Geçtiğimiz hafta 3 Aralık Engelliler gününü kutladık. Bu yıl pandemiden dolayı özel eğitim öğretmenliğine görevlendirildiğim için, daha yakından tanımaya başladığım bir alan oldu özel eğitim. Özel gereksinimli çocukları anlama ve seçenekleri çeşitlendirme konusunda adım adım da olsa yol alındığını düşünüyorum. Okullarda kaynaştırma uygulamalarının yaygınlaşmasını ve özel eğitim sınıflarının sayılarının artmasını çok olumlu buluyorum. Engellerin zihnimizde ve kalbimizde yer etmemesi gerektiğini ve kendimiz gibi olmayana önyargıyla yaklaşmamamız gerektiğini bizlere ve çocuklara öğretmede ya da hatırlatmada yardımcı olabileceğini düşündüğüm beş çocuk kitabı önerisinde bulunacağım.
Önereceğim kitaplardan biri Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken çocuk edebiyatı dersini aldığım çok değerli hocam Ayfer Gürdal Ünal’a ait, hocamızın tezinin konusu da 1969-2009 yılları arasında “Çocuk Edebiyatında Engellilik” üzerine ve ayrıca bu tez 2011 yılı Oğuz Tansel Çocuk Yazını ödülünü almaya da hak kazanmıştır. Ayfer Gürdal Ünal farklı konularda da birçok çocuk kitabına imza atmıştır. Kitaplarına ulaşmak isteyenler buradan ulaşabilirler.
Öneri olarak sunacağım kitaplardan biri de “Eğitimde birlikteyiz” projesinin öykülerinden bir tanesi. Bu proje, engeli olan çocukların (3-7 yaş arası) erken çocukluk eğitimine ve ilkokul 1. sınıfa erişimlerini artırmak amacıyla Avrupa Birliği, Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF’in teknik desteği ile yürütülüyor ve çocuklara kaliteli, kapsayıcı eğitim seçenekleri sunuyor. Bu projede toplam 38 çocuk kitabı mevcut, bu kitaplara buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca, görme engelli çocuklarımız için kitapların ve resimlerinin seslendirildiği videolara da buradan ulaşabilirsiniz.
Farklı ama Aynı
“Bir gün, çobanın sürüsündeki keçilerden biri doğurur. Çoban, bu sevimli yavrunun sürüdeki diğer yavrulardan farklı olduğunu hemen anlar. Yavrunun ön bacakları tutmuyordur! Dağlarda, bayırlarda bu yavru keçi ne yapacaktır? Nasıl koşup oynayacaktır? Çoban, yavrunun hayatını kolaylaştırmak için önceleri onu korur, kollar, ama çok geçmeden onun için çok yaratıcı bir çözüm bulur. Artık sevimli oğlak da sürüden ayrı düşmeyecek ve hayatını kendi başına sürdürebilecektir.”
Feridun Oral’ın “Engeller” konusunu ele alarak yazdığı ve resimlediği sıcacık bir kitap, mesleğe başladığımdan beri, yılda en az 3-4 kere okuyorum çocuklara, onlar da her seferinde ilk kez dinliyormuşçasına ilgiyle dinliyorlar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Kısa Kulaklı Tavşancık
Julia Liu’nun yazıp Leo Tang’ın resimlediği ve Çiğdem Kaplangı tarafından Türkçeye çevrilen bu sevimli hikâye, küçük kulaklı bir tavşanın yaşadığı eksiklik duygusunu, büyük kulaklara sahip olmak için yaptıklarını ve bu yolda başına gelenleri anlatıyor. Hikâyenin bitişini biraz keskin bulmakla beraber, çok samimi ve tatlı bir dille anlatılan bir kitap olduğunu ve hikâyenin heyecan uyandırdığını düşünüyorum.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Arkadaşım Yılmaz
Ayfer Gürdal Ünal’ın yazıp Saadet Ceylan’ın resimlediği, AÇEV’in “Benimle Okur musun?” kitap projesi için hazırlanan bu kitapta hikâye küçük kızın gözünden anlatılıyor. Öyküde arkadaşı Yılmaz ile oyunları, mutlulukları, bilmeceleri, paylaşımları, ortak yönleri ve farklılıkları yer alıyor. En son sayfada Yılmaz’ı tekerlekli sandalyede gören okuyucular, engellerin arkadaşlık için hiç bir engel oluşturmayacağını hissediyor.
Balköpüğü ile Tatlı bir Macera
Ceyda Düvenci’nin yazıp Müjgân Başkale’nin resimlediği bu kitap Melisa ve köpeği Maki’nin maceralarını anlatıyor. Melisa, Ay’a yürüteciyle ayak basan ilk çocuk oluyor. Melisa ve Maki bu heyecanlı uzay yolculuğuna çıkarken, bizlere de hayatta farklılıklara yer açmanın önemini ve güzelliğini gösteriyor ve herkesi farklılıkları ve güzellikleri kucaklamaya davet ediyorlar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Mete’yi Çok Seviyorum
Ela ve Mete’nin sıcacık arkadaşlıkları, beraber ne kadar keyifli vakit geçirdikleri, benzerlikleri ve farklılıkları anlatılıyor bu hikâyede. Tüm benzerlikler ve farklılıkların ötesinde, Ela ve arkadaşlarının Mete’yi ne kadar çok sevdiklerinden bahsediliyor. Mete’nin diğer arkadaşlarından küçük bir farkı var diyor öğretmenleri: KRO-MO-ZOM.
Son olarak 3 Aralık için söz ve müziğini benim yazdığım, öğrencilerim Yaşam ve Hicran ve müzik öğretmenimiz Gülden Aybar ile seslendirdiğimiz “Gökkuşağı” şarkısını paylaşmak isterim.
httpv://www.youtube.com/watchv=jvCU_xy2whk&feature=youtu.be&fbclid=IwAR0O5vXK9oAWtkIi4c8xKiDsEfkqYS3hbtnx_HifzSx8jzUqbPH4v2bGwmE
Unutmayalım!
Her şey mümkün; engeller kalbimizi örümcek ağları gibi sarmasın yeter ki!
İlginizi çekebilir: Küçük ağacın hikayesi ve pandemi gölgesinde çocuklar: Ebeveynler ve eğitimcilere düşen görevler