X

Evde kilo vermek mümkün: Kendinizi motive etmeniz için 5 öneri

Bazen bir beslenme programına başlamak ve ona bağlı kalmak imkansız gibi görünebilir. Özellikle şu dönem, hepimizin evde kalmak zorunda olduğu, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak yeme isteğinin fazlaca kendini gösterdiği durumlarda bunu yönetebilmek daha da zor olabilir.

Burada en önemli zorluk başlama ve devam ettirme motivasyonundaki eksiklik ile yaşanıyor. Aslında iyi ki hepimizin hayatta yapmak istedikleri adına bir motivasyon faktörü var. Bu yazıda da kilo verebilmek ve size kendi motivasyonunuzu artırabilmek için birkaç küçük ipucu vereceğim.

1. Neden kilo vermek istediğinizi belirleyin

Açık bir şekilde kilo vermek istemenin tüm nedenlerini alt alta yazabilirsiniz. Böyle bir liste, kilo verme hedefinize bağlı kalmanıza ve motive olmanıza yardımcı olacaktır. Nedenleriniz arasında, dizlerinizde problem, diyabet hastalığından korunmak veya bir düğüne veya bir mezuniyet partisine hazırlık olabilir, menapoz dönemi öncesinde kilo vermek isteyebilirsiniz daha birçok neden sıralanabilir. Güne düzenli olarak kendiniz için yazmış olduğunuz bu nedenleri okuyarak başlayabilirsiniz ve en ufak bir programdan çıkma eğiliminde tekrar bu yazıyı hatırlayabilirsiniz.

2. Gerçekçi hedefler koymalısınız

Birçok zayıflama programı hızlı ve kolay kilo verme vaadinde bulunur. Oysa Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre sağlıklı ve kalıcı bir kilo kaybı için ilk 6 ayda ağırlığının %10’unu vermelisiniz. Uygulanabilir olmayan hedefler kısa sürede pes ederek hüsrana neden olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre %5-10 gibi küçük kilo kayıpları, kan şekerini kontrol etmede, eklem ağrılarını azaltmada, bazı kanserlerden korunmada, kolesterol seviyelerini azaltmada ve kalp sağlığını korumada büyük rol oynuyor.

3. Hedeflerinizi tanımlamalısınız

Gerçekçi, başarılabilir, zamanlı, ölçülebilir ve spesifik hedefler her zaman uzun vadeli bir yolda ilerlemenizi sağlayabilir.
Örneğin her gün 30 dakika kadar yürüyüş yapacağım veya haftada en az 3 gün sebze yemeği yiyeceğim veya bu hafta hiç kola içmeyeceğim gibi hedefler kilo verme yolunda ilerlemenize destek olacaktır.

4. Hayat tarzınız olabilecek bir plan yapmalısınız

Kendinize her zaman sadık kalabileceğiniz bir plan yaratmalısınız ki alışkanlıklarınızı değiştirmenize yardımcı olsun. Uzun sürede uygulamakta imkansız olabilecek kısa süreli hızlı hedefleri olan beslenme programlarından kaçınmalısınız. Bazı yiyeceklerden elimine edilen, çok ciddi kalori kısıtlamaları olan beslenme programları her zaman gelip geçicidir. Oysa porsiyonlarınızı azaltarak, sık atıştırmalarınızı bırakarak, daha fazla meyve ve sebze tüketerek, daha az kızartılmış ve şekerli yiyecek tercih ederek sağlıklı alışkanlıklar edinebilir ve bunu hayat tarzınız haline getirebilirsiniz. Bu sayede uzun vadede daha fazla kilo verebilirsiniz.

5. Kilo verme günlüğü tutabilirsiniz

Kendi kendini takip etmek, kilo vermede motivasyon ve başarının en kilit noktasıdır. Araştırmalar yediklerini içtiklerini not ederek kendilerini sıkı takip eden kişilerin çok daha sağlıklı kilo verdikleri ve verilen kiloyu da koruyabildiklerini gösteriyor. Sadece yediğiniz her sağlıklı yiyeceği değil aynı zamanda yapılan kaçamakları ve/veya o an yemek yerken yaşadığınız duygularınızı not ederek, düzenli olarak kilo ölçümünüzü yazarak aslında daha sonra ki açlık ataklarının önüne geçebileceğinizi unutmayın.

Özetle, kilo vermek için motive olmak, uzun süreli kilo kaybı başarısı için önemlidir.

İnsanlar motive edici farklı faktörler bulurlar, bu nedenle özellikle motive etmek için neyin yardımcı olduğunu bulmak önemlidir.

Kilo verme yolculuğunuzda kendinize esneklik vermeyi ve küçük başarıları kutlamayı unutmayın. Ve gerektiğinde yardım istemekten korkmayın.

Uygun araçlar ve destek ile kilo verme hedeflerinize ulaşmak için motive olabilir ve bu şekilde kalabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Vejetaryen beslenme ile kilo vermek mümkün müdür?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.
İlgili Makale