X

Erkek hegemonyası karşısında yalnız değiliz: Kızkardeşlerimiz her yerde

İnsan büyüdükçe, hayatın içinde yaşadıkça her gün ve her an değişmiyor mu?
Kendime baktığımda ne çok farklıyım 20’li yaşlarındaki Gamze’den.
Bakış açım, kavramları algılayışım, inançlarım, duruşum, tarzım, hatta dış görünüşüm bile çok değişmiş. Değişim, doğanın altın kurallarından bir tanesi değil mi? Hiçbir şey aynı kalmaz, kalamaz. Büyümek, gelişmek, dönüşmek; var olduğun yolun, gidişatının kendisi. Ben çok seviyorum bu altın kuralı. İyi ki değişiyoruz. Her şey daima aynı kalsa ne tadı kalırdı?

Hadi soru sorarak devam edelim:
Sizin sevgiye bakış açınız nasıldır? Sevgi sizin için ne demektir? Karşınızdaki insandan nasıl davranışlar, tutumlar görseniz sevildiğinizi hissedersiniz?

Bir örnek üzerinden ilerleyelim:
Bir ilişki içerisindesiniz ve partnerinizden ayrı, bir akşam arkadaşlarınızla eğlenmeye çıkıyorsunuz. Gittiğiniz mekanda partnerinizin arkadaşlarıyla karşılaşıyorsunuz ve bir anda size “kol kanat geriyorlar.”
“Bizim masamızda dur.”
“Başka yere gitme, ne gerek var?”
“İçkini ben söylerim, ne istersin?”
“Ama dikkat et, çok da içme.”
“Kimler o konuştukların?”
“Geç oldu artık. İlişkisi olan bir kadın için bu saatte dışarıda olmak hoş değil. Ben seni taksiye bırakayım.”

Ben bunları bir arkadaşımla beraber, bizzat, yeni yaşadım ve içimdeki öfke halen tam anlamıyla yatışmış değil. Şimdi, bu şekilde yaklaşan yakın arkadaşlara sorularım var:
Sen kimsin?
Bu kadının/erkeğin ne zamana kadar, nerede olacağını sen daha mı iyi bileceksin?
Kendinde böyle bir hakimiyeti nasıl görebilirsin? Cinsiyetinin sadece “erkek” olması mıdır sana bu hakkı tanıyan?
…. gibi uzar gider sorularım sonsuza kadar. Ki tüm bunları o gece de sordum ve aldığım yanıt çok daha can sıkıcıydı: “Gamze şimdi bir bırak feminist söylemlerini.

Ne kadar sinirlendiğimi anlatamam, söylüyorum ya size; hala da öfkeliyim.
Öfkem; kadınları bastırmaya çalışan erkeklere.
Öfkem; kadını birey görmeyenlere.
Öfkem; kadının gücünü yok sayanlara.
Öfkem; kadının özgürlüğünden hoşlanmayanlara.
Öfkem; cinsiyet ayrımcılığına.
Öfkem; toplumun biçtiği rollere, hiçbir hakkı olmayan insanların, kişileri baskıyla o kalıplara sıkıştırmasında.
Öfkem; asla kendisini geliştirmemiş insanların, kendi gücünün farkında olan kadınlara, ağzını açtıkları anda feminist sıfatını yapıştırmalarına.

Peki tüm bu davranışlar ne isim altında yapılıyor?
Sevgi, saygı, koruma, kollama.
Yanlış mıyım? Böyle bir durumla karşılaşanlarımız olmadı mı? Eminim aramızda çok olmuştur.
Ve lütfen geçiniz tüm bu samimiyetsiz, altı gerçekle doldurulmamış isimleri.
Oradan geçiniz ve arkanıza dahi bakmayınız!
Şimdi görebiliyorum. Aynı geceyi 10 sene önce yaşasaydım ben de çok sevildiğimi, sahiplenildiğimi, korunduğumu sanıp mutlu olacaktım!
Ah, değerini ve gücünü asla farkında olmayan canım genç kızlar.
Ah, tüm bu davranışları sevgi diye öğrenenler.
Ah, gerçek sevginin, hayat boyu bu şekilde olduğunu sananlar ve bir sonraki nesile de bu şekilde aktaracak olanlar.
Ah, dişinin gücünü hiç tatmamış olanlar. Ah, ah, ah…

Neyse, artık ağlama zamanı değil. Kurban rolünde debelenmenin hiç sırası değil. Çünkü aslında muhteşem bir zaman dilimine girdik. Yüzyıllardır erkek hegemonyasında bastırılan ve unutulan dişi güç yeniden uyanmaya başladı tüm dünyada. Siz de görüyor musunuz? Artık tacize uğradığı için utanmak yerine adalet yerini bulsun ve cesaret cesareti getirsin diye tüm dünyaya haykıranlar, 3. dünya ülkelerinde kendi özgürlük haklarını fark etmeye başlayanlar, dünya çapında kadını destekleyen kampanyalar var…

Ben kendi adıma içimdeki gücü fark etmek, uyandırmak ve yönetimi ele almak üzerine senelerdir kendimle çalışıyorum. Çok kolay bir yol olmadı. Çok duvarlara çarptım. Fakat şu an görüyorum ki meyvelerini almaya başlamışım! İşte şimdi özgüveni yüksek, kendinden emin, duruşunda net, sağlam bir kadın yaratmışım o öğrenilmişlikleri olan, sınırları olduğunu sanan genç kızın kabuğunu kırarak. Bravo Gamze! Bir kadının uyanması demek, bütün kadınların uyanıyor, uyanacak olması demektir. Matematik çok basit: Domino etkisi!

Şimdi daha da çok çalışma zamanı. Şimdi daha da çok haykırma zamanı. Şimdi daha da çok dik durma zamanı. Şimdi daha da inatla kendimizi bulma, hatırlama zamanı.
Sizi seviyorum kadınlar!
Biz birbirimizin düşmanı değil, kız kardeşiyiz. Unutmuştuk ama artık hatırlayınız. Hepimiz için…

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Hem keyifli hem garip bir süreç: Değişimi davet etmek, algılamak ve kabul etmek

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale