Psikolojimiz ve problemlerle başa çıkma şeklimiz eş seçimimizi nasıl etkiliyor?
Hayat arkadaşımızı seçmemiz rastgele mi yoksa bilinçli bir şekilde midir? Peki bu seçimlerimizde neden problemler yaşarız?
Harville Hendrix’e göre; eş seçimlerimizi yaparken kendi anne ve babamıza benzer kişilik özelliklerine yakın bireyler daha çok ilgimizi çekmektedir. Çocukluğumuzda çözemediğimiz problemlerle başa çıkmak için bizi yetiştiren ebeveynler ile benzer kişilerle evlendiğimizi söylenir.
Hendriz ve Hunt’un bilinç dışı eş olarak adlandırdığı, kendi ebeveynlerimizde yer alan sevdiğimiz ya da sevmediğimiz özelliklere sahip eşleri farkında olmadan seçeriz. Çoğu zaman çift terapilerimde karşılaştığım bir cümleydi; “Eşim fazla konuşmaz, duygularını bana hiç anlatmaz, babamda böyleydi”.
Ebeveynlerimizdeki aynı duyguları hissettiren bireyler bizim imago eşlerimiz olmaktadır. Çocukluk yıllarında karşılanmayan ihtiyaçlarımızı karşılayacak kişidir. İmago kelimesinin anlamı görüntü demektir. Bir bütün olarak doğarız ama anne ve babamızdan psikolojik ihtiyaçlarımız karşılanmadığında, yaralanarak o bütün ilerleyen zamanda kaybolmaktadır. Yeni bir ilişkiyle de tekrar bütün olmaya çalışırız ve eşlerimizi çözemediğimiz sorunları tedavi etmek amacıyla seçeriz.
Şöyle bir gerçek vardır ki ‘evlilik kişiler için bir terapidir’. Çocukken yaşadıkları aile içi problemlerin çözümünü yine bir aile içerisinde gerçekleşmektedir. Peki benzer problemler yaşadığımız kişilere mi aşık oluruz? Bilincimiz bize hep eşlerimizdeki olumlu özellikleri göstermektedir. Ama bilinçaltımız çocukluğumuzda yaşadığımız olumsuzlukları, seçeceğimiz eşte aramaktadır. Ve bulduğumuzda da kendimizi yakın hissetmeye başlarız.
İlişkilerde genellikle ilk adım romantizmdir. Aşk iyi bir başlangıçtır ve sihirli bir değnek olarak görülür. Aşkın gözü kördür, canım cicim ayları ilişkiyi büyüler. Bu sihir yavaş yavaş kaybolduğunda eşler eğer bireysel problemlerini çözemiyorsa, problemlerin çözümünde yetersiz kalınıyorsa sorgulamalar başlar.
Ebeveynlere benzer şekilde davranıyorlarsa çatışmalar ortaya çıkar. Bu çatışmalarda eşler kendilerini değiştirmeye çalışır ve güç mücadelesi devreye girer. İlişkilerimizdeki eşlerimizi ebeveynlerimizden soyutlamamız gerekmektedir. Çocuklukta yaşanılan problemlerin sayfalarını çözüme ulaştırıp, kendi ilişkimize yöneldiğimizde ise gerçek aşka ulaşılmaktadır..
“Bilinçsiz bir evlilikte doğru eşi seçtiğinize inanırsınız ama bilinçli bir evlilikte doğru bir eş olmanız gerektiğinin farkına varırsınız.” – Harville Hendrix
İlginizi çekebilir: Genogram: Önceki kuşaklardan yola çıkan “kendini tanıma haritası”