Yaşamımız boyunca deneyimlediğimiz farklı ilişkiler sonucunda, her ilişkinin öyle ya da böyle bir şekilde sona ereceğini ve bazı şeylerin bir gün tükenebileceğini anlıyoruz. Bazılarımız için ayrılık sonrası süreçle başa çıkmak kolayken, bazılarımızın kaybedilen insana duyulan özlemden arınması ve duygularını kontrol edebilmesi mümkün olmayabiliyor. Hatta bazılarımız yas sürecini sonlandırmayı kendi içimizde reddedip yeni ilişkiler yaşarken dahi, saplantılı şekilde davranarak geçmişle bağlarımızı koparmakta zorluk yaşayabiliyoruz.
Tabii ki bu saymış olduğumuz durumların tamamı, kişinin kendi kontrolü dışında gelişen ve günlük hayatına müdahale eden düşünce kalıplarıyla ilişkili. Bu nedenle kişinin her şeyden önce, geçmişte kalan bir ilişkinin zihinde de nasıl bitirilebileceğine dair kendisini eğitmiş olması gerekiyor.
Eskinin kaotik ve karmaşık girdabından kurtularak sağlıklı şekilde sığ sulara ulaşabilmek için izlemeniz gereken zihinsel sürecin 3 aşamasını sizler için derledik:
Acıyı kabullenme cesareti
Biten ve canınızı acıtan bir ilişkiyi zihninizden çıkarabilmenin ilk adımı, zarar gördüğünüzü ve incindiğinizi kabul etmenizdir. Görünürde kolay gibi görünse de savunma mekanizmalarımız ve güçlü durma isteğimiz nedeniyle çoğu kez üzgün olduğumuzu kendimize itiraf etmekten çekiniyoruz. Bu nedenle acınızı sonuna kadar yaşamalı ve yas sürecinizi asla geçiştirmemelisiniz. Örneğin, içinizden o an bağıra çağıra ağlamak geliyorsa ve kendinizi eğlenceli bir şeylerle oyalayarak meşgul etmeyi tercih ediyorsanız, içinizdeki duygu yoğunluğunun gelecekte bir gün karşınıza tekrar istemediğiniz bir biçimde çıkması çok olası.
İlişkinizi sonlandırdığınızda üzülmemek için duygularınızı baskı altına almaktansa, yaşadığınız olumsuz deneyimlerin üstünden biraz zaman geçmesine izin verin. İlişkiniz ne kadar kötü biterse bitsin yaşadığınız güzel anların da var olduğunu kendi kendinize tekrar edin ve eski partnerinizle geçirdiğiniz güzel anıları anımsamaya çalışın. Daha derinlere indikçe kendi kendinizi iyileştirme becerinizin de aynı oranda arttığını göreceksiniz.
İlişkiden çıktıktan sonra yaptığımız bir diğer yanlışsa, hemen yeni bir ilişki arayışına girerek kendimize düşünme ve dinlenme süresi vermemek. İlişkiden çıktıktan sonra ilişki boyunca kendinizde değişen şeylerin neler olduğunu, bugünden geçmişe baktığınızda nasıl farklılıklar gördüğünüzü düşünerek kendinizi tekrar tanımaya çalışın. İstekleriniz nasıl değişti? İlişkiden beklentileriniz neler?
Duygularını kontrol etmekte zorlanan ve çoğu zaman geçmişe takılıp kalan kişilerde etkili olan bir diğer yöntem de düşüncelerin ve bu düşüncelerin beraberinde getirdiği hislerin kağıda dökülmesi. Duygu ve düşüncelerinizi kağıda döktüğünüzde onlarla yüzleşmeniz kadar kabullenmeniz de daha kolay olacaktır.
Sil baştan başlama zamanı
Bedeninizi ve zihninizi eski partneriniz ve ilişkinizle ilgili takıntılardan temizledikten sonra atmanız gereken ikinci adım, hayatınıza bir noktadan yeniden devam edebilmek. Bu aşamada eski ilişkinize dair her şeyi zihninizden atmak için, sevdiğiniz kişinin eşyaları da dahil onu hatırlatan her şeyden kurtulmakla işe başlayabilirsiniz. Ancak sizi mutlu eden ve güzel şeyler hatırlatan objeleri saklamanızı öneriyoruz. Eğer kendinizi bu objeleri de görmeye hazır hissetmiyorsanız, gelecekte bir gün ortaya çıkarmak üzere ortalıktan kaldırabilirsiniz.
Bu noktada belki de üzerinde en çok durulması ve çalışılması gereken nokta, sosyal medya alışkanlıklarımız. Sosyal medya artık hepimizin hayatının en büyük ve vazgeçilmez parçalarından biri ve diğer insanlarla olan iletişimimizin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Eğer eski sevgilinizi sosyal medyada takip ediyorsanız ya da burada iletişim içindeyseniz, öncelikle kendinizi gerçek dünyada olduğu gibi sanal dünyada da onunla olan ilişkinizden kurtarmaya çalışmalısınız. Bunu yapmadığınızda, sosyal medyada olduğunuz her an kendinizi onun profilinde dolanırken bulmanız ve eski alışkanlıklarınızdan kurtulamamanız çok olası. Zihninizi eğitmenin en önemli aşamalarından biri, hayatınıza devam etme noktasında kendinizden başka hiç kimseye odaklanmamanız ve dikkatinizi hep kendi üzerinizde tutmanız.
Bireyin kendisiyle yeniden tanışması
Tüm adımları başarıyla tamamladıktan sonra yapmanız gereken son şey, nasıl tekrar mutlu ve huzurlu şekilde yaşamınıza devam edeceğinizi keşfetmek olacak. Bu aşamada kendinizle yeniden tanışmaya, hoşunuza giden ve sizi mutlu ettiğinden emin olduğunuz şeyler yapmaya ağırlık vermekle işe başlayabilirsiniz.
Arkadaşlarınızla ve ailenizle daha fazla zaman geçirmeye ve eski zamanlardaki arkadaş ve aile ilişkilerinizi tekrar canlandırmaya çalışın. Daha fazla seyahat etmeyi, görmediğiniz yerleri görmeyi, yeni alışkanlıklar edinmeyi deneyin. Başkalarını kendinizden daha fazla düşünmekten vazgeçtiğinizde ve gelecek planlarınızın tümünde bireysel mutluluğunuza odaklanmaya başladığınızda takıntılarınızdan ve saplantılarınızdan kurtulmuş olduğunuzu göreceksiniz.
Artık gerçek hayatınız kendi avuçlarınızın içinde. Aslında yukarıda saydığımız süreçlerin tamamı iki ana ve önemli noktayı işaret ediyor: Derine inin ve gerçek sizi bulun. Geçmişin ve geçmişi düşünmenin getirdiği kötü hislerin, sadece sisten ibaret olduğunu ve siz harekete geçmeden muhteşem manzarayı göremeyeceğinizi aklınızda bulundurun.