X

Ev ekonomisine katkıda bulunurken çevreyi de korumanızı sağlayacak tasarruf önerileri

Evdeki hesabı çarşıya uydurmak zor… Gelirimiz çoğu zaman sabit olsa da giderlerimiz sıklıkla değişebiliyor. Beklenmedik harcamalar, yüklü faturalar veya bilinçsiz alışveriş gelir-gider dengemizi bozabiliyor. Evimizdeki enerji kaynaklarını hor kullanmak, buzdolabındaki gıdaları değerlendiremeden bozuldu diyerek çöpe atmak, sıkça dışarıdan yemek söylemek veya tek kullanımlık plastik eşyaları tercih etmek hem bütçemize hem de doğaya zarar veriyor.

Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek, evde enerji tasarrufu yaparak, harcamalarımızın bilincinde olarak, bütçemizi yönetebilir, gereksiz yere para harcamaktan kurtulabiliriz. Ev ekonomisine ve çevreye katkı sağlayacak önerileri yaşantımıza katabilir, ihtiyacımız dışındaki eşyalar için para harcamayarak kendimizi finansal anlamda daha güvende hissetmemizi sağlayacak küçük bir birikim fonu yaratabiliriz. İşte hem doğaya verdiğimiz zararı azaltacak hem de harcamalarımızı kontrollü bir şekilde yaparak kişisel bütçemize ve ev ekonomisine katkı sağlayacak öneriler:

Market alışverişinizi önceden planlayın.

Plansız bir şekilde alışverişe çıktığımızda çoğu zaman aslında ihtiyacımız olmayan veya kısa zamanda tüketemeyeceğimiz gıdaları alabiliyoruz. Taze görünce dayanamayıp alınan ama sonra evde yemek pişirmeyince çürüyüp giden sebzeler gıda israfını artırırken paramızın da boşa gitmesine sebep oluyor. Bu durumun önüne geçmek için haftalık bir yemek planı hazırlayın; o hafta hangi yemekleri pişirecekseniz onun için gerekli olan malzemeleri içeren bir alışveriş listesi çıkarın. Her şeyden fazla fazla alarak gereksiz stok yapmak yerine ihtiyacınız kadarını alın ve evde azalan, bitmeye yakın ürünleri düzenli olarak not ederek bir sonraki alışveriş listenize ekleyin. Tüketim alışkanlıklarınızı iyileştirin. İhtiyaçlarınızı analiz ederek bilinçli alışveriş yapmak için çaba gösterin. Alışveriş yaparken plastik torbalara yönelmek yerine uzun süre kullanabileceğiniz bez çantalar edinin. 

Evde yemek yapın.

Dışarıdan yemek söylerken doğaya zarar veriyor olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Dışarıdan yemek siparişi verdiğimizde çoğunlukla sağlıksız seçimlerde bulunmamızın yanı sıra, yiyeceklerin paketlenmesinde kullanılan tek kullanımlık plastik malzemeler ile de doğaya verdiğimiz zararı artırıyoruz. Oysa ki yemeklerimizi evde pişirerek hem doğanın hem de bütçemizin korunmasına destek olabilir, sağlıklı yeme alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz.

Dışarıdan yemek sipariş ettiğimizde tek öğün için ödediğimiz para ile evde birkaç farklı tarifte kullanabileceğimiz malzemeler satın alabiliriz. Aynı harcamayı yaparak dışarıdan söylediğimizde tek seferlik ihtiyacımızı gideriyorken, malzemeleri satın alarak evimizde bir şeyler hazırladığımızda daha çok öğünde tüketebileceğimiz yemekler hazırlayabiliriz. Bu sayede, bütçemize katkı sağlayabiliriz.

Gıda israfını azaltın.

Gıdaları bozulmadan uzun süre muhafaza edebilmek için doğru saklama yöntemlerini kullanın. Buzdolabında, dondurucuda ya da oda sıcaklığında hangi besinlerin nasıl saklanması gerektiğini öğrenerek mutfağınızda hemen uygulamaya başlayın. Aynı zamanda, artan yemeklerinizi nasıl değerlendirebileceğinize dair yeni tarifler arayın. Birkaç küçük ekleme ile elinizdeki yemekleri daha lezzetli bir şekilde tüketerek gıda israfını azaltabilirsiniz. Sebze saplarını atmayarak yeni tariflerde kullanabilir, artan ekmekleri kızartarak veya fırınlayarak çorbalara katmak için küçük küçük kıtır krutonlar yapabilirsiniz. Sebze kabuklarını haşlayarak yemeklerinizde kullanmak için sebze suları hazırlayıp dondurabilirsiniz. Bu sayede hem bütçenize hem de doğaya saygılı bir mutfak anlayışını benimseyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Artan yemekleri değerlendirmenizi sağlayacak lezzetli ve pratik tarifler

Minik bir ev bahçesi kurun.

Eğer evinizin bir bahçesi varsa çok şanslı olduğunuzu söyleyebiliriz; rahatça kendi meyve sebzenizi yetiştirebilirsiniz. Yoksa da üzülmeyin; pratik çözümler ile evde minik bir bahçe yaratabilirsiniz. Maydanoz, roka, fesleğen gibi yeşilliklerin bakımı oldukça kolay olduğundan ev ortamında kolayca yetiştirebilir, kullanacağınız kadarını koparabilir, taze taze salatalarınıza ve yemeklerinize ekleyebilirsiniz. Ayrıca, yağmur yağarken balkonunuzun veya bir pencerenin kenarına koyduğunuz boş bir kapta biriken su ile bitkilerinizi sulayabilir, hem yağmur suyundan faydalanıp hem de mineral açısından oldukça zengin bir su ile bitkilerinizi besleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Balkon bahçeciliği zamanı: Saksıda yetiştirebileceğiniz sebze ve meyveler

Düzenli olun.

Düzenli olmanın ev ekonomisiyle ya da çevrecilik ile ne ilgisi var?” diye düşünmeyin. Gardırobunuzun, buzdolabınızın veya banyo dolaplarınızın düzenli olması elinizde nelerin olduğunu kolaylıkla görmenizi ve gereksiz yere alışveriş yapmamanızı sağlar. “Evde yoktur…” diye aldığınız bir malzemenin daha sonra aslında rafların arkasında sıkışıp kaldığını gördüğünüz olmuştur. Bu durumun önüne geçmek için düzenli olmak, eşyalarımızı, temizlik malzemelerimizi, gıdalarımızı kolayca görebilmemizi, aradığımız zaman rahatlıkla bulabilmemizi sağlar. Ayrıca mutfağımızdaki gıdaları düzenlerken FIFO yöntemini kullanmak (first in first out; ilk giren ilk çıkar) son kullanma tarihlerine göre dizdiğimiz yiyecekleri doğru sırada tüketmemize; gıda israfının ve harcadığımız paranın boşa gitmesinin önüne geçmemize yardımcı olur.

Tek kullanımlık eşyalardan vazgeçin.

Dünyadaki plastik atıkların yaklaşık %80’inin pet şişelerden oluştuğunu biliyor musunuz? Tek sefer kullanılıp sonra çöpe giden eşyalar doğaya zarar verirken, bütçemizi de sarsıyor. Dayanıklı ve gıda ile temasa uygun, uzun süre kullanabileceğiniz bir matara edinin. Çayınızı, kahvenizi veya dışarı çıktığınızda içmek istediğiniz içeceklerinizi termosa koyun. Evde kendi kahvenizi demleyip yanınıza alın. Dışarıda bir kahve içmek için harcayacağınız para ile evde daha fazla kahve demleyebilirsiniz. Yine, dışarıdan kahve almak istediğinizde tek seferlik karton bardaklar yerine termosunuza doldurmak istediğinizi belirtebilirsiniz. Bu sayede doğayı korumak için bir adım daha atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 2: İlk iş, tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak

Doğal temizleyiciler hazırlayın.

Evde temizlik için kullandığımız birçok ürün zararlı kimyasal maddeler içerdiğinden çevreye ciddi anlamda zarar veriyor. Kimyasal temizleyicileri kullanmayı azaltmak, hatta mümkünse basit ve doğal birkaç malzeme ile doğaya zararsız temizleyiciler hazırlamak, temizlik ürünlerine verdiğimiz paranın cebimizde kalmasını sağlarken doğaya verdiğimiz zararı da azaltabilir. Limon, tuz, karbonat gibi her evde kolayca bulanan malzemelerden oluşan doğal temizleyici tariflerini uygulayarak evinizi çevre dostu yapabilirsiniz. Atıksız temizlik malzemeleri için Sıfır Atık Rehberi 3: Atıksız temizlik malzemeleri için ev yapımı tarifler Sıfır Atık Rehberi 3: Atıksız temizlik malzemeleri için ev yapımı tarifler yazımızı inceleyebilirsiniz.

İleri dönüşüm yapın.

Mümkünse atıklarınızı ayrıştırmak için evde farklı kutular bulundurun. Cam şişeleri, plastikleri, kağıt ürünlerini ayrı ayrı biriktirin; kullanılamayacak durumda olanları ayırın. Birkaç dokunuşla bambaşka ve kullanışlı bir şeylere dönüşebilecek olanları bir yerde toplayın. İlham veren sosyal medya hesaplarından veya yaratıcı fikirler içeren Pinterest gibi web sitelerinden edindiğiniz fikirlerle elinizdekileri değerlendirin. Cam şişeleri çok şık vazolara, kavanozları dekoratif mumluklara çevirerek para harcamadan evinizin dekorasyonunu geliştirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Atıkları değerlendirmenin iki farklı yolu: Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm

Bütçenizi yönetin.

Tüketim alışkanlıklarınızın farkına varın. Düzenli olarak harcamalarınızın kaydını tutun. Sabit ve zorunlu giderler dışında neye ne karar harcadığınızın farkına varın. Gelir-gider dengenizi oluşturmak ve düzenli birikim yapabilmek için harcamalarınızı düzenleyin. Farklı bütçe düzenleme tekniklerinden faydalanın. Dilerseniz işe Japon bütçe ve tasarruf sanatı olan Kakeibo’Japon bütçe ve tasarruf sanatı olan Kakeibo’yu deneyerek başlayın.

Faturalarınızı inceleyin.

Her ay düzenli olarak gelen faturaları inceleyin. Gözünüze çarpan bir artış olup olmadığını takip edin. Neyi yanlış yapıyor olabileceğinizi gözden geçirin. Gerçekten enerji tasarrufu yapabiliyor musunuz, yoksa bu konuda biraz daha mı dikkatli olmanız gerekiyor? Gereksiz ışıkları söndürün, buzdolabının kapağını uzun süre açık tutmayın, eve yeni bir beyaz eşya alacaksanız A plus olanları tercih edin, suyu boşa akıtmayın, kullanmadığınız elektronik eşyaların fişini prizden çıkarın, telefon tarifeniz ihtiyacınızdan daha kapsamlı ise daha düşük bir pakete geçiş yapın. Çeşitli ücretli platformlara üye olup deneme sürümlerini kullandıktan sonra eğer ilginizi çekmiyor ise veya takip etmiyorsanız üyeliklerinizi sonlandırmayı unutmayın.

Beklenmedik harcamalara hazırlıklı olun.

Evdeki hesap çarşıya uymaz.” sözünü hepimiz duymuşuzdur. Biz ne kadar plan yapsak da, gelir-gider tablosu oluşturup harcamalarımızı kontrol altında tutmaya çalışsak da, hiç hesapta olmayan harcamalar ortaya çıkabilir. Bilgisayarınızın tamire gitmesi gerekebilir, arabanızda o ay bir arıza meydana gelebilir, acil bir ihtiyaç için para lazım olabilir… Sürpriz harcamalar için kenarda paranızın olması bu durumların yaratacağı stresi ortadan kaldırabilir ve aylık harcamalarınızın dengesini bozmadan devam etmenize yardımcı olabilir. Eskilerin kötü gün parası dediği yedek bir birikiminiz olsun.

Borç almayın, mümkünse borç da vermeyin.

Borç alıp vermek yaptığımız hesapların karışmasına neden olabilir. Borç verseniz o paranın size ne zaman geri gelip gelmeyeceğinden emin olamadığınız gibi gereksiz bir strese de girersiniz. Borç aldığınızda da aynı şekilde sürekli onu geri ödemeyi düşünerek kendinizi yıpratabilir, borcunuzu ödeyebilmek için kendi bütçenizin düzenini bozabilirsiniz. Hem stres yaşamamak hem de kişisel bütçenizin dengesini bozmamak için mümkün olduğu kadar borç işlerinden uzak kalmaya çalışın.

İlginizi çekebilir: Para biriktirmenize yardımcı olacak 21 ipucu

Günlük yaşantımızda kendimizi zora sokmadan değiştirebileceğimiz birkaç alışkanlık, olumlu etkilerini uzun süre hissedebileceğimiz farklar yaratabilir. Hem çevre bilinciyle hareket hem de harcamalarımızı kontrol ederek cebimize ve doğaya dost bir anlayış benimseyebiliriz.

Atıksız Yaşam koleksiyonumuza da göz atmayı unutmayın!

İlginizi çekebilir: Tüketim kültürü ve harcama alışkanlıkları: Neyi, neden, nasıl ve ne kadar harcıyoruz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale