Enneagram üzerine çalışmalar 3: Yılın ilk gününü yaşarken
21/22 Aralık’ta en uzun gece, 24 Aralıkta İsa’nın gelişi, 22-30 Aralık Hanukah ile gong üstüne gong çalındı kozmik olarak. Geçen haftalarda başlayan enerjilerin uyumlanmasını alıyoruz hala. Uyumlanma derken neyi kastediyoruz? Bunu bir örnek ile açıklayalım.
Daha önce kullanmadığınız ancak başkalarının kullandığı kelimeleri gördünüz mü son zamanlarda? Her topluluk bir plana bağlı olarak çalışır. İş yerleri, şirketler, ülkeler, şehirler, bölgeler, üç kişinin bir araya gelip haftalık, aylık yaptığı şeyler de bir plandır. Hiyerarşik olarak üçgenler ile birbirlerine bağlanır planlar.
Genesis’in başlarında Habil ve Kabil alegorisinden sonra şöyle bir bölüm gelir: Kabil, kardeşini öldürdükten sonra doğuya gider, sonrasında Tanrının adıyla ibadet yapmaya başladı diye yazar. Tanrının adı? YHVH? Brahma Vishnu Shiva? Bu konuya şimdi girmiyoruz ancak şuur alanlarımıza inmesini rica edelim. Her harf bir titreşimdir, aynı zamanda bir geometrik formdur, aynı zamanda bir renktir, müziktir, rengi vardır, notası vardır. Harflerin bir araya gelmesiyle kelimeler oluşur. Oluşan kelimeler bir şekilde harflerin titreşimlerini kapsar, bir kod oluştururlar. Belli bir rengi olan, titreşimi olan, hareketi olan, müziği olan…
Fiziksel düzlemde olan her şeyin, astral ve mental düzlemlerde de bir yeri vardır. Bir şeyi sadece fiziksel düzlemde yapamazsınız. Ancak normal seviyedeki mekanik/uykudaki insan, fiziksel seviyede görür ve değerlendirir. Realitenin bağlarını sadece bu seviyede anlar. Fiziksel seviyedeki maddelerin astral ve mental seviyelerdeki bağlarını keşfedersek, o maddeden daha fazla bilgi/izlenim alırız. İsimler, gerçek isimler, yani Adem’in her şeye isim verdiği alegorik hikayede, maddelerin üç düzlemdeki bilgileri de o isme yerleştirildi. Demek ki insanda böyle bir özellik var? Bir şeye “isim” verebiliyoruz? Haydi buna maji diyelim? Sonra da bunun ak’ı ve kara’sı olsun. Konu derinleşiyor.
Şimdi mantraları daha iyi anladık değil mi? Mantralar oldukça güçlü zincirler, serilerdir. Şimdi bu bağlardan haberdar olduk. Bunu bildik, ancak yapmak başka bir şey. Yapmak için geliştirmemiz gereken sorumluluklar var.
Dönelim tekrar konumuza; enerjilerin eşitlenmesi için bir kelime bile yeterli olabilir. O kelimenin içinde birçok kod olabilir, birbirimizle konuşurken zaten en ciddi uyumlanmayı yaşıyoruz. Neden uzun süredir görmediğiniz bir yakınınız geldiğinde bıcır bıcır konuşursunuz? Enerjiler eşitlenmek istiyor sanki? Siz de bunu duygusal bedeninizde bir harekete geçirici etki olarak görüyorsunuz. Sistem başka nasıl harekete geçirecek bizi? Bam diye maddenin arkasındaki hakikati mi göreceğiz?
Kelimeler bizi yüksek seviyelere çıkarabilir. Enerjilerimizi eşitleyebilir. Bir pratik vermek istiyorum. Eğer işler kötü gidiyorsa, modunuz düştüyse, negatiflik sardıysa hemen “birlik, sevgi, irade, mutluluk, bilgelik, aşk” kelimelerinden birini tekrarlayın. Yavaş yavaş titreşimlerin sizi sardığını ve etkilediğini görürsünüz.
Kelimeler, harfler, geometri, mantra, ses çok büyük konular. İnsanlık olarak ikinci ve üçüncü kök ırklardan ders alıp kullanılması gerekiyor. Egomuzun alt seviyeleri için maddeyi manipüle etmenin karmasına ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum insanlık ailesi olarak.
Yeni yıl takvimsel başlangıçlarda bize yol göstersin. Yukarının ışığında arayalım ne arayacaksak. Mutluluk ve huzur bizimle olsun. Planların daha da görünür olduğu bir yıl olması dileğiyle.
İlginizi çekebilir: Enneagram üzerine çalışmalar 2: Sembolizme ön bakış