X

Eski ve saplantılı ilişkilerden kurtulmak için zihnimizi eğitmenin 3 yolu

Yaşamımız boyunca deneyimlediğimiz farklı ilişkiler sonucunda, her ilişkinin öyle ya da böyle bir şekilde sona ereceğini ve bazı şeylerin bir gün tükenebileceğini anlıyoruz. Bazılarımız için ayrılık sonrası süreçle başa çıkmak kolayken, bazılarımızın kaybedilen insana duyulan özlemden arınması ve duygularını kontrol edebilmesi mümkün olmayabiliyor. Hatta bazılarımız yas sürecini sonlandırmayı kendi içimizde reddedip yeni ilişkiler yaşarken dahi, saplantılı şekilde davranarak geçmişle bağlarımızı koparmakta zorluk yaşayabiliyoruz.

Beyin ve kalbin işbirliği içinde olabilmesi için, kendimizi programlamamız gerekiyor.

Tabii ki bu saymış olduğumuz durumların tamamı, kişinin kendi kontrolü dışında gelişen ve günlük hayatına müdahale eden düşünce kalıplarıyla ilişkili. Bu nedenle kişinin her şeyden önce, geçmişte kalan bir ilişkinin zihinde de nasıl bitirilebileceğine dair kendisini eğitmiş olması gerekiyor.

Eskinin kaotik ve karmaşık girdabından kurtularak sağlıklı şekilde sığ sulara ulaşabilmek için izlemeniz gereken zihinsel sürecin 3 aşamasını sizler için derledik:

Acıyı kabullenme cesareti

Biten ve canınızı acıtan bir ilişkiyi zihninizden çıkarabilmenin ilk adımı, zarar gördüğünüzü ve incindiğinizi kabul etmenizdir. Görünürde kolay gibi görünse de savunma mekanizmalarımız ve güçlü durma isteğimiz nedeniyle çoğu kez üzgün olduğumuzu kendimize itiraf etmekten çekiniyoruz. Bu nedenle acınızı sonuna kadar yaşamalı ve yas sürecinizi asla geçiştirmemelisiniz. Örneğin, içinizden o an bağıra çağıra ağlamak geliyorsa ve kendinizi eğlenceli bir şeylerle oyalayarak meşgul etmeyi tercih ediyorsanız, içinizdeki duygu yoğunluğunun gelecekte bir gün karşınıza tekrar istemediğiniz bir biçimde çıkması çok olası.

İlişkinizi sonlandırdığınızda üzülmemek için duygularınızı baskı altına almaktansa, yaşadığınız olumsuz deneyimlerin üstünden biraz zaman geçmesine izin verin. İlişkiniz ne kadar kötü biterse bitsin yaşadığınız güzel anların da var olduğunu kendi kendinize tekrar edin ve eski partnerinizle geçirdiğiniz güzel anıları anımsamaya çalışın. Daha derinlere indikçe kendi kendinizi iyileştirme becerinizin de aynı oranda arttığını göreceksiniz.

Ayrılıktan sonra iyileşmek ve takıntılardan kurtulmak için, olumlu titreşimler göndermeyi deneyin.

İlişkiden çıktıktan sonra yaptığımız bir diğer yanlışsa, hemen yeni bir ilişki arayışına girerek kendimize düşünme ve dinlenme süresi vermemek. İlişkiden çıktıktan sonra ilişki boyunca kendinizde değişen şeylerin neler olduğunu, bugünden geçmişe baktığınızda nasıl farklılıklar gördüğünüzü düşünerek kendinizi tekrar tanımaya çalışın. İstekleriniz nasıl değişti? İlişkiden beklentileriniz neler?

Duygularını kontrol etmekte zorlanan ve çoğu zaman geçmişe takılıp kalan kişilerde etkili olan bir diğer yöntem de düşüncelerin ve bu düşüncelerin beraberinde getirdiği hislerin kağıda dökülmesi. Duygu ve düşüncelerinizi kağıda döktüğünüzde onlarla yüzleşmeniz kadar kabullenmeniz de daha kolay olacaktır.

Sil baştan başlama zamanı

Bedeninizi ve zihninizi eski partneriniz ve ilişkinizle ilgili takıntılardan temizledikten sonra atmanız gereken ikinci adım, hayatınıza bir noktadan yeniden devam edebilmek. Bu aşamada eski ilişkinize dair her şeyi zihninizden atmak için, sevdiğiniz kişinin eşyaları da dahil onu hatırlatan her şeyden kurtulmakla işe başlayabilirsiniz. Ancak sizi mutlu eden ve güzel şeyler hatırlatan objeleri saklamanızı öneriyoruz. Eğer kendinizi bu objeleri de görmeye hazır hissetmiyorsanız, gelecekte bir gün ortaya çıkarmak üzere ortalıktan kaldırabilirsiniz.

Kendinizi bulmak ve yeniden başlamak için zihninizi boşaltın.

Bu noktada belki de üzerinde en çok durulması ve çalışılması gereken nokta, sosyal medya alışkanlıklarımız. Sosyal medya artık hepimizin hayatının en büyük ve vazgeçilmez parçalarından biri ve diğer insanlarla olan iletişimimizin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Eğer eski sevgilinizi sosyal medyada takip ediyorsanız ya da burada iletişim içindeyseniz, öncelikle kendinizi gerçek dünyada olduğu gibi sanal dünyada da onunla olan ilişkinizden kurtarmaya çalışmalısınız. Bunu yapmadığınızda, sosyal medyada olduğunuz her an kendinizi onun profilinde dolanırken bulmanız ve eski alışkanlıklarınızdan kurtulamamanız çok olası. Zihninizi eğitmenin en önemli aşamalarından biri, hayatınıza devam etme noktasında kendinizden başka hiç kimseye odaklanmamanız ve dikkatinizi hep kendi üzerinizde tutmanız.

Bireyin kendisiyle yeniden tanışması

Tüm adımları başarıyla tamamladıktan sonra yapmanız gereken son şey, nasıl tekrar mutlu ve huzurlu şekilde yaşamınıza devam edeceğinizi keşfetmek olacak. Bu aşamada kendinizle yeniden tanışmaya, hoşunuza giden ve sizi mutlu ettiğinden emin olduğunuz şeyler yapmaya ağırlık vermekle işe başlayabilirsiniz.

Arkadaşlarınızla ve ailenizle daha fazla zaman geçirmeye ve eski zamanlardaki arkadaş ve aile ilişkilerinizi tekrar canlandırmaya çalışın. Daha fazla seyahat etmeyi, görmediğiniz yerleri görmeyi, yeni alışkanlıklar edinmeyi deneyin. Başkalarını kendinizden daha fazla düşünmekten vazgeçtiğinizde ve gelecek planlarınızın tümünde bireysel mutluluğunuza odaklanmaya başladığınızda takıntılarınızdan ve saplantılarınızdan kurtulmuş olduğunuzu göreceksiniz.

Artık gerçek hayatınız kendi avuçlarınızın içinde. Aslında yukarıda saydığımız süreçlerin tamamı iki ana ve önemli noktayı işaret ediyor: Derine inin ve gerçek sizi bulun. Geçmişin ve geçmişi düşünmenin getirdiği kötü hislerin, sadece sisten ibaret olduğunu ve siz harekete geçmeden muhteşem manzarayı göremeyeceğinizi aklınızda bulundurun.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale