Çakra olarak adlandırılan enerji merkezleri güçlü elektrik alanlarıdır. Bu yedi güç istasyonun her biri bedenimizde hormon salgılayan bezlere karşılık gelir. Bu bezlerin hormon üretimini uyarırlar. Çakralar endokrin sistemi ile ve sinir sitemi ile ilişkilidir. Çakra sisteminin farkında olmak bilinçli olarak hem fiziksel hem de ruhsal yönden dengede olmayı sağlar. Yaşamı daha bilinçli yönlendirmeyi, doğru kararlar vermeyi ve karşımıza çıkan fırsatları değerlendirebilme yetisini sağlar.
İşte çakralarımızın dengeli çalışmasına yardımcı olacak yoga pozları:
1.Kök Çakra (Muladhara)
Ağaç pozu (Vrksasana):
Kök çakra aile bağlarını, hayatta kalma, aidiyet ve korunma duygularını yönetir. En eski hatıralar burada saklanır. Kök çakrada blokaj olduğu zaman öz saygı duyulmaz ve kendi kendine yıkıcı davranışlarda bulunulmasına sebep olur. Kök çakra dengede olduğunda güçlü ve kendinden emin hissederiz.
Ağaç pozunu uygularken omurganız dik olsun ve gözlerinizi tek bir noktaya sabitlemeye dikkat edin.
2.Kuyruk sokumu çakrası (Svadhisthana)
Tanrıça pozu (Deviasana):
Yaratıcılık, duygusal denge ve üretmeyi yönetir.Üreme organlarının bulunduğu yerdedir. Aynı zamanda akıcılık, yaratıcılık ve doğurganlığı temsil eder. Bu çakrada blokaj olduğunda duygusal açıdan dengesiz, kendini suçlayıcı hissedilir. Dengede olduğunda yaratıcı, üretken, olumlu ve değişime açık hissedilir.
Tanrıça pozunu uygularken omurganızı dik bir duruşa getirin ve diz kapaklarının ayak parmak uçlarını geçmesine izin vermeyin.
İlginizi çekebilir: Yaz aylarında kollarınızı güvenle kaldırın: Koltuk altı bakımınızı doğru yapıyor musunuz?
3.Karın çakrası (Manipura)
Tekne duruşu (Navasana):
Kişisel gücü yönetir. Karın çakrasında blokaj olduğunda öz saygı azalır, cesaretten yoksun, durgun hissedilir. Karın çakrası dengede olduğunda canlı ve harekete geçmek için hazır hissedilir. Üretken olmak için kişinin kendisine olan güveni tam olur.
Tekne duruşunu uygularken sırtınızı yuvarlamadan düz tutmaya dikkat edin.
4.Kalp çakrası (Anahata)
Deve pozu (Ustrasana):
İçimizdeki koşulsuz sevgiyi, merhamet, af ve kabul duygularını yönetir. Kalp çakrasında blokaj olduğunda olumsuzluk odaklı hale gelinir ve sosyal ilişkiler işlevsiz olur. Kalp çakrası dengede iken koşulsuz olarak hayatın tüm getirdiklerini kabul eder ve sağlıklı ilişkiler kurarak geçmişin yaralarını iyileştirirsiniz.
Deve pozunu uygularken omuzları mümkün olduğunca geriye doğru alın ve kalbinizi gök yüzüne açmayı düşünün.
5.Boğaz çakrası (Vishudda)
Omuz duruşu (Salamba Sarvangasana):
Kalbimizden geçenleri daha açık söylemeyi, konuşurken farkındalığı korumayı yönetir. Boğaz çakrasında blokaj olduğunda sesiniz ve kendiniz kaybolmuş gibi hissedilir. Hayatın getirdiklerine karşı olumsuzluğa odaklanılır. Boğaz çakrası dengede olduğunda sesiniz gerçek duygularınızı iletmenizi sağlar. Ayrıca başkalarını dinleyerek hayatın hakikatlerini yargılamadan kabul edersiniz.
Omuz duruşunu uygularken ayak parmak uçlarınızı mümkün olduğunca gök yüzüne doğru uzatın.
6.Üçüncü göz çakrası (Ajna)
Çocuk pozu (Balasana):
Sezgiler, altıncı his ve diğer çakraların işleyişini yönetir. Bu çakrada blokaj olduğunda mantık devre dışı kalır, güvenilmez ve alaycı olma eğilimi olur. Dengede olduğunda fikir sahibi olunur, doğru ve yerinde kararlar alınır. Hayatın zorlukları karşısında ve seçimlerimiz hakkında kendimizden emin oluruz.
Çocuk pozunu uygularken omuzlarınızı mümkün olduğunca kulaklardan uzak tutarak yere doğru serbest bırakın. Dizlerinizde hassasiyet varsa dizlerinizin arkasına küçük bir yastık koyabilirsiniz.
7.Taç çakra (Sahasrara)
Derin gevşeme (Savasana):
Fiziksel benliğin ötesinde kim olduğumuzu anlamayı tüm manevi değerleri, hayat tecrübesini yaşama kabiliyetini yönetir. Taç çakrada blokaj olduğunda gerçek mutluluğun içimize olduğunu hatırlamaz mutluluğu dışarıda aramaya meyil ederiz. Dengede olduğunda hayatın güzelliğinin farkına varır, mutluluğu içimizde hisseder ve ne olursa olsun özgür hissederiz.
Derin gevşemeyi uygularken tüm ağırlığınızı yere bırakın, gözlerinizi kapatın ve nefesinize odaklanın.
Hareketleri uygularken yere kök saldığınızı hayal edin. Yoga felsefesinde bu düşünce ile pozları uygulamak, önemli bir duygusal iş olan kabullenme kapasitesini arttırmaya, yargılamak yerine kabulleniş duygusunu harekete geçirmeye yardımcı olur.
Öncelikle kendimizi kabul etmek, kendimizi ve etrafımızı yargılamak yerine izleyici olarak eleştirmemeyi öğrenmek bedensel, zihinsel ve ruhsal anlamda gerçek sağlığa ulaşmamıza yol açar.