Etkili bir öz geçmişin sırları
Öz geçmiş yazmak sıradan ve basit gibi görünse de iş dünyasında konu ile ilgilenen uzmanların bildiği, ancak çalışanların gözden kaçırdığı bazı sırlar vardır. Öz geçmişler arasındaki farkı yaratan ise bu sırlara göre hazırlanan veya hazırlanmayan öz geçmişler arasındaki farklardır.
Gelin şimdi bu sırlara bir göz atalım:
1. Öz geçmişiniz sizin kişisel pazarlama aracınızdır
Piyasada nasıl herhangi bir ürünün satışı için pazarlama kampanyası yapılıyorsa öz geçmişiniz de sizin kendinizi pazarlama aracınızdır. Bu nedenle ilk ve önemli kural öz geçmişinizin profesyonel görünmesidir. Bu kuralı öz geçmişinizi hazırlarken unutmamalı ve bitirdiğiniz zaman bir de bu gözle kendi yapıtınızı incelemeli, bu amaca hizmet edip etmediğini analiz etmelisiniz.
2. Öz geçmişi biyografiniz ya da hayat hikâyeniz değildir
Öz geçmişinizin iş hayatınızdaki ya da kişisel hayatınızdaki tüm bilgileri içermesine gerek yoktur. Öz geçmiş, yalnızca sizin işe uygunluğunuzu karşı tarafa ileten bir bilgilendirme aracıdır. Bu nedenle bu amacın ötesine geçecek fazla bilgiyi mutlaka öz geçmişinizden çıkarmanız gerekir. İş görüşmesine davet edildiğinizde, zaten gerek duyuluyorsa sizden ek bilgi talep edilecektir. Örneğin; bilinenin aksine medeni durumunuz, kaç çocuğunuz olduğu, doğum yeriniz vb. bilgilerin yer alması olmazsa olmaz değildir.
3. Öz geçmişinize ekleyeceğiniz resim profesyonel olmalıdır
Mühendisseniz kask ile çekilmiş bir fotoğraf göze batmayabilir. Ancak yine de mümkün olduğunca iş kıyafetleri ile çekilmiş profesyonel bir resim kullanmanız en doğrusudur. Yine dikkat edilecek unsurlar, mümkünse fotoğraf stüdyosunun ismini resminizden kırpmak ve bayanlar için ise resminizin aşırı makyajlı olmamasıdır. Özetle resminiz pozitif, canlı bir görüntü yansıtmalı ve profesyonel imajınızı, tarzınızı anlatmalı, sıcak, samimi abartılı olmayan bir gülümseme içermelidir. Böylece görüşmeye davet edilme şansınızı artırmış olursunuz.
4. Referans bilgilerinize öz geçmişinizde ihtiyaç yoktur
Sanılanın aksine öz geçmişe referans yazılmaz. Öz geçmişiniz sadece görüşmeye davet edilecek adaylar arasından bir seçim yapma aracıdır. Henüz görüşmeye davet edilmediniz, ilk görüşmeyi geçmediniz ve işe uygun olup olmadığınız belli değil. Bu nedenle referans bilgilerinize de ihtiyaç duyulmaz. Hele ki “İstenildiğinde sunulacaktır” vb. gibi bir açıklamaya hiç gerek yoktur. Dolayısı ile bu aşamada bu bilgiyi tamamen öz geçmişinizden kaldırınız.
İlgili yazı: İş görüşmelerinde yapılan 8 hata
5. Master, Doktora veya benzeri lisanslarınız öz geçmişinizin başlığında yer almalıdır
Eğer böyle bir dereceniz ya da uzmanlığınız varsa, bu bilgi mutlaka en başta isminizden sonra yer almalıdır. Örneğin; “Ayşe Çalışkan, MBA” ya da “Merve Üstün, Uzman Diyetisyen” gibi.
Bu bilgi daha ilk aşamada sizi diğer başvurulardan farklı bir noktaya getirecektir.
6. Hobileriniz de profesyonel olmalıdır.
Bu alanın amacı kişiliğinizin diğer boyutlarını ve bunların işe olacak pozitif etkilerini biraz daha ölçebilmektir. Bu nedenle aslında burada olması gereken bilgi “Boş zamanlarımda kitap okuyorum” değildir. Bu alan için yapmanız gereken en doğru şey – yazabileceğiniz başka bir şey yoksa, yalnızca kitap okuyorsanız- örneğin, seçimleriniz genellikle tarih kitapları ise “Osmanlı tarihi üzerine araştırma yapıyor” olabilir. Kural uğraştığınız hobiyi nasıl ve nerede yaptığınızı belirtmenizdir. Örneğin; “Yoga Eğitmeni. … sivil toplum örgütünde gönüllü yoga dersleri veriyor”, ‘Rüzgar sörfü yapıyor – ‘’Türkiye Yelken Federasyonu 1. Derece Lisanslı ”. “Dağcı-Türkiye Dağcılık Federasyonu Üyesi” gibi açıklamalar ne yaptığınızı, nasıl, nerede yaptığınızı en doğru ve profesyonel şekilde anlatır ve sizi diğer adaylar arasında öne çıkarır. Son olarak “Flamenko, Tai chi, vb.” gibi nadir bulunan hobileriniz var ise bunlar da öz geçmişinizde dikkat çekecektir, mutlaka belirtin. Var ise kulüp, dernek üyelikleriniz de bu alanda belirtilmelidir. Ancak lütfen gerçekçi olun. Çünkü eğer davet edilirseniz ve bu alan ilgi çekici ise mutlaka görüşmeci tarafından sorulacaktır.
7. Öz geçmişiniz iki sayfayı geçmesin.
Öz geçmişinizin mümkün olduğu kadar özet ve kısa olması altın kuraldır. Mümkünse 1 sayfa en idealidir; ancak olmuyorsa iki sayfayı geçmemesine dikkat edin.
8. Sayfa kenar marjları ile oynamayın.
Sayfa sayısını kısaltmak için kenar marjları ile oynamayın. Standart ayarları koruyun. Çünkü bu basım esnasında sorun yaratır ve bu sorun öz geçmişinizi basan kişinin dikkatinden kaçmaz.
9. Kişisel bilgiler alanını en alta yerleştirin.
Bu alan genelde en üste yerleştirilse de olması gereken en altta yer almasıdır. Hobileri de belirteceğiniz bu alanı mümkün olduğunca kısa tutun ve hep şu soruyu sorun: ‘Bir iş görüşmesine davet edilebilmem için bu bilgiye gerçekten ihtiyaç var mı?’ Örneğin; doğum tarihinizi yazacaksanız onu bile kısaltarak sadece yıl olarak belirtin.
10. Öz geçmişinizi üçüncü tekil kişi ağzıyla yazın.
Bunun anlamı “O dili kullanmaktır.” Örneğin; 3G projesinde uzman mühendis olarak yılın elemanı seçildi” veya “Şirket giderlerinde 50% maliyet avantajı sağladı” gibi.