161 – 180 yılları arasında Roma İmparatoru olarak hüküm süren ve en iyi 5 Roma imparatorunun sonuncusu olarak tanınan Marcus Aurelius, aynı zamanda bugün oldukça popüler olan Meditations kitabının da yazarıdır. Felsefeyle genç yaşta tanışan ve Stoacı görüşleriyle ün salmayı başaran Aurelius’un bugün birçok insan tarafından yaşam felsefesi haline gelmiş ünlü sözleri bulunur. İyiliğe, mutluluğa ve güzel bir yaşam için kişinin kendine dönmesine odaklanan Marcus Aurelius’tan bakış açınızı değiştirecek ilham verici sözler:
İlginizi çekebilir: Modern dünyada Stoacılık prensiplerinden mutluluk için nasıl faydalanabiliriz?
“Hayatımız düşüncelerimizin eseridir.”
Düşüncenin gücünü çoğumuz biliyor olsak da zaman zaman unutabiliyor ve olumsuzluklar girdabında debelenebiliyoruz. Olumlu düşünceler yaşamınıza olumlu olayları, pozitif insanları, şans dolu durumları, güzel gelişmeleri, kısaca sizi mutlu edecek şeyleri çeker; olumsuzlar ise ters gidebilecek her şeyi… O nedenle düşüncelerinizi yönetin ve olumluya dönüştürmek için çaba harcayın. Göreceksiniz ki kısa zamanda olumlu düşünme alışkanlığı edinerek yaşamınıza güzellikleri çekeceksiniz.
İlginizi çekebilir: 10 adımda pozitif düşünme alışkanlığı edinmenin yolları
“Kendi mutluluğunuz sadece kendinize bağlıdır.”
Mutluluğunuzu başka insanlara, durumlara ya da eşyalara bağlarsanız bir şekilde onlar artık hayatınızda olmadığında sarsılır ve nasıl tekrar mutlu olacağınızı bulmakta zorlanırsınız. Bir eşya size mutluluğu getirmez; hayatınızdaki biri sizin mutluluğunuzun tek kaynağı olamaz. Mutluluğunuza katkı sağlayacak çevresel etmenler olsa da asıl mutluluk kendi içinizde bulduğunuz ve kimseye, hiçbir koşula bağlı olmayan, sizden başkasının müdahalesine açık olmayan değerdir.
İlginizi çekebilir: Mutluluğu yakalamak elinizde: Mutlu olmak için 7 öneri
“Tüm zaferlerin sırrı bariz olmayan şeyleri düzenlemede yatar.”
‘Görünmez çalışmalar’ kavramını hatırladınız mı? Başkaları tarafından fark edilmeyen, dışarıdan gözlemlenemeyen, somut olarak sunumu yapılamayan ama herhangi bir görevin ilerleyişini, işlerin son aşamaya ulaşmasını, üretkenliği etkileyen kritik parça olarak tanımlanan görünmez çalışmalar, başarılarınızın ardındaki gizli kahramanlardır. O yüzden kimse bilmese de, bir işle ilgili ilerlemenizi gösterecek bir şey olmasa da siz görünmez çalışmalarınıza devam edin; düşünün, beyin fırtınası yapın, planlayın, zihninizde işin şemasını çıkarın ve sonra ilerleyin; zafer ancak bu şekilde size gelir.
İlginizi çekebilir: İlerlemenin fark edilmeyen kısmı: ‘Görünmez çalışmalar’ üretkenliğimizi nasıl etkiliyor?
“Kendisiyle uyum içinde yaşayan, evrenle uyum içinde yaşar.”
Kendinizle olan ilişkinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Kendinizle sürekli bir çatışıyor musunuz yoksa uyum içinde mi yaşıyorsunuz? Eğer kendinizle anlaşamıyorsanız çevrenizle, doğayla, evrenle uyumlanmanız da çok zor. Dünyada gerçek uyumu yakalamak, akışa ayak uydurmak istiyorsanız, önce bedeninizle, ruhunuzla, zihninizle uyum içinde olmanız, kendinizle iyi geçinmeniz gerek. Unutmayın; iyi anlaşmanız ve geçinmeniz gereken en önemli kişi sizsiniz; daha sonra çevrenizdeki kişiler de otomatik olarak uyumunuza dahil olur ve tüm evren sizinle aynı yönde işlemeye devam eder.
İlginizi çekebilir: Bedeniniz ve zihninizle uyum içinde olmanız için 5 ipucu
“Öfkenin sonuçları nedenlerinden çok daha üzücüdür.”
Marcus Aurelius’un bu sözünü öfkeyle kalkan zararla oturur ya da keskin sirke küpüne zarar atasözlerimizle özdeşleştirebiliriz. Bir anlık öfkenin esiri olup size sonradan daha çok zarar verecek şeyler yapmak, kırıcı sözler söylemek, kendinizi veya çevrenizi incitmek yerine birkaç dakika bekleyip sizi öfkelendiren şeyin üzerine düşünerek, öfkenizi kontrol altına alıp yıkıcı değil yapıcı bir adım atabilirsiniz. Böylece öfkeniz geçtiğinde yaptıklarınız ya da söyledikleriniz için pişmanlık duymaktan kendinizi kurtarabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Sen öfken değilsin: Öfkenin ötesine geçmek
“Başkalarının yaptıklarına söylediklerine ve düşündüklerine aldırış etmeyen, sadece iyi bir insan olmak için kendi yaptıklarıyla ilgilenen bir insan ne çok zaman kazanır.”
Hayatınızda başkalarının sözlerine ne kadar yer veriyorsunuz? Onların davranışları üzerine düşünürken ne kadar zaman kaybediyorsunuz? Ya da söylemlerinin, görüşlerinin, yorumlarının sizin hayatınızı şekillendirmesine izin veriyor musunuz? Herkesi bir kenara bırakın ve yalnızca kendinize bakın. İyi olmak, güzel işler yapmak, kendinize, çevrenize, dünyaya iyi gelecek adımlar atmak için çabalayın. Başkalarının hayatları, sözleri, yaptıkları sadece onları ilgilendirir; düşünerek en değerli varlığınız zamandan çalmayın.
İlginizi çekebilir: Başkalarının söylediklerini ne zaman dinlemeli, dinlememeliyiz?
“Ölümden değil, bir türlü hayata başlayamamaktan kork.”
Hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz yoksa çoğu zaman sadece seyirci olabilir misiniz? Hayatlarının son demlerini yaşayan insanlara en büyük pişmanlıkları sorulduğunda yaptıkları için değil yapmadıklarından dolayı pişmanlık duyduklarını söylediklerini biliyor musunuz? Bir gün bitecek yaşam için endişelenmeyi bırakın ve şu an hayatınızı en iyi şekilde yaşamak için harekete geçin. Cesaretinizi toplayın ve işe koyulun; hiçbir şeyin içinizde ukde kalmasına izin vermeyin. Hayatınızı ‘gerçekten’ yaşayın; sadece zaman geçirmeyin.
İlginizi çekebilir: “Yapma” gücü içinizde: Sonrasını düşünmeden harekete geçmek“
“Sana ait olmayanın peşinde koştuğunda, gerçekten sana ait olanı yitirirsin.”
Şükretmek, sağlıklı, mutlu bir yaşamın en önemli bileşeni olsa da çoğumuz zaman zaman şükretmenin önemini unutabiliyoruz. Elimizdekilerin kıymetini bilmek yerine sahip olmadıklarımıza odaklanarak kendimizi mutsuz edebiliyoruz. Eğer siz de size ait olan her şey için şükretmeyi göz ardı edip elde edemediklerinize odaklanıyorsanız gerçek anlamda ‘iyi yaşam’ için bu alışkanlığınızı değiştirmelisiniz. Biraz farkındalıkla şükretmeyi alışkanlık haline getirerek elinizdekilerin kıymetini bilebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Şükretmeyi alışkanlık haline getirmenin yolları
“Eğer bir dış etken sizi üzerse, duyduğunuz acı o şeyin kendisinden değil, sizin ona verdiğiniz değerden geliyordur, onu da her an ortadan kaldırma gücünüz vardır.”
Başkalarının davranışlarını, söylemlerini, tavırlarını kontrol edemezsiniz ama tüm bunlara verdiğiniz tepkileri kontrol edebilirsiniz. Biri sizi ‘siz izin vermediğiniz’ sürece üzemez; bir davranış, siz nasıl bir anlam yüklerseniz o şekle bürünür. Bir şey size acı veriyorsa bunun tek sebebi sizin onu anlamlandırma şeklinizdir. Kontrolünüzde olmayan şeyler için endişelenmek, onların sizi yıpratmasına izin vermek yerine sadece kendi tepkilerinize odaklanın ve neye ne kadar değer vermek, anlam yüklemek istiyorsanız öyle yapın.
İlginizi çekebilir: Acilen yapmayı bırakmamız gereken varsayımlar
“Eğer gerçekten sahip olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve sahip olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına göre, birisinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır.”
Sürekli geçmişi düşünerek ya da gelecek için endişe duyarak mutlu olmanın ne kadar zor olduğunu mutlaka fark etmişsinizdir. An, sahip olduğumuz en değerli ve en kendimize ait olan şey. Gerçek anlamda sürdürülebilir bir mutluluk istiyorsanız anda kalmayı ve anın içinde yaşayarak elinizdekilerin kıymetini bilmeyi öğrenmelisiniz.
İlginizi çekebilir: Geçmiş ya da geleceği düşünmeden şu anda kalmak