri listemizdeki ürünleri incelemek ve satın almak için tıklayabilirsiniz.

Kaynaklar: military, apartmenttherapy, livingspaces, ekşisözlük

İlginizi çekebilir: Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale