Erken yaşta yelkene başlamanın çocuğa sağladığı faydalar

Rüzgar kelimesinin kökeni Farsçadan gelir. Rüz (gün) kökünden türeyen “rüzgâr” kelimesi Farsçada “günler, vakit, süre, gelip geçen” gibi anlamlara gelir. Enteresandır ki, rüzgarı kullanarak ilerleyen yelken, bir spor dalı ya da bir uğraş olarak zaman kavramına son derece karşıdır. Yelkenli bir tekneyle denize çıktığınızda dönüş saatiniz hakkında bir şey söylemeniz genelde mümkün değildir. Rüzgar yavaş eser beklersiniz. Çok sert eser yine beklersiniz.

Yelkenci olmanın yaşı da yoktur üstelik. 6 yaşındaki bir çocuğu optimist teknesine koyar ve mucizeye tanık olursunuz. Seksen yaşındaki denizcilerin ne kadar dinç olduğunu görür, yine şaşırırsınız. Bir spor dalı düşünün ki; baba-kız, dede-torun aynı dönemde beraber yapabilsinler. Bunun örnekleri sayısızdır.

İlgili yazı: Bu yaz çocuklarınızla birlikte yapabileceğiniz 20 şey

İster bir yarışçı olarak yetişmiş olsun ister yalnızca yelken tutkunu, çocukluğunda yelkenle tanışanların hayatlarında pek çok şey ister istemez değişir. Çocuk yaşta yelkene başlamanın hayatın ileriki dönemlerinde sağladığı avantajlardan bazılarını sizler için sıralamaya çalıştım;

Öz güven

yelkenli
Yelken kullanmaya çocuk yaşta başlamak size hem öz güven kazandırır hem de kendinizi oldukça özgür hissedersiniz.

Herhangi bir spora başlayan bir çocuk, bu yelken olsun ya da olmasın, öz güven konusunda ciddi kazanımlar elde eder. Ancak bir araç kullanıyor olmak, biraz daha farklı bir özgürlük hissini de beraberinde getirir. İlk kez bisiklet sürdüğünüz zamanı hatırlıyor musunuz? Muhtemelen kapınızın önünde, ailenizin gözetimi altında olduğunuz halde müthiş bir özgürlük hissetmiştiniz. Bir de o yaşlarda, denizin ortasında, tek başına giden bir tekneyi idare ettiğinizi hayal edin. Bunu yapabiliyor olmak içinizde bir şeyleri geri dönüşü zor bir şekilde değiştirecektir.

Boyutsal farkındalık

Yelkenli bir tekneyi idare ederken metrelerden söz edilmez. Kullanılan ölçüt genelde “tekne boyu”dur. Kullandığı teknenin boyunun farkında olan, döndüğünde hangi istikamete gideceğini hesaplayabilen bir çocuk, boyutsal farkındalık konusunda yaşıtlarından bir adım önde olacaktır.

Yön duygusu

Yelken yarışlarının ana mantığı, yelken fiziğine aykırı bir durum olan “rüzgara karşı gitme” üzerine kuruludur. Rüzgarın tam geldiği yere bir şamandıra konur, sonra farklı yerlere farklı şamandıralar da konarak bir parkur oluşturulur. Sporcular bu parkuru tamamlayarak finişe ulaşmaya çalışırlar. Hiçbir yelken yarışı düz bir çizgi üzerinde A noktasından B noktasına ulaşmayı amaçlamaz. Uzaktan karmaşık gözüken bu sistem, yer-yön duygusunun gelişmesi adına çocuklar için inanılmaz faydalıdır.

Hava durumu bilgisi

Yelken, sanıldığının aksine bir yaz sporu değildir. Uygun kıyafet seçimiyle yaz-kış her koşulda yapılabilir. Bir yıl boyunca denizle bütünleşme şansı bulan çocuk, mevsimlerin geçişini tek tek gözlemleme şansı bulur. Bir süre sonra sabah başını kaldırıp gökyüzüne baktığında yağmurun yağıp yağmayacağını, rüzgarın esip esmeyeceğini hemen anlamaya başlar.

Düzen-temizlik alışkanlığı

temizlik yapan kız
Yelkenli teknenin bakımından sorumlu olmanız gündelik hayatınızda da düzen ve temizlik konusuna önem vermenizi sağlar.

Yelkenli bir tekne mutlaka iyi bir bakım ister. Yelken kulüpleri, tekneleri çocuklara bir süreliğine zimmetler ve teknenin bütün sorumluluğunu ona verir. Denize çıkmadan önce bütün iplerin tek tek kontrol edilmesi, malzemelerin düzgün kullanılması gerekir. Çocuklar, bunları yapmadığı takdirde denizde sıkıntı yaşayacaklarını kendileri gözlemleyebilirler. Aynı şekilde denizden döndükten sonra malzemeler tuzlu sudan arındırılmazsa çok çabuk yıpranır. Bu malzemeleri düzgün ve temiz kullanmayı öğrenen çocukların kendi hayatlarında da bu düzeni sürdürmeleri çok muhtemeldir.

Sabır

Yelken yapmak için öncelikle rüzgara ihtiyaç olduğundan, yarış takvimleri ne kadar titizlikle hazırlanırsa hazırlansın yarış yapılamadığı zamanlar olur. Ağlasanız da bağırsanız da rüzgar yoksa yoktur, gelene kadar beklemek gerekir. ‘Bugün canım istemiyor, hafif havada antrenman yapayım’ diyemeyiz. Bizden her zaman üstün olan ve dediğim dedik biriyle uyum içinde yaşamak, ona göre kendimizi ayarlayıp zorluklarıyla mücadele etmek, bize her yaşta ve koşulda sabredebilme gücü verir.

Aileyle kaliteli zaman geçirebilme

Yelkenin yaşı olmadığı için, eğer imkanınız varsa çocuğunuzla ortak bir hobiyi paylaşmanızı sağlar. Yaşınız kaç olursa olsun yelken yapmayı öğrenebilirsiniz. Gündelik hayatın gerçeklerinden uzak, bambaşka bir konuda ebeveynlerin çocuklarıyla bir şeyler konuşabilmesi kadar muhteşem bir şey olabilir mi?

Dilara Beyler
1991 İstanbul doğumluyum. 2015 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü'nden mezun oldum. 2001 yılında yelkenle tanıştım ve o günden beri hayatımdan hiç çıkmadı. Yelken sporuna ... Devam