X

Endomorf vücut tipine sahipseniz nasıl beslenmelisiniz?

Endomorf vücut tipi olan insanlar yavaş bir metabolizmaya sahip olma eğilimindedir, bu da kilo almalarını ve kilo vermelerini zorlaştırır. Bu aynı zamanda kas büyümesini de engeller. Bununla birlikte, belirli bir diyet ve egzersiz planını takip etmek endomorfik bedenleri olan kişilerin sağlık hedeflerini gerçekleştirmelerine ve sürdürmelerine yardımcı olabilir.

Endomorf beden tipi olan insanlar genellikle, boyları ne olursa olsun, geniş bir bel ve geniş kemiklere, eklemlere, kalçalara ve yumuşak, yuvarlak bir gövdeye sahiptir. Endomorfik bir vücuda sahip kişiler diyet yapma, kas kütlesi kazanma ve egzersiz yapmalarını zorlaştıran özelliklere sahip olabilir.

1940’lı yıllarda psikolog William Sheldon üç ana vücut tipini veya somatotipi tanımladı: Ektomorfik, mezomorfik ve endomorfik.
Bunlardan, endomorfik tipe sahip olan insanlar, muhtemelen daha büyük yapıları nedeniyle, yavaş bir metabolizmaya sahip olma eğilimindedir. Daha yavaş bir metabolizmaya sahip olmak, vücudun fazla kaloriyi yağa dönüştürme olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelebilir. Bu nedenle, endomorfik bedenleri olan kişilerin ne yediklerini, ne zaman yediklerini daha fazla kontrol etmeleri gerekebilir. Ayrıca, bu insanlar genellikle daha büyük bir yapıya sahiptir ve fazla ağırlık taşırlar, bu nedenle sedanterizme daha yatkın olabilirler.

Endomorf vücut tipi olan insanlar kas kütlesi kazanmakta zorlanabilir, çünkü aşırı vücut yağları östrojen hormonunun salınımını tetikler. Östrojen seviyelerindeki artış, testosteron gibi kas gelişimini destekleyen hormon seviyelerini azaltma eğilimindedir.

Kaçınılması gereken yiyecekler

Genellikle endomorfik vücut tipinde olan insanlar, meyve, sebze ve rafine edilmemiş, yüksek lifli gıdalardan elde edilen sağlıklı yağları, proteinleri ve karbonhidratları dengeleyen bir beslenme planından yararlanabilir.

Protein bakımından zengin veya sağlıklı tekli doymamış ve çoklu doymamış yağlardan zengin bazı yiyecek örnekleri şunlardır:

  • Az yağlı süt, yoğurt ve peynir gibi az yağlı süt ürünleri
  • Tavuk ve hindi gibi kümes hayvanları
  • Çoğu balık türü, özellikle yağlı balıklar
  • Bitkisel olmayan bitkisel yemeklik yağların çoğu, özellikle zeytin, kanola ve avokado yağı
  • Yumurta ve yumurta akı
  • Badem, fındık ve ceviz de dahil olmak üzere kuruyemişler

Bir endomorf diyetine uygun bazı karbonhidrat örnekleri şunları içerir:

  • Kuru fasulye ve barbunya fasulyesi, mercimek ve nohut gibi baklagiller
  • Meyveler (kavun ve ananas hariç)
  • Brokoli, karnabahar ve kereviz gibi nişastalı sebzeler
  • Kepekli tahıllar ve %100 öğütülmüş tam buğday ekmeği gibi tam tahıllı veya tam buğday ürünleri
  • Tatlı patates, mısır ve havuç gibi bazı nişastalı sebzeler
  • Quinoa ve amaranth gibi bazı rafine edilmemiş nişastalı sebzeler

Amerikan Egzersiz Konseyi’ne (ACE) göre, endomorf vücut tipine sahip insanlar karbonhidratlara ve insüline karşı daha duyarlı olma eğilimindedir. İnsülin, kan şekerlerinin hücrelere girmesini sağlayan bir hormondur. Bu nedenle, endomorf bir diyeti izleyen kişiler, karbonhidrattan yoğun yiyecekleri, özellikle beyaz un ve şeker gibi rafine karbonhidratları sınırlamalıdırlar.

Karbonhidratlar bakımından zengin besinler kan akışına hızla şekeri salıvererek kan şekeri artışına neden olur. Vücudun bu şekerleri yağ olarak yakması, enerji olarak yakmasından daha muhtemeldir. Endomorfik vücut tiplerinin fazla kalorileri yağa çevirme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle, endomorf bir diyet uygulayan insanlar da kalorisi yoğun, ancak besin açısından fakir olan yiyeceklerden uzak durmayı tercih etmelidirler.

Endomorf beslenme sürecinde sınırlandırılması gereken veya sakınılması gereken bazı yiyecek örnekleri şunlardır:

  • Beyaz ekmek, beyaz pirinç, geleneksel makarna ve simit
  • Şekerler, çikolatalar ve diğer tatlılar
  • Fırın ürünleri ve kekler
  • Alkolsüz şekerli içecekler, enerji içecekleri ve spor içecekleri
  • Kepek gevreği, hazır yulaf ezmesi ve pirinç gibi rafine tahıllar
  • Ağır işlenmiş veya kızartılmış gıdalar
  • Krema, çırpılmış krema ve dondurma gibi zengin süt ürünleri
  • Kırmızı et
  • Sodyum bakımından zengin yiyecekler
  • Alkol
  • Hindistan cevizi yağı gibi birçok doymuş yağ içeren yemeklik yağlar

Özetle;
Endomorf vücut tipi olan insanlar daha kolay kilo alabilirler ve yavaş bir metabolizma, düşük kas kütlesi ve yüksek miktarda vücut yağına sahip olma eğilimindedirler. Endomorf diyet planları genellikle rafine karbonhidratlardan kaçınmaya ve sebze, fındık, meyve ve tam tahıllı yiyeceklerden elde edilen sağlıklı yağ, protein ve karbonhidrat yemeye odaklanmalıdır.

Endomorf beslenme planlarının çoğu ayrıca kalorileri yakmak, metabolizmayı artırmak ve yağsız kas inşa etmek için düzenli kardiyovasküler ve kuvvet egzersizlerini içermelidir.

İlginizi çekebilir: Karaciğer detoksuyla metabolizmanızı hızlandırın

Hanife Kara: Diyetisyen Hanife Kara, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarıyla mezun oldu. Üniversitede aldığı eğitim süresince birçok kamu ve özel sağlık kuruluşunda uzun dönemli stajlar yaptı. Sağlıklı yaşam ve zihinsel gücün insan vücudu üzerine etkisi kavramları ile yakından ilgili olan Pozitif Diyetisyen; 2018 yılında aldığı eğitim programını başarı ile tamamlayarak, “Yaşam Koçu” unvanını kazanmış ve mesleğine yeni bir boyut katmıştır. Ege Üniversitesi Fitorerapi Yüksek Lisansı ile eğitim hayatı devam etmektedir. Şu an İzmir'de Pozitif Diyetisyen Hanife Kara beslenme ve diyet danışmanlığı merkezinin kurucu diyetisyenidir.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale