X

Bir “evde yoga yolculuğu” hikayesi ve hayat kurtaran 6 yoga öğretisi

Gündelik hayat rutininde, kendini gevşetebilmek, belki bir parça daha rahatlayabilmek adına çoğumuz farklı yollara başvuruyoruz. Kendi yoğun tempomun içinde sürüklenirken benim yolum yoga olmuştu. Ancak bu yolculuğa adım atmamın amacı tamamen kronik olarak yaşadığım ağrıları bir parça rahatlatabilmekti. Öte yandan yaşadığım süreç boyunca hep hareket etmeye istekli bir yapımın olması bu yolculuğa adım atmamı bir parça kolaylaştırmıştı. Bedenin ağrıyan parçalarının bana bir şey anlatmaya çalıştığını içsel olarak farkedebilmiştim belki ve yoga yapmaya karar verdim.

Yaşadığım çevrede çok rahatlıkla gidebileceğim bir stüdyo olmaması, çalışma saatlerimin aşırı yoğun olması ve kendime ayıracak küçük zamanları ancak ev konforumda sağlayabiliyor olmam beni ‘online’ olarak bir şeyler aramaya doğru itti.

İnternet ortamında ise o dönemde İngilizce olarak birçok kaynağa erişebiliyordum. Online yoga dersleri veren, yurt dışı kaynaklı birçok site bulunmaktaydı ve ilk adımı atıp birine üye oldum. Başlarda bir iki video eşliğinde kendi kendime pratik etmeye başladım. Sonra kendime bir mat edindim. Her gün ne olursa olsun, 10 dakika bile olsa mata gelmeye başladım. Hiçbir şey yapmaya halim olmasa dahi, mata uzanıp gözlerimi kapatıp dinleniyordum. Sonra bu online videolar başkalarını getirmeye başladı.

Başlarda sadece bedenimi esnetmek, ağrıyan yerleri rahatlatmak, sonra çoğumuzun takıntılı olduğu gibi daha iyi bir vücuda sahip olmak vb. sebeplerle daha çok, daha çok yapmaya başladım ve bir gün evde yoga pratiği bana ilk dersini verdi: Yogayı bir yarış haline getirme!

Instagram: @cevikmaymunyoga

Evet, bedenimi o kadar zorlamıştım ki, küçük incinmeler olmaya başladı. O noktada durdum ve dinlenmem gerektiğini fark ettim. Yoga pratiği aslında başlı başına kendini dinlemekle başlıyordu. Kendi hareketlerini, bedenini, zorlandığın noktaları, bedeninin anatomik yapısını fark etmeyi, kendini bedenen tanımayı başlatmıştı yoga. Biraz iyileştikten sonra tekrar pratik yapmaya başladığımda, bu defa çok temkinliydim. Her harekette bedenimi dinliyor ve izliyordum. ‘Şu tarafım biraz daha gergin, burası rahatlamış’ gibi iç sesimi duyuyor, odağımı sadece bedenime toplamaya başlıyordum: Anda kal ve kendini dinlemeye devam et!

Bu şekilde pratik etmeye devam ederken, bir gün fark ettim. Sakatlanmamak, dikkatli pratik etmek uğruna biraz kolay tarafa kaçmış, bedenimin sınırlarına kadar gitmemeyi öğrenmişken, bunu bir kolaya kaçma tavrına doğru çevirmiştim. Yani gidebileceğim yerin bir adım gerisinde kalarak pratiği ilerletmek yerine, 3-5 adım gerisinde bırakarak, ilerlersen sakatlanırsın korkusunu kendime yerleştirmeye başlamıştım. Korku, hayatın her alanında olduğu gibi, bedensel pratiğimde de beni yine bir şekilde esir almıştı. Fark ettim: Kendini ileri taşı, yerinde sayma!

Zaman ilerliyordu; evde yabancı eğitmenlerin farklı tip yoga videolarını araştırmaya başlamış, bana bu şekilde iyi gelmiş bir şeyin köklerini merak etmiş ve didik didik ne bulduysam okumaya, araştırmaya başlamıştım. Öğrenebildiğim ne varsa, o bana farklı kapılar açmış, matın dışındaki hayatımı değiştirmeye başlamıştı. Yediklerime dikkat etmeye, yemeyeceğim diye kendime zarar vermemeye, yani yeme-içme konusunda da çok hassas bir denge halini yakalamayı öğrenmeye başladım. Tıpkı pratikte olduğu gibi, duruyor, kendimi dinliyor, sonra adım atıyordum. Bazen kendimi şımartıyor, bazen rahatlığın verdiği gevşeme halini fark edip geri adım atıyordum. Matın içinde olduğu kadar dışında da dengelerim yeniden kurulmaya başlamıştı. İhtiyacım olmayan şeyleri satın almayı bile bırakmıştım ve yoga yine bir şey daha öğretti: Eskiden yaptıklarını bir kenara bırak!

Instagram: @cevikmaymunyoga

Devam eden süreçte, gittikçe ağrılarım azalırken, bedenimde nefesimde farklılıklar keşfetmeye başladığımda her şey daha farklı bir hal aldı. Her gün mata çıkıyordum. Her gün programımı mata göre kurguluyor, hiç olmazsa yatağa girmeden birkaç hareketle kendimi gevşetiyordum. Nefesim ve bedenim daha iyi hissediyordu. Kendimi gündelik hayatın sıkıntı ve umutsuzluklarından sıyırmış, bir parça da olsa gevşemiş bir halde bulabiliyordum ve bir kez daha öğretti: İyi ki yoga var!

Sonraları daha çok öğrenmek, daha güvenli pratik yapabilmek, “yapıyorum da ne yapıyorum”u anlayabilmek için benim de yolum bir yoga eğitmenlik eğitimine doğru ilerledi. Her dakika yeni bir şey öğrendiğim bir süreçti bu benim için ve yine fark ettim. Her şeyi mükemmel yapmak değil, tamamen şifa alabilmek ve kendine bakabilmekti özünde bu yolculuk. Sadece kendini tanımaya atılmış bir vesile. Her pozun 2-3 farklı versiyonu, bir sürü yardımcı malzemelerle uygulanabilecek farklı yöntemleri vardı. Hatta bugün yapabildiğin bir duruşu, yarın yapamadığını fark etmek, gün be gün, an be an değişim içinde olduğunu ve bu değişimi kabullenebilmek vardı. 200 saatlik bu yolculuk da şunu öğretti: Kendine şefkatli ol!

Yaklaşık 7 senedir bir yolculuğun içindeyim bu hallerle. Yolculuk bana kendini sevmeyi, tanımayı, fark etmeyi öğretti. Bir de hediye olarak şifalanabilmeyi ve bir parça ihtiyacı olan bedenlere şifa yolculuğunda aracı olabilmeyi bahşetti. Çok tanıdık bir yolu seçerek, kendi yolculuğumda nelere ihtiyaç duydum, nerelerden geçtimse, o noktalarda yardımcı olabilmeye çalışıyorum şimdi kendini tanımaya niyet etmiş insanlara. Evde yoga pratiğini başlatmayı düşünenlere, stüdyoya gitme imkanı olmayanlara kendim ne öğrendiysem, oralardan bir şeyler derleyip sunmaya çalışıyorum. Youtube kanalım üzerinde yoga videoları üretmeye devam ederken, Instagram/cevikmaymunyoga hesabımdan nefes alma aralarınızın arasına girip, hayatınıza bir parça yoga enjekte ediyorum. Eğer yolun yolculuğumla kesişirse, daha çok bedenle daha çok büyümeyi niyet ediyorum. Kesişmezse de şunu unutmamanı dilerim, kendine daima şefkatli ol ve sınırlarını bilerek ilerlemeyi hayatının tüm alanına katmayı ihmal etme…

Sevgiyle kalın.

Fulya Ates: 2012 yılında İTÜ Mimarlık Bölümünü bitirdi. 2014 yılında İTÜ Mimari Tasarım Master derecesini aldı. 2012 yılından bu yana çeşitli ulusal ve uluslararası mimari yarışmalarda ödüller aldı. Mimarlık mesleğini pratik ederken hayatına bir hobi olarak kattığı yoga ve meditasyon çalışmalarını yoga eğitmenlik eğitimi alarak ileri bir boyuta taşıdı. Şimdi mimarlık mesleğinin yanı sıra, kişiye özel ve grup yoga dersleri vererek, beden üzerinden yeni bir mimarlık inşa etmeye ve araştırmaya devam ediyor. Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inanarak, www.cevikmaymun.com adresi üzerinden yoga ile ilgili edindiği tüm deneyimleri paylaşıyor. Daimi öğrenci kalabilmek, sürekli öğrenmek en büyük tutkusu.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale