X

Evden çalışmayı kolaylaştıracak öneriler

Pandemiyle birlikte hayatımıza giren “evden çalışma” konsepti, pandemi önlemleri neredeyse sona erse de uygulanmaya devam ediyor.

Evden çalışmak, kimileri için hayalindeki iş modeliyken, kimileri ise odaklanma zorlukları çekebiliyor. Uplifers olarak evden çalışmayı kolaylaştıracak önerileri bir araya getirdik. Unutmayın, evden çalışırken de verimli olmak mümkün, tek yapmanız gereken doğru yöntemleri kullanmak.

Çalışma saatlerinizi belirleyin.

Evden çalışmak söz konusu olduğunda karşılaşabileceğiniz en büyük problemlerden biri iş ve özel yaşam dengesini kurmakta zorlanmak olabilir. Düzenli bir çalışma sistemi oturtmak ve işinize ayırdığınız zamanı en verimli şekilde değerlendirmek için öncelikle çalışma saatlerinizi belirlemeniz ve bu saatlere uymanız şart, tıpkı ofise giderken olduğu gibi.

Yapılacaklar listesi hazırlamak, işlerinizi önceliklerine göre sıralandırmak, belirli işleri tamamladıkça ara vermek ve kendinizi ödüllendirmek de evden çalışma alışkanlığı kazanana kadar faydalı olacak öneriler arasında.

Kendinize bir çalışma alanı oluşturun.

Evinizin rahatlığında koltukta oturarak ya da uzanarak çalışmak ne kadar çekici gelirse gelsin, bu pozisyonlarda çalışmanın odaklanma becerinizi azaltacağı ve uzun vadede postür bozukluklarına dayalı ağrıları beraberinde getireceği kesin.

Kendinize yalnızca çalışmak için kullanacağınız bir alan oluşturun. Dikkatinizi dağıtabilecek tüm şeyleri bu alandan kaldırarak, çalışırken sık kullandığınız bilgisayar, ajanda, doküman gibi şeylerle gerçek bir çalışma alanı yaratın. Dilerseniz küçük notlar, bitkiler gibi objelerle bu alanı çalışmaktan keyif alacağınız bir ortama dönüştürmeniz de mümkün.

Üstünüzü değiştirin.

Bu öneri ilk bakışta çok mantıklı gibi gelmese de, kendinizi “ev modu”ndan çıkarıp “iş modu”na sokabilmek için oldukça önemli. Kendinizi içinde rahat hissedeceğiniz, ancak psikolojik olarak işteymiş hissiyatı yaratacak günlük ve rahat parçalar seçebilirsiniz.

Mola vermeyi ihmal etmeyin.

Düzenli molalar vermek, çalışırken verimliliği artırmanın ön koşullarından biri. Özellikle yemek saati, çay molası gibi önceden belirleyeceğiniz zamanlarda kısa molalar vererek yenilenmeniz ve daha verimli çalışmanız mümkün. Dilerseniz molalarınızda evin çevresinde kısa bir yürüyüş, meditasyon ya da nefes egzersizleri de yapabilir, evde sizden başka çalışan birileri varsa mola verdiğinizde sosyalleşebilirsiniz.

Teknolojiden faydalanın.

Teknolojiyi doğru şekilde kullanmak, verimliliğinizi artıracak araç-gereç ve program kullanmayı öğrenmekten ve kullandığınız cihazların kullanım ipuçlarını keşfetmekten geçiyor. İşte evden çalışma ortamını bulunduğunuz yere taşımanızı sağlayacak, ekibinizle iletişiminizi kolaylaştıracak ve iş akışınızı aksatmamanızı sağlayacak öneriler:

Grup FaceTime ile görüntülü görüşmeler düzenleyin

Daha fazla kişiyle görüşmek, Grup FaceTime sayesinde her zamankinden de kolay. Kullanıcılar FaceTime uygulaması ile bir Grup FaceTime görüşmesine 32 kişiye kadar katılımcı davet edebilir. Davet alan kullanıcılar görüşmeye iPhone, iPad ve Mac üzerinden sesli veya görüntülü olarak katılmayı tercih edebilir. Cihaz içi akıllı teknolojilerden yararlanan FaceTime, konuşan kişiyi otomatik olarak öne çıkarır. Böylece konuşmaları asla kaçırmazsınız. Tüm FaceTime görüşmeleri uçtan uca şifrelenir ve gizli tutularak yalnızca katılımcılar tarafından izlenebilir. 

iPhone, iPad ve iPod Touch’ınızda Group FaceTime kulllanmakla ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Ekip içi fikir alışverişini iMessage ile yapın

Grup iMessage özelliğiyle ekibinizdeki herkes fotoğraf, video ve sesli mesaj gönderip alabilir, gruptan gelen tüm yanıtları görebilir, mesaj efektlerini görüp başkalarına yollayabilir. Bunların yanı sıra gruplara isim vermek, kullanıcı ekleyip çıkarmak veya gruptan ayrılmak da mümkün. 

iPhone, iPad ve iPod Touch’ınızda Mesajları kullanmakla ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

iPad ile ekranınızı genişletin

İki monitör kullanmayı sevenlere yönelik bir özellik olan Sidecar, iPad’in Mac’iniz için ek bir ekran olarak ve desteklenen Mac uygulamalarında Apple Pencil ile yüksek hassasiyet sunan bir çizim tableti olarak kullanılmasına olanak veriyor. Sidecar, uzaktan çalışanlardan sık seyahat eden öğrencilere kadar her tür kullanıcının her yere beraberinde ek bir ekran taşımasını kolaylaştırıyor. WiFi üzerinden bağlanma özelliği sayesinde kullanıcılar nerede olurlarsa olsunlar işlerini iki ekrana yayabiliyorlar.

iPad’inizi Mac’iniz için ikinci ekran olarak kullanmakla ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Paylaşılan Notes, Pages, Keynotes ve Numbers belgeleriyle projeler üzerinde birlikte çalışın

iPhone, iPad veya Mac ile kullanıcıları Notes, Pages, Keynotes ve Numbers belgelerinde gerçek zamanlı olarak birlikte çalışmaya davet edin. Şimdi iCloud’da saklanan herhangi bir belgeye istediğiniz kişiyi ekleyebilir, bu kişilerin belge üzerinde düzenleme yapmasını ve sizin yaptığınız değişiklikleri görmesini sağlayabilirsiniz. Böylece belgeyi paylaşan herkes en güncel halini görebilir. 

Belgeleri diğer iCloud kullanıcıları paylaşmak için iCloud Dosya Paylaşımı’nı kullanmakla ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

iMessage ile ekranınızı paylaşın

Mac ekranınızı paylaşarak iş arkadaşlarınıza, müşterilerinize ya da sınıf arkadaşlarınıza tam olarak ne demek istediğinizi gösterin. Mesajlar uygulamasında ekranınızı paylaşmak istediğiniz kişiyle bir yazışma başlatın, ardından Ayrıntılar bölümüne gelerek Ekranı Paylaş düğmesine tıklayın. Buradan ekranınızı paylaşabilir veya karşınızdaki kişiden ekranını paylaşmasını isteyebilirsiniz. 

Ayrıca Mac’inizde ekran paylaşma ile ilgili diğer bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

iPad veya iPhone’da ekranınızı kaydedin

Aynı saat diliminde veya ters saatlerde çalışırken bile, bir şeyin nasıl yapılacağını iPhone veya iPad’de başkalarına kolayca gösterebilirsiniz. Ayarlar > Denetim Merkezi > Denetimleri Özelleştir kısmına gelin ve Ekran Kaydı’nın yanındaki + işaretine dokunun. Parmağınızı ekranın sağ üst köşesinden aşağı doğru kaydırın ve Ekran Kaydı simgesine basılı tutun. Kaydı Başlat düğmesine dokunun. İşiniz bittiğinde videoyu Fotoğraflar’da görebilir ve paylaşabilirsiniz. 

iPad ile birçok işi aynı anda yapın

iPadOS, iPad’de çalışmak için Multitasking ile yepyeni bir yol sunuyor. Kullanıcılar şimdi Slide Over özelliği sayesinde birden fazla uygulamada çalışabilir ve uygulamalar arasında hızla geçiş yapabilir. Split View ile de aynı anda iki dosyayı görüntüleyebilir veya işle ilgili birden fazla pencere açabilir. 

iPadOS ile detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.

Apple Pencil ile işaretlemeye başlayın 

Apple Pencil’ı iPad ekranının alt köşelerinin birinden yukarı doğru kaydırarak kolayca bir ekran görüntüsü alabilir ve ekranı işaretlemeye başlayabilirsiniz.  

Apple Pencil’inizi iPad ve iPad Pro’nuzda kullanmakla ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Tüm Apple aygıtlarınız arasında kolayca çalışın

Aynı iCloud hesabıyla giriş yaptığınız birden fazla Apple aygıtınız varsa bunlar arasında geçiş yapmanıza yardımcı olacak şu ipuçlarını kullanarak üretkenliğinizi en üst seviyeye taşıyabilirsiniz:

  • Kopyalama ve yapıştırma işlevini aygıtlarınız arasında kullanın. iPhone, iPad veya Mac’te kopyaladığınız görselleri, fotoğrafları ve videoları diğer bir Apple cihazınıza yapıştırabilirsiniz.
  • Bir cihaz üzerinde çalışmaya başladığınız belge, mail veya başka bir projeye, Handoff özelliği sayesinde yakındaki diğer bir aygıta geçerek kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
  • Yanınızdaki iPad’de yaptığınız bir çizimi, Çizim Sürekliliği özelliği ile Mac’teki bir belgeye kolayca ekleyebilirsiniz. 
  • İşaretleme: iPad’de Apple Pencil’ı veya iPhone’da parmağınızı kullanarak belgeleri imzalayın, sınav kağıtlarını kontrol edin veya görsellerdeki ayrıntıları daire içine alın ve yapılan güncellemeleri canlı olarak Mac’inizde görün. 
  • AirDrop: Yakınınızdaki bir iPhone, iPad veya Mac’e belgeleri, fotoğrafları, videoları, web sitelerini ve daha fazlasını kablosuz olarak gönderin. 

Mac, iPhone, iPad, iPod touch ve Apple Watch’unuzu bağlamak için Devamlılık özelliğini kullanmakla ilgili daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 

Rahatsız Etme özelliği ile aramaları, uyarıları ve bildirimleri sessize alın

Toplantıdayken veya odaklanmanız gereken anlarda Rahatsız Etme özelliğiyle aramaları ve bildirimleri sessize alabilir, ekranda belirmelerini engelleyebilirsiniz. Rahatsız Etme özelliğini Siri’den isteyerek veya Denetim Merkezi’ndeki hilal simgesine dokunarak açabilirsiniz. 

AirPods Pro ile dikkatinizin dağılmasını engelleyin ve odaklanın

Kalabalık bir kafede veya dikkatinizi dağıtacak şeylerle dolu evinizde mi çalışıyorsunuz? Üstün ve büyüleyici bir ses deneyimi sunan AirPods Pro, Aktif Gürültü Engelleme özelliğiyle odaklanmanıza yardımcı olur. 

App Store’da üçüncü taraf uygulamalar

App Store’da grup çalışması için video konferans, gerçek zamanlı iletişim, güvenli mesajlaşma ve daha fazlasından yararlanan geniş bir araç yelpazesi bulunuyor. App Store editörleri uzaktan çalışırken bağlantıda kalmanıza ve üretkenliğinizi korumanıza yardımcı olacak, İş Arkadaşlarınıza Bağlanma yollarını içeren birçok koleksiyon hazırladı. Bu uygulamalar arasında şunlar bulunuyor: 

Slack, ekip iletişimini ve ortak çalışma işlevlerini tek bir yerde toplayarak çalışanların yapılacak listelerini kontrol etmelerini, mesajlaşma ve arama özellikleriyle projelerini ilerletmelerini sağlıyor.

Crew Messaging and Scheduling, yöneticilerin ve çalışanların grup mesajları göndermelerini, mesai çizelgeleri hazırlamalarını ve görev atamalarını sağlayarak ekip içi iletişimi kolaylaştırıyor.

ZOOM, ekran paylaşımı ve güvenli grup mesajlaşması gibi bulut toplantı işlevleriyle ekiplerin nerede olursa olsun bağlantıda kalmalarına yardımcı oluyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.



“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz



İlgili Makale