X

Erkek ve kadınlarda yağ yakmanın farklı yöntemleri

Kadınların ve erkeklerin vücut yağlarını birbirlerinden farklı biçimde yakıyor olmaları şaşırtıcı değil. İşte cinsiyetler arasındaki 6 temel fark ve her iki cinsiyet için de etkili yağ yakma ipuçları.

1. Vücut yapısı

Kadınlar genetik olarak erkeklere kıyasla daha az oranda kas ve daha çok oranda yağ içeren vücutlara sahiptir. Bunun temel nedeni vücut yağlarının hamilelik ve doğurma gibi biyolojik süreçlerdeki katkısıdır. Kadınlar doğal olarak daha az kasa sahip oldukları için daha düşük taban metabolik oranlara sahiptir. Bunun anlamı, vücudundaki kas oranı aynı bir erkeğin kendisiyle aynı kilodaki bir kadına göre daha fazla kaloriye ihtiyaç duyduğudur. Ayrıca, boy ortalamaları kadınlardan daha uzun olan erkekler vücut boyutları itibariyle daha fazla kaloriye gereksinim duyar.

2. Hormonlar

Kadınlar doğal nedenlerle yağı vücutlarında tutmaya daha eğilimlidir; bunun nedeni, kadını hamileliğe hazırlamak için vücutta daha fazla yağ tutulmasını sağlayan östrojen hormonudur. Diğer yandan erkekler, ortalama bir kadına göre 20-30 kat daha fazla testosterona sahiptir; bu oran erkek vücudunun daha az yağlı ve daha kaslı olmasının temel nedenidir. Erkeklik hormonu olan testosteron oranlarındaki bu uçurum, erkek ve kadın vücutları arasında yağ oranı, yağ dağılımı ve kas oranı farklılıklarının temelindeki değişkendir.

3. Yağ depolama

Kadınlar, çevresel yağlar da denen, daha çok bel, basen, kol ve kalça bölgelerinde yağları depolarlar. Erkeklerin yağlarıysa daha çok alt-vücutta ve iç organlarda toplanır. Her ne kadar tüm vücut yağları kimyasal olarak benzer olsa da, yağın vücudunuzun hangi bölgesinde depolandığı, ne kadar zararı olacağını da belirler. Kadın vücudu, daha az zararlı olan deri altı yağını biriktirmeye eğilimliyken erkeklerde görülen karın içi yağları kasların altında toplanır ve iç organları sarar.

“Bira göbekleri” yalnızca biçimsiz bir görüntü vermez, aynı zamanda oldukça da tehlikelidir. Organların etrafını saran ve bira göbeklerini oluşturan iç-yağlar diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, iktidarsızlık, kanser, kalp krizi ve felç riskini ciddi oranda arttırır.

 

4. Kas depolama

Kadınlar, ağırlık egzersizleri yaparak erkeksi kaslar elde edebileceklerini düşünürler; ancak eğer testosteron hormonu almıyorsanız bu pek mümkün değil. Kadın vücudu doğal yollarla “body vücudu” şekli alabilecek yapıda değildir.

5. Protein tüketimi

Erkekler kadınlara nazaran daha çok kas ve daha az yağ barındıran vücut yapısında olduklarından, daha fazla proteine ihtiyaç duyarlar. Buna karşın, hamilelik ve regl dönemi periodlarının desteklenmesi için hayvansal gıdaların, kadınların sağlığı açısından çok daha kritik öneme sahip olduğunu belirten yaklaşımlar da vardır. Eğer et yemeyi tercih etmiyorsanız, fıstık, soya ve lifli sebzeleri tüketmeye ağırlık verebilirsiniz.

6. Yağ yakma oranı

Hormonlar, metabolizma ve vücut yapısı gibi faktörler nedeniyle, erkekler kadınlara göre daha hızlı yağ yakabilme potansiyeline sahiptir. Özellikle hamilelik ve bebek emzirme dönemlerinde kadınların yağ depolama kapasiteleri artar ve bu yağları yakmaları daha zordur.

Kadınlar için yağ yakma ipuçları

Ölçülülük: Birçok yiyecekten az miktarda yemek, aynı tip besinlerden çok miktarda tüketmeye göre çok daha sağlıklı ve tatmin edicidir. Her şeyden az miktarda yiyerek daha çok keyif alabilirsiniz.

Denge

Miktar değil kalite: Abur cubur yerine gerçek besinleri tüketmeye başladığınızda “az çoktur”un ne demek olduğunu anlayacaksınız.

Oruç tutmak erkekler için, kadınlara oranla çok daha etkili olabilir. Oruç tutmak bazı kadınlar için iyi sonuçlar verse de adrenalini artırarak hormonların isyan etmesine neden olabilir.

Erkekler için yağ yakma ipuçları

Testosteron: Testosteronlarınızı artırarak Metabolizmanızı hızlandıracak bir besinle tanışmak ister misiniz; Brezilya fıstığı. Sağlıklı yağ ve protein açısından oldukça zengin olan Brezilya fıstığı, testosteron seviyesini artırır; sperm sayısını ve kalitesini yükseltir. Brezilya fıstığı aynı zamanda, genital bölgedeki kan miktarını artıran amino-asit arjenin açısından da zengindir.

Yatak odasındaki zorluklara dikkat: Son zamanlarda yapılan bir araştırma gösteriyor ki yüksek tansiyon hastası olan 40 ila 79 yaş arası erkeklerin %49’u ereksiyon problemi yaşıyor. Bunun yalnızca ereksiyon kabiliyetinizle ilgili bir sorun olmadığını; kalp hastalığının da habercisi olduğunu biliyor muydunuz?

Eğer yatakodasındaki performansınızı artırmak istiyorsanız, yemek rejiminizi düzenleyin ve yüksek yoğunluklu antrenman ya da güç antrenmanı yapmayı deneyin. İnsülin ve destekleyici büyüme hormonunun dengelenmesiyle, oruç tutmak da tansiyonunuzun normale dönmesine yardımcı olabilir.

Kendinizi adamak: Sağlığınız şu an ne kadar daha iyi olursa, hayatınıza da o kadar yıl eklemiş olursunuz. Doğru beslenerek ve vücut şeklinizi koruyarak, sevdiklerinizle uzun bir ömür yaşayabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale