X

Eski sevgilinizle karşılaştığınızda gerginliğinizi azaltmanıza yardımcı olabilecek 6 adım

Her güzel şey gibi yaşadığımız ilişkilerin de bir son kullanma tarihi var. Dost kalarak çok güzel anılarla birbirine veda edebilen çiftler olsa da ilişkilerin birçoğunda, ayrılık sonrasında taraflar birbirini bir daha görmemeyi tercih ediyor. Özellikle içinde bulunduğumuz toplumda ve kültürde ayrılık sonrasında arkadaş kalıp birbirinin özel hayatına saygı duyarak ilişkiyi başka bir boyutta yürütmeye çalışmak çok sık rastlanan bir durum değil.

Ancak özellikle uzun süreli birlikteliklerden sonra yaşanan ayrılıklarda tekrar karşılaşmamak neredeyse imkansız gibi. Çiftler ayrılsa da sosyal çevreleri iç içe geçtiği için dışarı çıkıldığında gidilen mekanlarda ya da arkadaş buluşmalarında eski sevgiliyle karşılaşılması da çok olası. İlişkisi kötü şekilde sonlananların en büyük kabusu ise eski sevgiliyle tekrar karşılaşmak…

Böyle anlarda sakin kalabilmek ve soğukkanlılığımızı koruyabilmek hiç de kolay değil.

Geçmişte uzun bir süre en yakınınız olan, en çok zaman geçirdiğiniz ama sonrasında yaşanan kötü bir deneyim nedeniyle yollarınızı ayırma kararı aldığınız biriyle karşılaşmak gergin dakikalar yaşamanıza neden olabilir. “Selam vermeli miyim?”, “Ne kadar yakın davranmalıyım?”, “Görmezden mi gelsem?”, “Nasıl gideceğim?” gibi sorular kafanızda dönüp dururken istemediğiniz şeyler yaşayabilirsiniz.

Böyle anlarda sakin kalabilmek ve soğukkanlılığımızı koruyabilmek hiç de kolay değil. Bir de bunun üzerine aksiyon almanız ve yüzlerce seçenek içinden o an için en uygun ve mantıklı olanını seçerek karar vermeniz gerektiğinde stres seviyeniz ister istemez yükselebilir. Eski sevgilinizle istenmeyen, tatsız bir karşılaşma yaşadığınızda paniklemeden sakin ve soğukkanlı kalmanıza yardımcı olabilecek yöntemleri sizler için derledik.

1. –mış gibi yapın

Eski sevgilinizle aynı ortamda olduğunuzu fark ettiğiniz anda, bazı şeylerin kontrolden çıktığını hissedebilirsiniz. O an orada olabilecek her şeyi kontrol edebilmeniz imkansız. Ancak anlık bir stratejik durum planlamasıyla öz güveninizi yüksek gösterebilir ve yaşadığınız gerginliği en azından çevrenize yansıtmadan üstesinden gelebilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, o anda yaşananların nasıl olmasını istiyorsanız, her şey o doğrultuda ilerliyormuş gibi düşünmek. Çevrenizdeki insanların ne söyleyeceklerini, nasıl davranacaklarını kontrol edemeseniz de kendinizin ne tepki vereceğini önceden planlayarak yaşanabilecek durumları kolaylıkla kontrol edebilirsiniz.

2. Stres seviyeniz arttığında derin nefesler alıp verin

Özellikle yeni ayrıldıysanız, ilk kez karşılaşıyorsanız ya da eski sevgilinizin yanında yeni biri olduğunu görürseniz, stres seviyeniz beklemediğiniz şekilde artabilir ve kontrol edemeyeceğiniz seviyelere ulaşarak sinir krizi geçirmenize sebebiyet verebilir. Böyle durumlarda içinizden 10’dan geriye doğru sayarak derin nefesler alıp vermek sizi rahatlatacak en basit ve etkili yöntemdir.

3. İletişiminizde yüzeysel ve pozitif olun

Yeni ayrıldıysanız, ilk kez karşılaşıyorsanız ya da eski sevgilinizin yanında yeni biri olduğunu görürseniz, stres seviyeniz beklemediğiniz şekilde artabilir.

Eski sevgilinizle karşılaştınız ve “merhaba” deme kararı aldınız ya da siz ne yapmanız gerektiğine karar verene kadar o yanınıza gelip sizinle iletişim kurmaya çalıştı. Böyle bir durumda, içinde bulunduğunuz karmaşık duygular ve stres seviyenizin yüksek olması nedeniyle kolaylıkla sinirlenebilir ve içinizde kalan her şeyi o an konuşmak isteyebilirsiniz. Ancak geriye dönmek ve eski konuları açmak size daha fazla gerginlikten başka hiçbir şey getirmeyecektir. Zaten karmakarışık olan duygularınızı daha da yoğun hale getirmek istemiyorsanız sizi duygusal olarak etkileyebileceğini düşündüğünüz konulardan uzak durmalı ve konuşmalarınızı mümkün olabildiğince yüzeysel tutmalısınız. Pozitif şeylerden bahsedebilir, iletişiminizi normal arkadaşlarınızla konuştuğunuz günlük konularla sınırlı tutabilirsiniz.

4. Size destek olabilecek arkadaşlarınızı yanınızda bulundurun

Eğer eski sevgilinizle önceden planlanmış bir davette ya da arkadaş buluşmanızda bir araya gelmek durumundaysanız size olası bir kriz durumunda yardımcı olabileceğini düşündüğünüz bir ya da birkaç arkadaşınızı da beraberinizde götürebilirsiniz. Bu kişi mümkünse sizi en iyi tanıyan, sizi sakinleştirebilen, öz güveninizi artırabilen ve sizi motive edebilen biri olsun.

5. Alkol tüketiminize dikkat edin

Stresinizi ve gerginliğinizi bastırmak ya da cesaretinizi toplayabilmek için alkollü içeceklere sığınma eğiliminde olabilirsiniz. Stres altında olduğunuz durumlarda bir kadeh şarap sinirlerinizi yatıştırmada size yardımcı olacaktır. Ancak üst üste ağır alkollü içecekler tüketmek stresinizi yatıştırmaktan çok, daha da gerginleşmenize ve pişman olacağınız şeyler yapmanıza sebebiyet verebilir. Bu nedenle ne kadar stres altında olursanız olun gerginliğinizi alkolle bastırmaya çalışmayın.

6. Kaçış stratejinizi belirleyin

Son olarak, eski sevgilinizin bulunduğu ortamda daha fazla durmak istemediğinizde ve gitmeye karar verdiğinizde bunu nasıl yapacağınıza dair bir planlamanız olsun. Tıpkı ilk adımda soğukkanlı ve sakin görünmek için “–miş gibi yapma” tekniğini uyguladığınız gibi, ortamdan ayrılmak istediğinizde de karşı tarafa istemediğiniz mesajları vermemek için gayet sakin ve normal bir şekilde bulunduğunuz ortamdan ayrılmanız gerekiyor. Konuşmayı nasıl sonlandıracağınızı, “hoşçakal” derken sınırlarınızın ne olacağını, sonrasında sizinle iletişime geçmeye çalışırsa ne tepki vereceğinizi önceden planlamak ne istediğini bilen, kendine güveni tam, kararlı ve tutarlı bir imaj çizecektir.

Eski sevgilinizle karşılaşmak birbirinden farklı birçok duygunun bir anda sizi kuşatmasına ve gerginlik yaşamanıza sebebiyet verse de hayatınızda yaşadığınız en kötü deneyim olamayacak kadar basit ve baş etmesi kolay bir durum. Sadece oyunu kuralına göre oynamanız, soğukkanlılığınızı korumanız, öz güveninizi yüksek tutmanız ve giderken çizginizi bozmamanız yeterli! 

 

İlginizi çekebilir: İlk buluşmada gergin anlar yaşamanıza sebep olan 21 tuhaf düşünce

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale