X

Enneagrama göre farklı karakterlerin stres ve güven noktası nedir?

Bir önceki yazıda, enneagrama ve enneagram tiplerine genel bir giriş yapmış, her bir tipin karakteristik özelliklerinden bahsetmiştik. Bu yazıda ise, her bir enneagram tipinin stres ve güven noktasındaki hallerine odaklanacağız. Bu yazıyı okumadan önce “Enneagram ile kendini tanı ve potansiyelinin farkına var” başlıklı yazıyı okumanızı öneririm.

Enneagramı farklı kılan özelliklerinin başında dinamik bir sistem oluşu gelir. Yani, enneagrama göre insan değişken bir varlıktır ve şartlara göre davranışları ve beklentileri değişir. Enneagram, kişinin stres ve güven durumlarında farklı davranış özellikleri gösterebileceğini söyler.

Stres noktası, kişinin alışık olmadığı bir durumun içinde bulunmasından kaynaklı stres hissetmesi ve bu bağlamda daha farklı davranış özellikleri sergilediği durumdur.

Güven noktasını ise, kişinin tamamiyle alışık olduğu bir durum içerisinde, endişe etmeden kendini ifade edebildiği durum olarak tanımlayabiliriz.

Şimdi, her bir tipin güven ve stres noktasında nasıl bir değişim yaşadığına bakalım.

Tip 1 – Mükemmeliyetçi

Kendini güvende hissettiğinde:

Eleştirel taraflarından ziyade, destekleyici yönleri ortaya çıkar. Çevresindekilerin eksikliklerine, hatalarına odaklanmak yerine onları oldukları gibi kabul edebilir, beraber paylaştıkları andan çok daha fazla keyif alabilirler. Üzerlerinde hissettikleri “kontrollü davranma” sorumluluğunu bir kenara bırakıp hayatı biraz daha akışına bırakmaya istekli olurlar. Kuralları esnetebilir ve bundan rahatsızlık duymazlar.

Kendini streste hissettiğinde:

Beklentileri karşılanmadığı için içerleyebilir, çevresindekiler tarafından anlaşılmadıklarını hissedip biraz daha içe kapanabilirler. Böyle durumlarda hayal kırıklığı yaşadıkları kişilere karşı sert bir şekilde mesafe koyabilirler. Öfkelerini direkt ifade etmek yerine bastırmaya meyilli olurlar, bu da daha fazla gergin hissetmelerine sebep olur. Olması gerektiğine inandıkları standartlar, kurallar konusunda daha baskıcı ve takıntılı olabilirler.

Tip 2- Yardımsever

Kendini güvende hissettiğinde:

Çevresindekilerinin ihtiyaçlarından çok kendi ihtiyaçlarına ve beklentilerine öncelik verip onları daha rahat talep edebilirler. Karşısındakinin gözündeki değerinin azalacağı endişesine kapılmadan “hayır” diyebilirler. Yalnız kaldıklarında öz değerlerini sorgulamak yerine iç dünyalarına odaklanabilir, zorlandıkları duygularla daha rahat yüzleşebilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Yaptıkları fedakarlıklara ve gösterdikleri özene değer verilmediğini hissettiklerinde kin duyma eğiliminde olabilirler. Nazik ve sevecen tavırlar yerine asabi ve sert tavırlar sergileyebilirler. Alıngan olabilir ve sitemkar imalarla iletişim kurmaya çalışırlar.

Tip 3- Başarı Odaklı

Kendini güvende hissettiğinde:

Hızla harekete geçmek yerine ön hazırlık yaparak daha emin adımlarla ilerlemek isterler. Problemleri tespit edip, tedbir almaya odaklanırlar. Sorumluluğu da başarıyı da tek başına üstlenme eğiliminde olmalarına rağmen, güven ortamında takım çalışmasına ve işbirliğine daha açık olabilirler. Sadece işi gündeme almak yerine aile- arkadaş- iş dengesini kurmaya çalışırlar. Duygularını görmezden gelmek yerine, onlarla yüzleşebilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Problemle yüzleşmek ve çözüm bulmaya çalışmak yerine erteleyip, başka işlerle oyalanabilir ve ya problemi görmezden gelebilirler. Harekete geçmek yerine ertelemeye meyilli olabilirler. Konsantrasyonları bozulduğu için küçük detaylarda kaybolabilirler. Rekabet ortamında hırslanabilirler.

Tip 4- Özgün

Kendini güvende hissettiğinde:

Duygusal açıdan dengeli ve problemler karşısında çözüm odaklı olurlar. Kaybettiklerine, sahip olamadıklarına odaklanmak yerine, durumu gerçekçi bir bakış açısı ile değerlendirirler. Gerçeklikten kopmadan, hayal dünyalarının  yaratıcılığını kullanıp özgün işler ortaya koyabilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Hayal dünyalarına fazla dalarak kendilerini dış dünyadan soyutlama eğiliminde olabilirler. İlişkilerini sorgulayabilir, yalnız kalma kaygısı yaşayabilirler.  Melankolik bir ruh haline girebilirler, kendileri için negatif düşüncelere ve hislere kapılabilirler.

Tip 5- Araştırmacı

Kendini güvende hissettiğinde:

Sadece teorik olarak bilgi edinmek değil bildiklerini hayata geçirmek için de harekete geçerler. İnsanlarla daha açık bir şekilde iletişim kurup, günlük rutinlerinde sosyal ilişkilerine de yer verebilirler. Sadece düşüncelerinin değil duygularının ve sezgilerinin de farkına varabilirler. Geri çekilip gözlem yapmak yerine olayların daha fazla içinde olmaya çalışabilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Kendilerini dış dünyadan soyutlamaya meyilli olabilirler.  Gerçek dünyadan kaçmak için video oyunları, kitaplar, filmlere dalabilirler. İnsanlara karşı daha eleştirel ve sabırsız olup katı bir tutum içine girebilirler.

Tip 6- Sorgulayıcı

Kendini güvende hissettiğinde:

Çevresindeki kişilerden ya da içinde bulunduğu durum içerisinden güven verici açıklamalar/ mesajlar beklemek yerine kendi iç seslerine daha çok güvenebilirler. Olaylara daha geniş bir pencereden bakabilir, olayların negatif yanları kadar pozitif yanlarını da göz önünde bulundurabilirler. Duygusal açıdan daha dengeli hissedip, kaygıya değil huzura odaklanabilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Endişe düzeyleri artabilir, karar vermekte zorlanabilirler. Çevresindekilerin niyetlerini sorgulayıp şüphe duyma eğiliminde olabilirler. Bir başkası hakkında şüphe duyup bu konuda açıklamaları göz ardı edip kendi görüşlerine katı bir şekilde tutunabilirler. Çevresinin onayını alma ihtiyacı hissettiklerinde kendileri gibi davranmak yerine başkalarının beklentileri doğrultusunda hareket edebilirler.

Tip 7- Maceracı

Kendini güvende hissettiğinde:

Konuları daha derinlemesine inceleyebilir, bilgiye ve gözleme daha çok önem verebilirler. Olumsuzluklarla ve kaygılarıyla yüzleşebilir, sorunlardan kaçmak yerine problemlere çözüm odaklı yaklaşabilirler. Karşılarına çıkan seçeneklerin hepsini denemeye çalışmak yerine, gerçekten istediklerine odaklanabilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Kendilerine ve çevrelerine karşı eleştirel olabilirler. Olayları sadece siyah ve beyaz olarak değerlendirme eğiliminde olabilirler. Mahrum bırakılmış, mutlulukları elinden alınmış gibi hissedip bunun için çevresindekileri suçlayabilirler. Mükemmeliyetçi beklentilerle kaygılanıp harekete geçmekten vazgeçebilir.

Tip 8- Meydan Okuyan

Kendini güvende hissettiğinde:

Güçlerini kendi otoritelerini hissettirmek yerine başkalarını desteklemek ve güçlendirmek için kullanabilirler. Kırılgan yönlerini sevdikleriyle daha rahat paylaşabilir, çevrelerine daha sevecen ve şefkatle yaklaşırlar. Başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışırlar.

Kendini streste hissettiğinde:

Üzüntü, acı gibi, zayıflık göstergesi olarak gördükleri duygularını saklayabilmek için daha agresif davranabilirler. Baskıcı tavırlar sergileyebilirler. Öfkelerini kendilerine yönelttiklerinde ise kendilerini zayıf hissedip kendilerini dış dünyaya kapatma eğiliminde olabilirler.

Tip 9- Barışçı

Kendini güvende hissettiğinde:

Tercihlerini ve isteklerini daha rahat ifade edebilirler. Herkesi memnun etmeye çalışmak yerine kendi önceliklerini gündeme alabilirler. Net kararlar alıp hedef odaklı çalışmalar yapabilirler. Daha enerjik ve üretken olurlar. Güç ve enerjilerinin farkına varıp kendilerinden emin bir şekilde hareket edebilirler.

Kendini streste hissettiğinde:

Problemle yüzleşmek yerine problemi dikkate almayabilir, görmezden gelebilirler. Detaylara takılıp, gerçekten yapılması gerekene başlamakta zorlanabilirler. İyimser bakış açısını kaybedip, kötü senaryolar üzerine düşünmeye başlayabilirler. Kendi ihtiyaçlarını ve tercihlerini belirtmekten kaçınıp tepkisiz kalabilirler. Kurallara uyma konusunda aşırı titiz davranmaya başlayabilirler.

Psikolog Zeynep Ozgen: Gözlemlemek mesleğimin, deneyimlemek mizacımın yapı taşı. Hazır zihnim çalışır, dilim iki kelimeyi bir araya getirir, ellerim yazarken, öğrenebildiğim kadar öğrenmek; anlatabildiğim kadar anlatmak istiyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale