X

Eşitlik meselesi: Eşit olmasak da aynı derecede değerli olabilir miyiz?

Her insanın hayata eşit koşullarda başlamadığı ortada. Bir insan dünyanın en zengin coğrafyasında dünyaya gelerek rahat ve konforlu bir hayat yaşıyorken, daha kısıtlı kaynakların olduğu başka bir coğrafyada temel ihtiyaçlarını bile zor karşılayabilen bir insan, belki hayatı boyunca o bölgede yaşıyor. Bu büyük uçurumun koşullarını eleştirecek ya da bunlara çözüm önerileri yapacak değilim. Bu konu, sosyolojinin ve küresel insan haklarını gözeten organizasyonların üzerine yoğun olarak çalıştığı alanlar. Bu konuya insanı gözeten bir bakış açısı sunmak niyetindeyim.

Farklı koşullarda, standartlarda ve kapasitelerde dünyaya geliyoruz. Genetik olarak aynı anne babadan doğma iki kardeşin bile ebeveynlerinden aldığı genler aynı/eşit değil. Bu dünyada “EŞİTLİK” diye bir şey yok. Bu cümle sarsıcı ve şok edici görünebilir ama objektif olarak bakıldığında durum tam da bu şekilde. Dünyada bir kesim kişi ve organizasyonlar yoğun olarak “EŞİTLİK” kavramını savunurken, tarih boyunca ve bugün ortada görünen durumda, bunun pek de mümkün olmadığını ve hatta olmayacağını söyleyebilirim. En basitinden cinsiyetlerdeki kapasiteler, hatta aynı cinsiyetteki insanların kapasiteleri bile eşit değil ki…

Eşit olmadığımız çok bariz bir gerçek iken, bu birisini diğerine üstün yapan bir gerçek değil. Farklılıklarımız bizleri çeşitlendiren özelliklerimiz. Bu dünyadaki her insan varoluş olarak tek ve eşsiz. Genetik kodumuzun %99,9’u birbirinin aynı iken aslında farklılıklarımızı belirleyen sadece nüanslar. Bu nüans farklılıklarımızın var olması da zaten herkesi eşsiz yapan özellikler. Ama birbirimizden farklı olmamız bizi asla birbirimizden üstün ya da alçak yapmıyor. Hepimiz bu dünyaya hediye sayılan çeşitli başka özelliklerle gelmişiz. Kimisi çok iyi resim çizer, kimisi spor dallarında çok başarılıdır, kimisinin ise insanları etkileyen muhteşem bir sesi vardır. Hepimizde farklı da olsa bir hediye mutlaka vardır. Tabii kendinde hediye olmadığını düşünen kişiler daha hediyelerini ya keşfedememiş ya da onu kabul ederek kullanmak istememektedir.

Buraya kadar farklılıklar üzerinden gitmiş olsam da hepimizin çok ama çok önemli bir ORTAK özelliği bulunmaktadır. Bu dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar eşit koşullarda doğup yaşamıyor olsa bile her insan varoluşu sebebiyle EŞ DEĞERLİDİR!

Düşünsene herkesin boş bir sayfa olarak geldiği bu dünyada, nörolojik olarak devreler tamamlanmış olduğundan, bilimsel olarak da tam anlamıyla boş bir sayfa olarak dünyaya geliyor insan; üzerine yazılan yazılar ve kitabın etiketine göre mi değerimiz değişecek? Şu anda toplumda bir anket yapsak belki de çoğu kişi tanınmış ve fark yaratan popüler bir iş yapmak isteyecektir. Fakat en basitinden yolları, sokakları temizleyen insanların olmadığı bir toplum düşün. Ortalık pislikten yaşanacak halde olmazdı. Ya da nice istenmeyen meslekleri yapan insanları. Her birinin eksikliği toplumda kaosa sebep olurdu. Eğer bir toplumda her işi yapan bir insan olmazsa o toplum kendisini nasıl devam ettirebilir ki?

O yüzden günümüzde insanın değerleri yaptığı işlere, sahip olduğu sıfatlara ve sosyoekonomik-sosyokültürel düzeyine göre belirleniyormuş gibi görünse de, bunlar sadece yanılsama. Hem de çok büyük bir yanılsama. Hepimiz insanız ve bu dünyaya belirli deneyimleri yaşamak için geldik. Bu deneyimin niteliğine göre kimisi fakir, kimisi zengin, kimisi cahil, kimisi bilge bir hayat sürüyor. Fakat bu bir başkasını diğerinden aşağı ya da yukarı yapmıyor. Herkesin deneyimi eşsiz ve özel. Zaten böyle bir ayrıcalık olsaydı bazılarının ölmemesi gerekirdi ki bu dünyada şu ana kadar ölümsüz birisini ben tanımadım… O yüzden deneyim her ne olursa olsun, kişi ihtiyacına göre bir hayat yaşadığından, bu onun değerini değiştirmiyor. Yaşadığımız hayat hiçbirimizi iyi ya da kötü de yapmıyor. Sadece ihtiyaç duyduğumuz deneyimleri yaşıyoruz. Öğrendikçe de deneyimin şekli, rengi, kokusu değişiyor.

Olunan hal ve içinde bulunulan hayat ne olursa olsun, her birimiz çok DEĞERLİ ve SEVİLEBİLİR insanlarız.

Senden ricam var sevgili okuyucu. Bundan sonra karşılaşacağın ilk çöpten bir şeyler toplayan insana acıyan ya da tiksinen gözlerle bakmak yerine, seninle eş değerli bir varlığa, belki çok sevdiğin bir arkadaşına bakar gibi bakman ve onun bu deneyimine saygı duyman. Çünkü o da tıpkı senin gibi, bu yaşamda olduğu hal içinde bir süreçten geçiyor ve bir deneyim oluşturuyor. Ne eksik ve fazla, tıpkı her birimiz gibi her an TAM ve BÜTÜN

İlginizi çekebilir: Kendinize doğru bir yolculuk: Dharma’nızı keşfedin

Burak Ayhan: 1987 yılında, Akdeniz'in sıcakkanlı şehri Mersinde gözlerini dünyaya açan Burak, kendi kişisel öyküsüne başlamış. Herkes gibi kendi öyküsünün kahramanı olan bu şahıs, üniversitede tıp okumayı seçerek etrafındaki kişilere şifa vermeye niyetlenmiş. Sonrasında Radyoloji dalında uzmanlaşarak yolculuğuna devam etmiş. Fakat bu süreçlerde içinde hep bir şeylerin eksik olduğu duygusunu taşıyan kahramanımız, çeşitli kişisel gelişim seminerlerine, ruhsal öğreti danışmanlıklarına katılmış ve bu alanlarda bilgi sahibi olabileceği araştırmalar yapmış. Ta ki bir gün bütün öğretilerin dediği gibi "KENDİNİ BİL, KENDİNİ TANI" ifadesini uygulamaya ve gerçekten sadece kendi içine yönelmeye karar verip, meditasyon yapmaya başlayana kadar. Meditasyon yapmaya başlayıp kendini anlamaya ve tanımaya başladıkça, onun için süreç hızlanmış, işinin onu ifade etmediğine karar vererek işini bırakmış ve bir süre sonra da yolunu aydınlatan öğretmeni ile tanışıp YOGA yapmaya başlamış. Artık kendisi Yoga yolunda kendine giden bir yolcu. Bu yolda bir yandan öğretmeye devam ederken kendisi de bir yandan öğrenmeye, kendini keşfetmeye devam ediyor. İnsanlara artık bu yolla şifa vermeye ve aslında insanların kendi şifalarını bulmalarına destek oluyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale