Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan erişkinlerin yaşadıkları en büyük sorunlar; başladığı işi bitirememe, yapılacak işi erteleme, organize olmakta güçlük çekme, işleri öncelik sırasına göre dizememe, problem çözme ve karar vermede sorun yaşama, zaman yönetimi yapamama gibi alanlardır.
Terapinin amacı nedir?
Terapinin amacı; kişinin yeni başa çıkma becerileri kazanmasına yardımcı olmak ve daha önce idare etmede zorlanmış oldukları yaşam alanlarında yeni deneyimler kazanmalarını sağlamaktır. Amaç işlevselliği iyileştirmek ve kişinin kendi, dünya ve gelecek hakkındaki olumsuz inanç sistemini yeniden yapılandıracak yeni deneyimler kazanmasını sağlamaktır.
Yeni başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi ve uygulanması Bilişsel Davranışçı Terapi’de erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu açısından önemlidir. Zaman yönetiminde problem yaşama, organize olamama ve dikkatin dağılması gibi olumsuzluklar kişinin günlük yaşamının çoğu kesiminde kötümser düşüncelere neden olur. Danışanın ‘‘Ben bunu yapamam’’, ‘‘Bu benim açımdan işe yaramaz’’ şeklindeki olumsuz düşünceleri Bilişsel Davranışçı Terapi’de ele alınarak üzerinde çalışılır. Dikkat eksikliği bozukluğunun kişinin hayatına getirdiği olumsuzluklar, kişinin öz güvenini ve kendi yeterliliğine olan inancını zedeler.
Bilişsel Davranışçı Terapi kişilere var olan bilişsel özelliklerini ( olumsuz düşünce şekillerini) ve inanç yapılarını fark edip değiştirmeleri konusunda yardımcı olmayı amaçlar. İnsanların düşüncelerinin, duygu ve davranışlarını ne şekilde etkilediğine odaklanır.
Bilişsel Davranışçı Terapi ile kişiler alternatif düşünceler yaratarak kendilerine yeni davranışsal ve düşünsel deneyimler kazandıracak olan yeni bakış açıları geliştirler. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu özellikle erişkinliğe kadar tanımlanmamışsa, bilişsel üçlü olarak bilinen kişilerin kendileri, dünya ve gelecek hakkında geliştirdikleri inanç sistemi üzerinde olumsuz yönde önemli etkileri olur. Bilişsel Terapi kişilerin özgüvenini olumsuz etkileyen bu inanç sistemi üzerinde çalışır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tanısı; var olma ve yarış duygularımızı kazandığımız yaşam alanlarını etkileyen kişiler arası, akademik ve mesleki problemlerimizle ilgilidir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan erişkinlerin olmayanlara nazaran çocukluk dönemlerinde daha fazla zorluk ve olumsuz deneyim yaşadıklarını göstermiştir. Bu olumsuz deneyimlerin kişinin kendisine ve yeterliliklerine ilişkin görüşünü olumsuz yönde etkilemesi şaşırtıcı değildir. Bilişsel Davranışçı Terapi özellikle bu sorunlar ile başa çıkmada etkilidir.
Bilişsel Davranışçı Terapi pozitif düşünce gücü değil, dengelenmiş düşüncenin gücüdür. Değişemez düşünceleri kabul etmekle değişiklik yapmak konusunda esnek olmak ve ne değişebilir konusundaki tüm olasılıkları belirtmek arasında bir denge bulmamızı sağlar.
Tedavi amaçları önceden belirlenmelidir
Tedavi amaçları net olmazsa tedavi sonuçları da net olmaz. Bilişsel Davranışçı Terapi’de, danışanların terapiye katılarak ne elde etmeyi umdukları konusunda tartışma ve ortak anlaşma gerçekleştirilir. Tedavi amaçları saptanırken hastaların günlük yaşamda karşılaştıkları belirli problemleri incelemek ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun etkilerini anlamak ve yeni başa çıkma stratejileri araştırmak tedavinin en önemli parçalarındandır.
Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu için Bilişsel Davranışçı Terapi yaklaşımlarının bir özelliği diğer terapi modellerine nazaran daha yapılandırılmış olmasıdır. Bu yapının derecesi kişiden kişiye değişir. Yapılandırılmış terapide, terapi hedefleri çok nettir. Seansta hangi sorunların ve konuların üzerinde çalışılacağı saptanır ve her konunun üzerinde tek tek çalışılır. Seans tamamlanırken bir sonraki seansın gündem maddeleri belirlenir ve seanslar arası köprü oluşturulur.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Yaşam kalitenizi yükseltmek için sorunlarınızın çözümünü ertelemeyin
Karar veremiyorum diyenlere karar verme kaygısıyla başa çıkma yöntemleri
Bir birey olarak sevilen insanların öz saygılarına zarar gelmiyor