“Eşimle 10 yıldır evliyiz. Eşimi çok seviyorum, harika bir erkektir. Ancak son beş yıldır ereksiyon bozukluğuyla mücadele ediyor, ediyoruz. Bu kelimelerden nefret ediyorum. Cinsellikten eskisi gibi keyif almak için her şeyi denedik. Ancak o kadar zamandır bu sorunla mücadele ediyoruz ki, artık buna anksiyete de eklendi. Eşime bu konuda nasıl destek vermem gerektiğiyle ilgili çok şey okudum. İşin kötüsü, ben de artık neredeyse hiç orgazm olamıyorum, kendi başıma bile bu mümkün olmuyor. Bazen başka biriyle ilişki yaşama gibi düşünceler aklımı çelip, sadakatimi sorgulamama neden oluyor. Arzularımı sakinleştirmek, öfkemi dindirmek ve tüm dikkatimi eşime yöneltmek için ne yapmalıyım? Zihnim, bedenim, ruhum tümüyle bunu istiyor.”
Ereksiyon bozukluğu veya halk arasındaki deyimiyle sertleşme sorunu birçok erkeğin yaşadığı bir sorun. Ereksiyon bozukluğu, cinsel ilişki için gerekli olan ereksiyonu sağlayamama veya sürdürememe anlamına geliyor. Zaman zaman ereksiyon sorunları yaşamak ciddi bir problem olmayabilir ancak bunun sık sık tekrarlanması stres, kendine güven sorunu ve ilişkide sorunlar gibi pek çok negatif etki yaratabilir. Öte yandan ereksiyon bozukluğunun kendisi de ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.
İlgili yazı: Yatakta aranıza duvar örmeyin cinsel sorunlarınızla yüzleşin
Dünyanın önde gelen tantra uzmanlarında biri olan Psalm Isadora, ereksiyon bozukluğuyla tantra ile mücadele edilebileceğini düşünüyor. Ancak en önemlisi, öncelikle ereksiyon bozukluğunun kaynağının bulunması. Isadora’nın önerilerini şöyle sıralamak mümkün:
Psikolojik nedenler
Öncelikle sorunun köküne inmek gerekiyor. Ancak bunu yapmak sanıldığı kadar kolay olmayabilir. Birçok erkek, ereksiyon bozukluğunun tetiklediği psikolojik etkiler konusunda yakınlarına ve kendilerine karşı dürüst davranmayabiliyor, utangaçlık yüzünden gerçek duygularını gizleyebiliyor. Bu aslında onların suçu değil. Erkekler bu konuda dürüst olmamak için özel bir çaba harcamıyor. Yine de sorunun kökenine inmek için, ereksiyon bozukluğu ilk başladığı zamandan bu yana yaşananları gözden geçirmek yardımcı olabilir.
1. Sadakat sorunu yaşandı mı?
İlişkilerde iki taraftan birinin sadakatsiz olması, karşı tarafın haberi olsa da olmasa da yatak odasında sorunlara neden olabilir. Ereksiyon bozukluğunun kökeninde aldatmış veya aldatılmış olmak yatıyor olabilir.
2. Sorun başladığı zamanlarda çocuk sahibi miydiniz?
Bazı erkekler baba olduktan sonra seksi yönlerini ifade etmekte güçlük çekebiliyor.
İlgili yazı: Erkeklerde cinsel iktidarsızlık ve nedenleri
3. İlişkideki güç dinamikleri neler?
Bazı erkeklerde ereksiyon bozukluğunun başlangıcı, ilişkideki güç dengesinin değişimine bağlı olabiliyor. Eğer kadın daha çok para kazanıyorsa veya daha başarılıysa, erkekler kendilerini baskı altında hissedip ereksiyon bozukluğu problemiyle karşı karşıya kalabiliyor.
4. Hayatınızdaki diğer gelişmeler neler?
Kariyer değişiklikleri, işsizlik, finansal zorluklar veya hayatın içindeki başka meseleler ereksiyon bozukluğunun kaynağı olabilir.
Fiziksel nedenler
1. Testosteron seviyesi
Ereksiyon bozukluğu yaşayan kişilerin, testosteron seviyelerinin uzman doktorlar tarafından incelenmesi gerekir. Eğer testosteron seviyesinde bir düşüklük varsa, bunun için medikal ilaçlara başvurulabilir veya beslenme düzeni, doğal içerikler, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleriyle bu sorun giderilmeye çalışılabilir.
2. Egzersiz
İster inanın ister inanmayın ama erkeklerde testosteron seviyesini yükseltmeye yaratan bazı egzersizler var. Özellikle vücudun alt bölgesini çalıştıran egzersizler, erkeklerde testosteron seviyesinin yükseltilmesini sağlıyor.
İlgili yazı: Seksle ilgili en çok merak edilen sorular ve yanıtları
3. Beslenme düzeni
Soya ve süt ürünleri gibi gıdalar östrojen üretimini artırırken, testosteronu artıran bazı gıdalar da var. Et, balık, sebze ve meyve ile birlikte süt ürünleri ve tahılların da yer aldığı paleo diyeti testosteron üretimini artırıyor.
Partneriniz ereksiyon bozukluğuyla mücadele ederken, sizin de ona destek olmak için yapabileceğiniz şeyler var:
1. Utangaçlık ve suçluluk duygusundan kurtulun
Erkekler ne kadar utangaçlık duygusundan kurtulmalıysa, sizin de bu utangaçlık duygusundan kurtulmanız gerekiyor. Ayrıca bu sizin suçunuz değil ve eşinizle cinsellikten keyif almayı istediğiniz için kendinizi suçlu hissetmek zorunda değilsiniz.
2. Tarih verin
Ereksiyon bozukluğu yaşayan erkeklerin bu konuda konuşmak istememesi veya terapiye gitmek istememesi sık sık görülen bir durum çünkü toplumda cinsellik konusu hala bir tabu olduğu için bu konu etrafında gelişen ciddi bir suçluluk duygusu var. Birçoğumuz vücudumuzun nasıl işlediğini bilmiyoruz ve bu konuda konuşmak istemiyoruz. Partnerinize karşı bu konuda anlayışlı olmalısınız. Ancak bu, ondan ciddi bir adım atmasını beklememek olmamalı. Partnerinize karşı sabırlı olun ama ona bir tarih verin ve o tarihe kadar tüm kontrollerini yaptırmasını isteyin. Eğer siz bunu yapmazsanız, o hiçbir zaman aradığı motivasyonu bulamayabilir.
3. Birkaç numara öğretin
Partneriniz ereksiyon bozukluğuyla mücadele ederken, siz de ona size zevk vereceği birkaç taktik öğretebilirsiniz. Bunlardan biri, tantrik göğüs masajı. Burada kendi zevkinizi düşünün ve eşinizin ne kadar uyarılıp uyarılmadığına kafa yormayı bırakın. Böylelikle onun üzerindeki baskıyı alın ve kendinize odaklanın. Kendinizi rahat hissedeceğiniz bir ortam hazırlamasını isteyin. Belki mumları yakın, etrafa sevdiğiniz bir koku sıkın. Sonra da göğüslerinizin arasına birkaç damla hindistan cevizi yağı damlatmasını ve daha sonra nazikçe göğüslerinize, belinize, pübis kemiğinizin çevresine masaj yapmasını isteyin. Onu biraz rahat bırakıp, kendi istediği şekilde ilerlemesine izin verin. Bedeniniz yanıt verip daha fazlasını istemeye başladığında, bu sefer meme uçlarınıza masaj yapabilir. Bir süre sonra meme başını, kökünden itibaren hafifçe sıkıştırabilir. Bu sıkıştırma oksitosin salgısını da tetikler. Bu ufak hareket aslında emzirme sırasındaki eyleme benziyor. İlk başta acı verici gelebilir ama daha sonra zevk vermeye başlayacaktır. Eğer daha sert sıkıştırılırsa, daha fazla oksitosin salgılanır ve daha fazla zevk verir. En güçlü sıkıştırmadan sonra şimdi daha yuvarlak hareketlerle ovalamaya geçilebilir ve salgılanan oksitosin hormununun daha kolay yayılması sağlanabilir.
Kaynak:
MindBodyGreen
Mayo Clinic