Enerjisi olan projelerin mimarı: Funda Arkas

Evler, odalar dört duvardan oluşuyor; mimarlar ise içindeki enerjiyi yaratıyor. Bir nevi beyaz bir kanvasa renk vermek gibi aslında. Sonunda ruh da katıyor o odanın içine. Funda Arkas, meslektaşlarının aksine önce duvar değil ruh arıyor dokunacağı odalarda.

Funda Arkas tarafından kurulan FD Architecture ise onun oyun alanı, içindeki tüm yaratıcılığı çıkardığı bir köşe. Hem Funda Arkası, hem de FD Architecture’ı daha yakından tanımak için okumaya devam edin…

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Üniversite hayatıma ilk olarak 9 Eylül Üniversitesi’nde İşletme bölümünü okuyarak başladım fakat sonra bölümün bana göre olmadığını anlayarak Mimar Sinan Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi aldım. Mimarlığın insanın içinden gelen bir yetenek olduğuna inanıyorum. Eğitimimin ardından hemen FD Architecture’ı kurdum. Ayrıca, FD Architecture’ın tarzını anlatabilmek ve kullandığımız ürünleri teşhir etmek fikrinden doğan bir konsept mağazamız da var: “Rue 1387.”

funda arkas

Projelerimizi tamamlarken yurt dışından aldığımız birçok dekoratif obje, aksesuar kullanıyoruz. Bu ürünlere  olan yoğun ilgiye cevaben Rue 1387, kurulumundan kısa bir süre sonra satışa başladı diyebilirim. Burası, müşterilerimize Alaçatı Hacımemiş Mahallesi ve İzmir Alsancak’ta hizmet veriyor. Ev dekorasyonunda sıklıkla kullandığımız eski Louis Vuitton valizler, yüzlere orijinal mobilya, dünyanın farklı yerlerinden toplanmış özel  tasarım objeler, 1940’lardan kalma antikalar, Mackenzie Childs’dan ya da Fornesetti’den seçtiğimiz ürünlerin tümünü Rue 1397’de topluyoruz ve buradan kullanıyoruz. Dekorasyon işlerimizde hiçbir projenin bir diğerinin tekrarı olmaması için her mekana ayrı ve özel ürünler seçmeye özen gösteriyoruz.

Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz birkaç projeden bahsedebilir misiniz?

FD Architecture olarak ağırlıklı eski yapıların orijinaline sadık kalarak sıfırdan yeniden inşa edilmesi üzerinde çalışmakla beraber projelendirme, A’da Z’ye yıkım yapım, inşaat projeleri ve  iç mimari/dekorasyon gibi birçok alanda hizmet veriyoruz. İş yerlerine butik otellere, evlere, apartman dairelerine, ofis, restaurant veya café’lere projeler hazırlıyoruz. Son yıllarda özellikle Alaçatı’daki eski papaz evi ya da Rumlardan kalan tescilli anıtlara kayıtlı olan eski taş evleri gibi tarihi değeri olan yapıları alarak onların orijinaline uygun yenilenmelerini gerçekleştiriyoruz. Yapıyı söküp tekrar aynısını yaratıp kendimizden de bir şey katarak çelik konstrüksiyon ya da farklı bir malzemeyle eski ve yeniyi harmanlıyoruz. Enerjisi olan projeleri yapmaya özen gösteriyoruz diyebilirim.

FD Architect’in tarzını nasıl tanımlarsınız? Mesleğinizde hangi tarzlardan ve akımlardan esinleniyorsunuz?

Fransız ve Toskana mimarisinden ilham alıyoruz. Eklektik koltuklar, dökme demirden askılıklar, renkli karolar ve ahşap sandalyelerle Toskana tarzından ilham alırken kullandığımız perde tasarımları , meşe dolaplar  ve  çiçek desenleriyle Provence’ı yansıtmaya çalışıyoruz. FD Arcitecture olarak  19. yüzyılın döküm modasını modern çizgilerle birleştiriyoruz. Zeytin ağacı, meşe, akçaağaç, ladin gibi ağaçlar kullanıyoruz. Bizim için öncelikli olan konforlu, yaşayan evler tasarlamak. Dokusu, kokusu, ruhu olan, karakterli eşyaları kullanmaya özen gösteriyoruz. Projelerimizi göstermek ve kullandığımız ürünleri teşhir etmek fikrinden doğan bir konsept mağazamız var: “Rue 1387.” Burası, Alaçatı Hacımemiş Mahallesi ve İzmir Alsancak’ta müşterilerimize hizmet veriyor. Eski Louis Vuitton valizler, 1940’lardan kalma antikalar, Mackenzie Childs’dan ya da Fornesetti’den seçtiğimiz objelerle evleri giydiriyoruz. Yüzlerce mobilya, obje; dünyanın farklı yerlerinden toplanmış, tasarım ürünlerini kullanmaya özen gösteriyoruz.

Kendi ürün ve tasarımlarınızdan bahseder misiniz ?

FD Architecture olarak patentli tasarım ürünlerimiz var. Bunlardan en çok tercih edilen ise Chester koltuklarımız. Bu koltuklarda Londra’dan özel olarak getirttiğimiz Josephine iskeletleriyle, tekerlekli ayakları birleştiriyoruz. Aynı zamanda aydınlatma, sehpa, saksılar ve ev tekstil ürünlerinden de “runner”,  masa örtüleri, dekoratif yastıkları sayabiliriz. Aydınlatmalarımız da en çok tercih edilenler arasında. Eski tubalar ve müzik aletlerini ayaklı abajurlara dönüştürüyoruz. Yine aynı şekilde at ve kadın büstlerinden aplikler üretiyoruz. Keten ve ham kumaşlar kullanarak kenarları biyeli, kupları deri olan, minik metallerle süslenmiş farklı yastıklar ve yer minderleri tasarlıyoruz.  Aynı zamanda cam vazoları ketenlerle kaplayıp, saksıların üzerine urgan ve halatlar geçirerek özel konsept vazo ve saksılar üretiyoruz.

funda arkas - alacati ev 2

Şu an hangi proje üzerine çalışıyorsunuz ?

Şu anda Çeşme Alaçatı’da devam eden 3 tane projemiz var.  Her biri orjinal çizimlerine sadık kaldığımız ve en önemlisi her bir metrekaresini kullanılabilir hale getirdiğimiz bu projelerden biri bitmek üzere. Alaçatı’da meydana çok yakın bir alanda yer alıyor. Tavan yüksekliği 9,5 m., ortasında büyük bir alanı var ve biz bu alanı zincirlerle inen dev gibi aydınlatma ile taçlandırdık.  Özel taş şömine ve çelik konstrüksiyonlarla harmanladığımız yapı sıcak ve şık, hem yazın hem de kışın keyifle oturulacak bir yaşam alanına dönüştü. Alaçatı ve civarı yapılarımızda mutlaka yeşil bitkilerle süslediğimiz iç avlular oluyor ki bu evde de güzel karolardan süslenmiş, bir avlusu mevcut. Yerler masif, eski ağaçlar var, eski taş yapılar hakim. Orayı bozmadık mesela. Çelik konstrüksiyon, orijinal Alaçatı taşları, Kastamonu’dan getirttiğimiz eski ağaçlar harmanladık. Hem modern çizgiler hem eskiye birçok parçayı karıştırdık. Bir diğer projemiz ise Alaçatı Merkez’de başlıyor, onun da tavan yüksekliği çok fazla. Cam bir fanusun içinde eski bir ağaç var, onu kesmiyoruz ve ağacı evin içinde tutuyoruz onu yaşatacağız.

Yine Alaçatı’nın içinde iki büyük arsanın birleşmesinden meydana gelen, köye yakın bir bölgede, yüzme havuzlu, oturum alanı 350 metrekare olması planlanan temelden bir projeye başladık. Haziran 2017 itibari ile tüm projelerimiz bitmiş olacak. Zamana karşı yarışıyoruz. İstanbul en eski semtlerinden biri olan Balat’ta da projemiz daha var. 3 katlı eski köşkleri renove edeceğiz. Anlayacağınız FD Architecture olarak yenileme işini daha çok seviyoruz. Bu projeler için çok heyecanlıyız.

Aynı zamanda FD Architecture olarak Sevgililer Günü ve özel gün masaları dizayn ediyorsunuz. Bu süreçten bahseder misiniz?

Yurt dışında bulunan özel yerlerden ve fuarlardan özel günler için süs, sofra malzemeleri alıyoruz. Bu konuda bize çok talep geliyor. Müşterilerimizin evlerinde görkemli yılbaşı ağaçları kuruyoruz. Konsept olarak talep edilen renklere uygun süslemelerimizi biz yurt dışından getiriyoruz. Mesela geçen sene Siren Ertan’ın evinde çok keyifli bir ağaç süsledik.  Aynı zamanda özel gün temalı yemek sofraları kuruyoruz. Anneler günü ,doğum günü, yılbaşı ve sevgililer günü için özel süslemeler kullandığımız  masalar hazırlıyoruz.

2017 için farklı projeleriniz bulunuyor mu?

Alaçatı’dakiler ve Balat dışında şu an Londra-Mayfair civarında, orijinali 1800’lü yıllara dayanan bir yapıyı renove edeceğiz. Şubat itibari ile proje start alacak.

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!