Sabah ereksiyonu, yaşam döngüsünün her aşamasında, neredeyse her yaştan erkeğin karşılaştığı bir durum. Zaman zaman erkeklerin zor durumlar yaşamasına sebep olan ve istemsizce gerçekleşen bu durum, vücuttaki bazı hormonsal ve sinirsel faaliyetler sonucunda gerçekleşiyor. Her ne kadar sabah ereksiyonlarının görülen cinsel içerikli rüyaların tesirinde gerçekleştiği düşünülse de, bu durumun sebebi aslında zihinsel değil, tamamen biyolojik faktörler.
Uyku döngüsü, derin ve hafif uyku bölümlerini içeren bir dizi süreçten oluşuyor. Uyku döngüsüyle ilgili daha detaylı bilgiye ‘Gece uykusuna alternatif: Çok fazlı uyku döngüleri’ makalemizden ulaşabilirsiniz. REM (rapid eye movement) uykusu olarak adlandırdığımız evreye geçiş sırasında vücudumuzda bazı hormonal ve sinirsel değişimler meydana geliyor. Vücutta yaşanan bu değişimler, rüyaların içerğine bağlı olmaksızın erkeklerde ereksiyona sebebiyet verebiliyor.
Görülen cinsel içerikli rüyalar erkeklerde boşalmaya sebep olsa da, cinsel içerikli rüya görülmediği zamanlarda da gecede ortalama 4-5 kez ereksiyon yaşanıyor. Yani sadece sabah ereksiyonu olarak adlandırılan bu biyolojik olay, aslında siz farketmeseniz de gece yarısı uykunuz devam ederken sürekli tekrar ediyor.
Bilim insanları gece boyunca bu kadar çok ereksiyonun yaşanmasının evrimsel açıdan bir amacı olduğunu düşünerek bu konu hakkında araştırmalar yapmaya devam ediyorlar. Bu çalışmalar sonucunda varılan sonuçlardan biri, gece boyunca yaşanan ereksiyonların erkek üreme sisteminin sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu öne sürüyor. Ereksiyon sırasında peniste devamlı olarak kanın tazelenmesi ve hücrelere oksijen ulaştırılması sağlanıyor. Böylelikle buradaki dokular daha uzun süre canlılıklarını koruyabiliyorlar. Dokuların canlı kalması ise, sertleşme problemlerinin önüne geçmenize yardımcı oluyor.
Bu konuda yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen başka bir ilginç bulgu da, aynı sürecin kadın üreme sisteminde de gerçekleşiyor oluşu. Kadın ve erkek organları gelişimsel ve evrimsel olarak farklılaşmış olsa da, fonksiyonellik itibariyle benzer yapıdalar. Bu nedenle kadınların uterusunda da gece boyunca hormonlara bağlı olarak değişen kasılmalar ve gevşemeler meydana geliyor. Erkeklerde olduğu gibi fiziksel olarak hissedilmese de, kadınların sabah uyandıklarında tuvalete gitme ihtiyacı duymaları tamamen bu kasılmalar ve gevşemelerle alakalı.
Daha ayrıntılı bilgi için eğlenceli ve öğretici videolarına sık sık yer verdiğimiz ASAP Science‘ın bu eğlenceli videosuna göz atabilirsiniz: