X

Evde sukulent bakımı nasıl yapılır?

Sukulentler, çeşitli şekilleri, renkleri ve çiçekleri bulunan bir bitki ailesidir. Hem iç hem de dış mekanda bakılması oldukça kolay olan sukulentler çok fazla bakım istemeyen bitkilerdir.

Yapraklarında ve saplarında su depolayabilen sukulentler, suyun kıt ya da az olduğu sert iklimlere oldukça uyumludurlar. Teknik olarak hangi bitkilerin sukulent olduğu konusunda uzmanlar arasında tam bir görüş birliği olmasa da bu bitkilerin genel özellikleri arasında şişkin yapraklar ve gövde yer almaktadır.

Sukulentlerin su depolamalarını sağlayan kalın gövdeleri ve yaprakları vardır. Bu bitkiler eşsiz adaptasyon yetenekleri sayesinde dünyanın en düşük neme sahip bölgelerinde dahi hayatta kalabilirler. Sukulent dendiği zaman akla genelde çöl gibi kural bölgeler gelse de bu bitkiler ormanlarda, yüksek dağlık bölgelerde, kıyılarda ve kuru tropik bölgelerde de bulunabilirler.

Sukulent olarak sınıflandırılan 50’den fazla bitki ailesi olduğu düşünülmektedir. Çoğu sukulent türü ılık sıcaklıklara, orta derece nemliliğe, drenajı iyi topraklara ve güneş ışığını iyi alan ortamlara ihtiyaç duyarken bazıları ise soğuk ortamlarda hayatta kalabilir.

Oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olan sukulentler kısa süreli don olaylarına karşı ayakta durabilir. Soğuk hava bazen bu bitkileri uyku durumuna geçmeye zorlasa da dayanıklı olan türler, havalar tekrar sıcaklaştığında eski hallerine geri döneceklerdir. Dış ortamda sukulent bakmak istiyorsanız, sukulentinizin tropikal mi yoksa soğuklara dayanıklı bir tür mü olduğunu bilmeniz önemlidir.

Sukulentlerle ilgili olarak tartışılan en önemli konulardan bir tanesi bunların kaktüs olup olmadığıdır. Kaktüslerin etli yaprakları olsa da bunlar, sukulent ailesine ait olan diğer özelliklere sahip değildir. Kaktüsler de suyu kullanma ve etli yapraklara sahip olma özelliklerine sahip olsa da sukulent kategorisine girmemektedir.

Sukulent Çeşitleri nelerdir?

Sukulentler genelde sulama dönemleri arasında kuru kalmayı severler. Bu nedenle sukulentlerinizi suladıktan sonra tekrar sulamadan önce bir hafta bekleyebilir ve bu arada bitkinin toprağını kontrol edebilirsiniz.

Bitkinizi ne zaman sulayacağınız, evinizdeki ortamın ne kadar kuru olduğuna göre değişiklik gösterecektir. Ancak bitkinizin nem durumunu kontrol etmek için uygulayabileceğiniz en basit yöntem, parmağınızı toprağa birkaç santim kadar batırmak olacaktır. Bu kısımda toprağın nemli olduğunu hissediyorsanız, bitkinize su vermenize gerek olmayacaktır.

Sukulentinizi satın aldığınız saksının altında delikler yoksa suyun tahliyesi bakımından bitkinizi delikli bir saksıya transfer etmelisiniz. Bitkinizi ne zaman sulayacağınızdan emin olamıyorsanız, çok sulamak yerine az sulamanızın bitki açısından daha iyi olacağını unutmayın. Bitkinizin yapraklarının kuru göründüğünü ya da buruştuğunu düşünüyorsanız, sulama vaktiniz gelmiş demektir.

En çok yetiştirilen sukulent çeşitlerine ve bunlara nasıl bakabileceğinize aşağıda göz atabilirsiniz.

Sempervivum atlanticum

Sempervivum atlanticum

Bu tür, en çok yetiştirilen sukulentlerden bir tanesidir. Koyu kırmızı, siyah, pembe veya mor dahil olmak üzere sayısız sempervivum atlanticum türü bulunmaktadır. Hatta bazılarında örümcek ağına benzer tüyler bulunmaktadır. Birçoğu soğuğa dayanıklı olmakla birlikte güneşi severler.

Haworthia

Haworthia

İç mekanda yetiştirilebilecek en iyi sukulentlerden biri olan Haworthia, genelde çok uzun boylara ulaşmaz. Çok fazla su istemeyen bu bitkiyi pencere kenarında derin olmayan bir kap içerisinde yetiştirebilirsiniz. Haworthia, doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık ortamlarda olmaktan hoşlanır.

Yuka

Yuka

Kılıca benzeyen yapraklara sahip bu bitki dış ortam için idealdir. Ancak iç ortamda saksıda yetiştirilmeye de müsaittir ve güneş ışığını doğrudan almayı sever.

Echeveria

Echeveria

Muhteşem sivri yapraklara sahip bu sukulent ihtişamlı görüntüsüyle gülü andırmaktadır. Genişlemesine büyüyen bu bitkiyi hem dış ortamda hem de iç ortamda yetiştirebilirsiniz. Bu bitki toprakta diğer sukulentler ile iyi anlaşmaktadır. Echeveria yetiştirmek istiyorsanız, bitkinin doğrudan güneş aldığından emin olmalısınız.

Sedum

Sedum

Çok fazla sedum çeşidi vardır ve bunların pek çoğu soğuğa dayanıklıdır. Bu nedenle dış mekana canlılık ve renk katmak isterseniz, sedum bakabilirsiniz. Sedumlar genişlemesine büyüyebildikleri gibi bazıları boyuna da büyüyebilir. Boyuna büyüyen türlerden bazıları yaz sonuna doğru açan uzun ömürlü çiçeklere sahiptir. Bu bitkiler, güneş almaktan hoşlanır.

Aloe vera

Aloe vera

Aloe vera, pek çok faydası olduğu bilinen bir sukulenttir. Uzun ömürlü olan bu bitki saksı içerisinde kalabalık yaşamayı sever. Aloe veranın öz suyu anti-inflamatuar etkilere sahip olduğu için en dıştaki yapraklardan birini koparıp içerisindeki jelimsi sıvıyı cildinize uygulayabilirsiniz. Aloe vera aydınlık ortamları sevse de doğrudan güneş ışığı altında bırakmamalısınız.

Yeşim bitkisi

Yeşim bitkisi

Yeşim bitkisi parlak, oval şekilli yapraklara sahiptir ve kısa bir ağaç formundadır. Yavaş yetişen bu sukulent, iç mekanlarda çok uzun boylara ulaşmaz. Çok fazla bakım istemeyen yeşim bitkisi aydınlık ortamları sever.

Buz bitkisi

Buz bitkisi

Çiçekli bir sukulent türü olan buz bitkisi sıcağa, kuraklığa ve tuza dayanıklıdır. Bu bitkinin yazdan sonbahara kadar mevcut olan pembe, sarı, turuncu, beyaz ve mor renklerde çiçekleri vardır. Tüm topraklarda yetişebilen bu sukulent tam güneş almak ister.

Tesbih çiçeği

Tesbih çiçeği

Bu bitkinin minik ve yuvarlak yaprakları uzun bir sap üzerinde sallanır ve tıpkı bir tespih gibi görünür. Işık alan bir pencere kenarına koyabileceğiniz bu bitki hareket ettirildiğinde kolayca zarar görebileceği için saksıyı yerinden oynatmamanız iyi olacaktır.

Yunus kolyesi

Yunus kolyesi

Bu sevimli sukulentin yaprakları minik yunusları andırmaktadır. İç mekanda rahatlıkla bakabileceğiniz bu bitkinin bol ışık aldığından emin olun. Ancak yaprakları kolayca kırılabildiği için dikkatli olun. Kırılan yaprakları toprağın üzerine koyup sabitlerseniz, nemli toprakta bu yaprakların zamanla kök saldıklarını göreceksiniz.

Sabır otu

Sabır otu

Sabır otu ya da agave, dikenli yapraklarıyla küre şeklinde ya da dik bir şekilde büyür. İç mekanda bakılan sabır otuna yazları bahçenizde bakabilirsiniz. Güneş ışığı almaktan hoşlanan sabır otuna soğuk havalarda iç mekanda bakmanız gerekir.

Yılbaşı kaktüsü

Yılbaşı kaktüsü

Yılbaşı kaktüsü, toprağa kolayca kök salabilen bir sukulenttir. Bazı türleri ilkbaharda çiçek açan bu sukulente bakması kolaydır ve ışık aldığında uzun yıllar boyunca yaşayabilir.

Yılan bitkisi

Yılan bitkisi

Yılan bitkisinin kılıca benzeyen yaprakları, evine farklı bir hava katmak isteyen kişiler için idealdir. Yılan bitkisine en iyi şekilde bakmak için yapraklarını düzenli olarak nemli bir bezle silebilir ve bitkiyi dolaylı güneş ışığına maruz bırakabilirsiniz.

Burro kuyruğu

Burro kuyruğu

Etli ve dolgun yapraklara sahip olan bu sukulentin uzun sağları vardır ve bu saplar çok hoş bir dokuya sahiptir. İç ortamda kolayca bakabileceğiniz bu bitkinin yaprakları kolayca kopabildiği için uygun ortamı sağladıktan sonra yerinden oynatmamaya dikkat edin ve güneş ışığı görmesini sağlayın.

İpek çiçeği

İpek çiçeği

Evinize renk katmak için ipek çiçeği kullanabilirsiniz. Bu sukulentin etli yaprakları ve yaz boyunca açan muhteşem çiçekleri vardır. İç ortamda ipek çiçeği bakmak istiyorsanız, bitkinin güneş alan bir yerde olduğundan emin olun.

Sukulent Bakımı Püf Noktaları

En sık bakılan sukulent türlerinden ve bunların bakımlarından bahsetmiş olsak da tüm sukulent türlerini kapsayan ufak bir bakım rehberine ihtiyaç duyabilirsiniz.

Sukulent bakımında aklınızda bulundurmanız gereken 10 püf noktayı aşağıda okuyabilirsiniz.

1. Sukulentinizin toprağını kuru tutun

Sukulentler, suya karşı oldukça hassas bitkilerdir. Neredeyse tüm zorlu koşullara dayanıklı olan bu bitkinin sevmediği tek şey aşırı sulanmaktır. Bu nedenle sukulentinizi sulamadan önce toprağının tamamen kuruduğundan emin olun.

2. Toprak seçimini doğru yapın

Doğru toprak seçimi ile sukulentinizi çürümekten koruyabilirsiniz. Bunun için drenajın iyi olmasını sağlayacak perlit ve pomza gibi kum ve çakıl taşları bulunan topraklar kullanabilirsiniz. Perlit ve pomzanın gözenekli yapısı, suyun kolayca süzülmesine yardımcı olacaktır.

3. Bitkinize hava aldırın

Sukulentinizin hava alması oldukça önemlidir. Bu nedenle sukulentlerinizi çok sık dikmeyin ve köklerinin güzelce büyümesi için aralara boşluk bırakmaya dikkat edin.

4. Bol güneş ışığı sağlayın

Sukulentler her gün 6-8 saat güneş ışığı almayı sever. Bitkiniz güneş ışığı sayesinde daha canlı ve sağlıklı olacaktır. Bu nedenle sukulentinizi güneş alan bir pencerenin pervazına koyabilirsiniz.

5. Sık sık döndürün

Sukulentler güneşi sevse de sürekli aynı yerde durduğunda güneş ışığını aynı taraftan almış olacaktır. Bu nedenle bitkinizin güneş ışığını eşit olarak aldığından emin olmak için gün içinde döndürmeyi unutmayın.

6. Bitkinizi temiz tutun

Evde bakılan bitkiler çok kolay toz tutabiliyor. Bu durum sukulentinizin gelişimini engelleyebilir. Hafif nemli bir bezle bitkinizin yapraklarını silerek temizleyebilirsiniz.

7. Çok soğuğa maruz bırakmayın

Bazı sukulentler soğuğa dayanıklı olsa da tüm sukulentler için bu geçerli değildir. Sukulentler suyu yapraklarında depoladıkları için soğukta yaprakları donabilir ve bitkiler zarar görebilir. Bu nedenle soğuk havalarda bitkinizi iç mekana almayı unutmayın.

8. Böceklere dikkat edin

Evde bakılan sukulentlerde haşere görülmese de bazen böcekler sorun olabilmektedir. Özellikle drenajı iyi olmayan nemli topraklarda böcek görülebilmektedir. Bitkinizi uygun solüsyonlarla böceklere karşı koruyabilirsiniz.

9. Gübre kullanın

Sukulentler yavaş büyüyen bitkiler olsalar da gübre kullanarak süreci hızlandırabilirsiniz. Pek çok sukulent türünde suda çözünebilen gübreler kullanabilirsiniz.

10. Sukulentinizin türünü öğrenin

Sukulentinize en doğru şekilde bakmak için elbette hangi türe sahip olduğunuzu bilmeniz gerekiyor. Bu sayede bitkinizin yılın hangi mevsimi büyüdüğü; su, güneş ve gübre ihtiyacı gibi konular hakkında daha doğru bilgilere sahip olabilirsiniz.

Sukulent Nasıl Çoğaltılır?

Sukulentinizi iki adımda kolay bir şekilde çoğaltabilirsiniz:

  • Öncelikle ana bitkinin yanındaki yavruları sökün.
  • Sonrasında tüm bitkiyi topraktan çıkartıp köklerini nazikçe çözün ve ardından ayırdığınız bitkiyi hemen başka bir toprağa dikin.

Sukulentinizi yapraklarını ayırarak da çoğaltabilirsiniz. Bunun için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Yaprakları sukulentinizin gövdesinden ayırıp 3-4 gün bekletin.
  • Ayırdığınız yaprakları toprağa serin ve hafifçe nemlendirip yavru vermesini bekleyin.
  • Yavrular oluştuğunda sukulentinizi saksıya dikin.

Kaynaklar: succulentcity, gardenerspath, oprahdaily, gardeningknowhow, architecturaldigest

İlginizi çekebilir: Evinizdeki bitkileri temiz tutmanın ve mutlu etmenin püf noktaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale