X

Evinizde heyecan dolu bir hafta sonu için: En iyi psikolojik bilim kurgu filmleri

Harika filmler söz konusu olduğunda, izleyiciye bilim kurgu kadar yaratıcı veya orijinal hikâyeler sunan hiçbir film türü yoktur. Üstelik psikolojik yapımlar klasik bilim kurgu unsurlarını ortaya çıkardığında, sonuç akıl almaz bir sinema deneyimiyle sonuçlanabiliyor. En iyi psikolojik bilim kurgu filmleri günlük yaşamları yeni teknoloji veya beklenmedik olaylarla karmaşık hâle gelen ilgi çekici karakterlere sahiptir. Karşınızda kimisi sizi sarsacak, kimisi de akıl oyunlarıyla bir yapbozun içine sokacak en iyi psikolojik bilim kurgu filmlerinin bir listesi.

Annihilation (2018)

Yönetmen Alex Garland’ın Jeff VanderMeer’ın yazdığı bir roman serisinden sinemaya aktardığı bu uyarlama, ilk sahnesinden itibaren seyirciyi içine alan, ürkütücü bir deneyim sunuyor. Başrollerini Natalie Portman, Jennifer Jason Leigh ve Tessa Thompson’ın paylaştığı Annihilation, bilim kurgu sinemasındaki fantastik geleneğin kesinlikle bir parçasını taşıyor ve size harika bir psikolojik gerilim sunarken, özellikle sonuyla birlikte varoluşla ilgili derin konulara eğiliyor.

Snowpiercer (2013)

“Le Transperceneige” adlı bir çizgi romandan uyarlanan Snowpiercer buzullarla kaplı bir dünyada, bir trene sıkışmış insanları konu alıyor. Küresel ısınmayı önlemek için atmosfere salınan bir gazın sonucunda dünya yaşanmaz bir yer olmuştur ve trendeki şanslı azınlık ile trenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere arka vagona hapsedilmiş olan insanların mücadelesi giderek sertleşir. Toplumdaki sınıflararası eşitsizliği bilim kurgu potasında eriten filmde Chris Evans, Ed Harris ve John Hurt gibi ünlü isimler yer alıyor.

Jonathan (2018)

Yönetmenliğini Bill Oliver’ın yaptığı film ilginç bir konuyla karşımıza çıkıyor. Jonathan ve John kardeştir, ancak aynı bedeni paylaşmaktadırlar. İkisi için de rutin bir hayat vardır; Jonathan günün ilk yarısını, John da diğer yarısını alarak yaşamaktadır. Bir gün Jonathan, John’un bir kız arkadaşı olduğunu öğrenir ve bu paylaşılan hayattan çok daha fazlasını istediğini anlar. Ansel Elgort, Suki Waterhouse ve Patricia Clarkson’ın oynadığı film uzun süre unutulmayacak cinsten.

Coherence (2013)

İlginç bir şekilde, bugünlerde bilim kurgu sinemasındaki en iyi fikirlerden bazıları küçük bütçeli yapımlarda karşımıza çıkıyor. James Ward Byrkit tarafından yazılan ve yönetilen Coherence, yönetmenin kendi evinde filme alındı ​​ve senaryosunun birçok kısmı doğaçlama. Byrkit, hikayenin bir taslağını kaleme almış ve doğaçlama konusunda yetenekli oyuncularla çalışmış. Hikaye, bir kuyruklu yıldız Dünya’nın üzerinden geçerken bir akşam yemeği partisi veren sekiz kişinin etrafında dönüyor ve kuyrukluyıldızın geçişiyle çoklu gerçeklikler ortaya çıkıyor.

Timecrimes (2007)

İspanyol yönetmen Nacho Vigalondo (Colossal), uzun metrajlı senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini yaptığı bu filmde Hector adında bir adamın zaman yolculuğu hikâyesini anlatıyor. Zaman yolculuğu konusu yarattığı paradokslar yüzünden her zaman işlemesi zor bir konu, ancak Timecrimes bunu akıllara durgunluk veren bir biçimde başarıyor.

İlginizi çekebilir: Zihninizle oyunlar oynayacak ve sınırlarınızı zorlayacak psikolojik gerilim filmleri

Beyond the Black Rainbow (2010)

Film yapımcısı Panos Cosmatos’un bu ilk uzun metrajlı filmini tarif etmenin kolay bir yolu yok. Cronenberg, Aronofsky, Kubrick ve diğer ikonik yönetmenlerden esinlenen Cosmatos, bu filmde bilim, hafıza ve gerçekliğin doğası hakkında derin çözümlemeler yapıyor. Beyond the Black Rainbow’un tam olarak ne anlatmak istediğini çözmek için iki kere izlemek isteyebilirsiniz.

The Platform (2019)

Gelecekte, “The Pit” olarak adlandırılan “Dikey Kendi Kendine Yönetim Merkezi” sakinleri, her ay rastgele bir şekilde yüzlerce seviyeden birinde, hücreye benzer odalardan birine atanırlar. Her gün birinci seviyeden aşağıya inen, görünüşte içerideki herkes için yeterli besin içeren bir platformla beslenmektedirler. Ancak üst katlarda yaşayanlar alt kattakileri umursamadan tıka basa yemektedirler. The Platform, içinde bulundukları koşullar yüzünden çıldırmış karakterlerle, etkileyici bir sosyal yorum sunuyor.

Ex Machina (2014)

Alex Garland tarafından yönetilen Ex Machina, genç bir programcının, nefes kesici bir insansı yapay zekânın insani niteliklerini değerlendirmek için, yapay zekâ alanında çığır açan bir deneye katılmak üzere seçilmesiyle başlıyor. Yapay zekâ sistemlerinin günbegün geliştiği günümüzde ileride bizi neler bekleyebileceğine dair harika bir yapım.

Sputnik (2020)

Bir Rus uzay kapsülü taşıdığı gizemli kargosuyla Dünya’ya geri döner. Kozmonotlardan biri ölmüştür. Hayatta kalan kozmonot ise hemen gizli bir araştırma tesisine götürülür. Tartışmalı uygulamaları nedeniyle zan altında olan psikiyatrist Tatyana Klimova, hayatta kalan kozmonotu gözlemlemek için tesise getirilir ve kozmonotun içinde yaşayan, tehlikeli bir dünya dışı simbiyotik organizmaya sahip olduğunu öğrenir. İlgi çekici konusuyla Sputnik, beğenerek izleyeceğiniz Rus yapımı bir psikolojik bilim kurgu.

Black Box (2020)

Black Box, adeta bir Black Mirror bölümü gibi duran psikolojik bir gerilim. Eşini kaybettiği araba kazasında meydana gelen beyin hasarı ve hafıza kaybı yüzünden Nolan Wright, hiçbir işte tutunamayan dul bir babadır. Çaresizlikle, deneysel bir beyin tedavisine katılmayı kabul eder ve bir doktorun derin bilinçaltındaki anıları ortaya çıkarmasına izin verir, ancak anılar Wright’a giderek daha fazla yabancı görünmeye başlar. Sonuç ise bir hayatı kurtarmanın maliyeti ve beynimizin karanlık köşelerinde saklanan şeyler hakkında gerilim dolu bir psikolojik dram.

Moon (2009)

Üç yıllık sözleşmesinin dolmasına yalnızca üç hafta kala astronot Sam Bell nihayet Dünya’ya dönecek olmanın heyecanı içindedir. Ay’daki üretim tesisinin bilgisayarı ve Bell’in asistanı GERTY ile birlikte tek sakinidir. Uzun süredir devam eden bir iletişim arızası nedeniyle Dünya ile doğrudan iletişim kurmak ise mümkün değildir, ancak Bell karısı Tess’ten ara sıra bir mesaj alır. Ancak beklenmedik bir kaza geçirdiğinde gerçeklerin çok daha farklı olduğunu ve dünyasının sandığı gibi olmadığını fark eder.

İlginizi çekebilir: Netflix Dizi Önerileri: Bir solukta izleyeceğiniz gelmiş geçmiş en iyi Netflix dizileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale