X

Everything Everywhere All At Once filmi hakkında ilginç bilgiler

Geçtiğimiz yıl vizyona giren çok yönlü drama-komedi Everything Everywhere All At Once filmi (Her Şey Her Yerde Aynı Anda), 95. Akademi Ödülleri’ndeki (Oscar) performansı nedeniyle manşetlere geri döndü. Film, aday gösterildiği 11 daldan 7’sinde Akademi Ödülü kazandı ve Netflix’in “All Quiet on the Western Front” ve “The Whale” gibi diğer önemli fimleri arasında birinci oldu. Filmin topladığı 7 ödül ise şu şekildeydi:

  • Filmin yönetmenleri Daniel Kwan ve Daniel Scheinert “En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu, En İyi Orijinal Senaryo”,
  • Başrol oyuncusu Michelle Yeoh “En İyi Kadın Oyuncu”,
  • Ke Huy Quan “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”,
  • Jamie Lee Curtis ise “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kategorisindeki ödülün sahibi oldu.

Birçok film eleştirmeni ve seyirci, Her Şey Her Yerde Aynı Anda’yı “son yıllarda vizyona giren en eşsiz filmlerden biri” olarak değerlendiriyor. Böylesine komik, aksiyon dolu, duygusal ve aynı zamanda ilham verici bir film yaratmak ve bu kadar büyük bir başarı elde etmek için şüphesiz çok çalışmak gerekiyordu. Bunu nasıl başardıklarını görmek için hep birlikte filmin perde arkasına bakalım… İşte Everything Everywhere All At Once filmi hakkında ilginç bilgiler.

Her Şey Her Yerde Aynı Anda – Everything Everywhere All At Once filmi hakkında ilginç bilgiler

Öncelikle filmi izlemeyenler için fragmanı buraya bırakıyoruz. Aşağıdaki ilginç bilgilerin spoiler içermediğini de belirtelim. Tüm bunlar, elbette filmi izleyenler için daha fazla anlam ifade edebilir. Bu nedenle henüz izlemediyseniz, yaşayacağınız seyir zevkinin ardından listemize geri dönmeyi unutmayın.

Everything Everywhere All At Once filmi konusu

Filmin baş karakteri olan Evelyn (Michelle Yeoh) orta yaşlı bir çamaşırhane sahibi olup vergilerini bir türlü bitirememektedir. Bir gün aniden dünyayı kurtarması gereken çılgın bir maceranın içine çekilir. Bunu yapabilmek içinse farklı boyutlardaki evtenleri keşfetmeli ve çeşitli yeteneklere kanalize olmalıdır…

1. Başrolü aslında Jackie Chan’in oynaması planlanmıştı

Kaynak: vikipedi

Başarılı kadın oyuncu Michelle Yeoh, “En İyi Kadın Oyuncu” Oscar’ına aday gösterildiğinde, Jackie Chan başrolün önce kendisine teklif edildiğini bilip bilmediğini sorarak tebrik etmek için ona bir mesaj attı. Filmin yönetmenlerinin, başrolü ilk olarak Jackie Chan’e uyarladığı, Yeoh’u ise onun karısı rolüne düşündükleri bir sır değildi.

Jackie Chan uygun olmadığı için teklifi kabul etmeyince, yönetmenler karısının baş karakter olduğu bir hikaye yaratmanın daha iyi olabileceğini fark ettiler. Çevrimiçi ortamda birçok insan, Chan’in gerçek hayattaki durumuna ürkütücü şekilde benzediği için bu rolü reddetmiş olabileceğini iddia ediyor. Ünlü oyuncunun kızının, tıpkı filmdeki Joy Wang karakteri gibi lezbiyen olduğu biliniyor. Ve filmdeki ana karakter, Chan’in kızıyla olan ilişkisine paralel olarak, kızını “korumak” için kötü güçlerle savaşıyor.

2. Film Matrix, Kill Bill ve It’s a Wonderful Life gibi klasiklerden ilham aldı

Yönetmen Kwan “Groundhog Day” ve “It’s a Wonderful Life”ı “varoluşsal ama komik” filmler olarak değerlendiriyor. Ayrıca “Paprika” ve “Akıl Oyunu” gibi Japon animasyon filmlerinin de yapımcıları etkilediği biliniyor. Zaten film, dinamik dövüş sahnelerinden görsel olarak baş döndürücü tarzına kadar her bir detayıyla, yönetmenlerin Hong Kong sinemasına ve Matrix film serisine olan sevgisini gösteriyor. Ağır çekimde uçan tekmeler ve tek parmakla atılan güçlü yumruklar, bu klasik filmlerden alınan unsurlardan sadece birkaç tanesi.

3. Filmin göz kamaştıran görsel efektlerini, sadece 5 kişi hazırladı

Everything Everywhere All At Once  filmi (Her Şey Her Yerde Aynı Anda), ilk günden beri çok yönlü konsepti ve çarpıcı görsel efektleriyle dikkat çekiyor. Ancak yapılan bir röportajda yönetmen ikilisi, görsel efekt ekiplerinin yalnızca beş kişiden oluştuğunu söyledi. Filmin izleyiciye sunduğu görsel şölenin arkasında teknisyenler ve sanatçılardan oluşan bir ordu bulunmasa da, Everything Everywhere All At Once  filmi tüm zamanların en iyi filmlerinden ilham alan özel bir ekibe sahipti. Filmin görsel ekibi, görüntülerin nasıl yapılacağı konusunda ilham almak için özellikle “Ghostbusters” gibi 1980’lerin klasiklerini inceledi. Bu kendini işine adamış sanatçı grubu ayrıca, filmdeki en karmaşık görsel efekt ayrıntılarının çoğunu gerçekleştirmek için “After Effects” gibi basit programlardan yardım aldı. Yani en son teknolojiyi göz ardı ettiler ama yine de harika bir dünya yaratmayı başardılar.

4. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) film için önemliydi

Başlangıçta, filmin baş karakteri Evelyn’in diğer evrenlerden yararlanabilmesi için Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’na sahip olması gerekiyordu. Yönetmen ikilisi bir süre bu fikir üzerine düşündü, ancak olası bir duyarsızlık izlenimi riskine karşı vazgeçtiler. Tesadüfen, çekimler ve beyin fırtınası sürecinde, yönetmen Daniel Kwan aslında teşhis edilmemiş bir DEHB’ye sahip olduğunu keşfetti!

Her Şey Her Yerde Aynı Anda’nın, nöroçeşitliliği nüansla tasvir ettiğini ve Evelyn’in filmin adına çok benzer şekilde “her şeyi, her yerde, aynı anda hisseden” biri olarak sergilendiğini de belirtelim.

5. Filmdeki “sosis parmaklar” dijital bir hile değil, gerçek protezdi

Filmi izleyenler bu sahneyi hemen hatırlayacaktır. Sosis parmaklar, tasarımcı Jason Hamer tarafından Jamie Lee Curtis ve Michelle Yeoh için hazırlandı. Yani sanılanın aksine bu görüntü bir CGI teknolojisi ile yaratılmadı. Yönetmen Daniel Scheinart şöyle diyor: “Böyle şeylerin %100 pratik olması sahneyi çekmeyi daha eğlenceli ve kolay hale getiriyor, çünkü oyuncular böylece neye tepki verdiklerini biliyorlar. Filmimizde de bu protez el sayesinde oyuncunun tuhaf parmakları varmış gibi davranmasına gerek yoktu, çünkü zaten bu parmaklara sahipti.”

6. Başarılı oyuncu Michelle Yeoh, senaryoyu okuyunca çok heyecanlandı

Michelle Yeoh, muhtemelen bildiğiniz gibi harika bir kariyere sahip. Olağanüstü hit “Crouching Tiger, Hidden Dragon”da rol aldı, “Tomorrow Never Dies”da bir Bond kızıydı… Yine de bu rollerin, onu sınırladığını düşünüyordu. Her Şey Her Yerde Aynı Anda’nın senaryosunu okuduktan ve oynayacağı karakterin fiziksel ve duygusal olarak yaşayacaklarını öğrendikten sonra, çok heyecanlandı. Oyuncu, duygularını şu cümlelerle dile getirdi: “Bu benim için hayranlarıma, aileme, izleyicilere neler yapabileceğimi gösterme fırsatı. Aynı anda hem komik hem gerçek hem de üzgün olmak… Sonunda birisi, tüm bunları yapabileceğimi anladı.”

Bir başka ilginç bilgi olarak; filmde Evelyn ve Jobu’nun taş olduğu evrende, aslında sesli bir diyalog olması gerekiyordu. Bu çok beğenilen sahnenin tamamen sessiz olması, Michelle Yeoh’un önerisiydi.

7. Filmde neredeyse Daniel Radcliffe da yer alacaktı

Kaynak: vikipedi

Yönetmenler, filmde yer alması için sevilen oyuncu Daniel Radcliffe’a da teklifte bulundu. Ancak oyuncu o sırada bir oyunda rol aldığı için teklifi geri çevirmek zorunda kaldı. Ancak üzüntüsünü şu cümlelerle dile getirdi: “Senaryoyu dahi görmeden ‘Evet’ diyeceğim dünyadaki tek insanlar onlar.”

8. Yönetmenler de filmde rol aldı

Everything Everywhere All At Once  filmi yönetmenlerinden Daniel Kwan’ı, filmde kung fu evreninde Evelyn’e rastlayan birkaç insandan biri olarak izliyoruz. Benzer şekilde Daniel Scheinert ise filmde, ofisteki gizli seks odasında tutulan yöneticiyi ve 2001: A Space Odyssey’e saygı duruşu niteliğinde sosis parmaklı maymunu oynuyor.

9. Everything Everywhere All At Once filmi, eşi benzeri olmayan bir gişe rekoru kırdı

Bir film ne kadar iyi olursa olsun, bilet satışları her zaman haftadan haftaya düşer. Ancak Her Şey Her Yerde Aynı Anda için durum farklıydı. Film ülke içinde 70 milyon dolar hasılat yaparak 25 milyon dolarlık bütçesinin neredeyse üç katına ulaştı. Dış pazarlarda da gücünü kanıtladı ve 30 milyon dolar daha kazanmayı başardı. Bununla birlikte gişe hasılatı dünya çapında tamı tamına 100 milyon doları aştı!

Kaynaklar: goodyfeed, screenrant, buzzfeed, looper

İlginizi çekebilir: En iyi Kore filmleri: Eskiler, yeniler, çok izlenenler ve yüksek puanlılar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale