X

Endişelerini kucaklayarak onları kontrol etmenin 5 yolu

Endişe bir tehditle ya da tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda ya da tehlikeli bir durumun içinde olduğumuzu düşündüğümüzde hissettiğimiz, son derece normal bir duygudur. Hepimiz kendimizi zaman zaman endişeli hissederiz. Örneğin hiç bilmediğimiz bir ülkeye seyahate gittiğimizde ya da önemli bir sunum yapacağımız zaman endişeli hissetmemiz oldukça normaldir. Böyle durumlarda endişe bizi tehlikelerden koruyabilir ya da bizi daha iyi çalışmak için motive edebilir. Bu tip endişelere verimli endişe diyoruz. Mesela göğsümüzde fark ettiğimiz bir değişiklik yüzünden endişelenip doktora gitmemiz verimli endişeye bir örnektir.

Endişe bir tehditle ya da tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda ya da tehlikeli bir durumun içinde olduğumuzu düşündüğümüzde hissettiğimiz, son derece normal bir duygudur.

Verimsiz endişeler ise gelecek odaklı olup, gerçek olmayan, sadece zihnimizde varolan olaylar için şimdiden endişelenmemize yol açarlar. Yine göğüsteki değişiklik örneğinden yola çıkacak olursak, göğsümüzde bir değişiklik fark ettikten sonra, zihnimizde bununla ilgili en kötü senaryoları düşünüp, kendimizi bir endişe girdabının içine sürüklemek verimsiz bir endişedir. Daha doktora gitmedik. Belki ortada korkulacak hiçbir şey yok. Ama zihnimizin içinde doktora çoktan gittik ve doktor bize kötü bir teşhis koydu bile. Verimli endişede eyleme geçip doktordan randevu alırken, verimsiz endişede daha doktora gitmeden, gerçekte neyimiz olduğunu öğrenmeden, düşüncelerimizle kendimizi korkudan paralize bir hale getiririz.

Endişelenmek kontrolün bizde olduğu hissini verir bazen insana. Diyelim çalışmayı çok istediğiniz bir şirkete iş görüşmesine gittiniz. Görüşme bittikten sonra, sizinle mülakat yapan kişinin suratının biraz asık oluşundan yola çıkarak ” ya işe alınmazsam” diye bir endişe belirdi içinizde. İşe alınıp, alınmadığınızı bildirmelerine de bir hafta var. Ve siz bu bir haftayı o iş için endişelenerek geçirdiniz. Endişe zihninize hükmetmeye başladı ve zihninizde durmadan mülakat anlarını oynatıp durdunuz. Mülakatı yapan kişinin yüzünün sizden hoşlanmadığı için asık olduğuna da eminsiniz artık. Endişe içinde geçen günlerden sonra nihayet bir haftanın sonuna geldiniz. Ama o da ne? Görüşmeye gittiğiniz şirketten arandınız ve size işe alındığınızı bildirdiler.

Peki ama kontrol hissi bunun neresinde diye soruyor olabilirsiniz? Siz iş görüşmesi hakkındaki endişelerinizle geleceği kontrol altına almayı istediniz. Evet endişe aslında, geleceği kontrol altına alma isteğiyle ilgili bir duygudur biraz da. Hiç gelmeyecek bir geleceğin zihnimizdeki provasıdır. Endişe her zaman gelecek odaklıdır ve bana soracak olursanız da endişe gerekli olduğu zamanlar haricinde, boşa harcanmış enerjiden başka bir şey değildir. Evet bir haftanızı iş görüşmeniz için endişelenerek geçirdiniz. Oysa bu bir haftayı mülakatın sonucunu sakince bekleyerek de geçirebilirdiniz. Çünkü endişelenip, endişelenmemenizin mülakatın sonucu hakkında hiç bir etkisi yoktu. İnsanlar genelde endişenin kendilerini korudukları gibi bir yanılgı içine düşerler. Ancak bu tip bir endişe size hiçbir şey katmaz, sadece değerli zamanınızı sizden çalar. Bu yüzden de bu tip endişelere verimsiz endişe diyoruz. 

Peki verimsiz endişe duygusu ile başa çıkmak için neler yapabilirsin? 

1. Endişeni kucakla
Endişelenmek kontrolün bizde olduğu hissini verir bazen insana. Diyelim çalışmayı çok istediğiniz bir şirkete iş görüşmesine gittiniz.

Genelde hepimiz bize sıkıntı veren düşüncelerden kaçma eğilimi gösteririz. Bazı psikologlar endişe verici düşüncelere sahip olduğumuzda, o düşünceleri kovmakla ilgili teknikler önermektedirler. Örneğin, bu tekniklerden biri bileğe takılan lastik bir bilekliğin, endişe dolu düşünceler belirdiğinde çekip bırakılmasını salık vermektedir.

Ancak ben bu tip yöntemlerin pek işe yaradığını düşünmüyorum. Birincisi endişelerimizi yönetmek adına bileğimize az da olsa acı vermenin saçma olduğunu düşünüyorum. İkincisi de aklımıza takılan bir düşünceyi kovmaya çalıştıkça, o düşüncenin daha da güçlü bir hale geldiğine inanıyorum.

Zihnimiz bir gökyüzüyse, düşüncelerimiz bulutlardır. Tıpkı gökyüzünde geçip giden bulutlar gibi, düşüncelerin de zihninden geçip giderler. Endişe dolu düşüncelerinden kaçmak yerine onları kabullendiğinde, o tip düşüncelerin senin üzerindeki hükmü azalacaktır. 

Kendini endişeli hissettiğinde, kafanın içine seni rahatsız eden endişe dolu düşünceler dolmaya başladığında hiçbir şey yapmadan sadece düşüncelerini izle. Ve endişelerinden kaçmak yerine onları selamla. Endişe verici düşüncelerinden korkma. Onlar sadece düşünce, sana hiçbir zarar veremezler. Endişemize onu yargılamadan ve de ondan korkmadan yaklaşmayı öğrendiğimizde, endişelerimizin kökenine inmemiz de kolaylaşacaktır. Diyelim topluluk önünde konuşma yapmak bize endişe veriyor. Bu endişemizi korkusuz bir şekilde incelediğimiz zaman, endişemizin altında yatan gerçek duyguya ulaşabiliriz.

2. Anda ol

Yukarıda da belirttiğim gibi endişe gelecek odaklı bir duygudur. Örneğin, evdeyken iş hakkında, işteyken de evimiz hakkında endişelenmemizin nedeni anda kalamamamızdır. Diyelim evdesin ve aklına dün, iş yerinde yaptığın sunum geldi. Sunumdan sonra iş arkadaşların sana hiçbir yorum yapmamışlardı ve sen şimdi evde oturmuş sunumunun yeterince iyi olmadığını ve arkadaşlarının da bu yüzden sana yorum yapmadıklarını düşünmeye başladın. Daha sonra da “ya beni sunum yüzünden kovarlarsa?” diye bir endişe belirmeye başladı içinde. Derin bir nefes al ve ana geri dön. Şu an evindesin. Sunumunu yaptın, bitti. Eğer sunumunun yeterince iyi olmadığına inanıyorsan, bir dahaki sefere daha iyisini nasıl yapabilirsin diye düşün. Ve iş yerindeki insanların zihinlerini okumaktan vazgeç. Belki onlar senin sunumunu gayet iyi buldular. Kovulmaya gelince… Diyelim sunumun gerçekten kötüydü. Sence kötü geçen bir sunum yüzünden kovulma olasılığın yüzde kaç?

Şimdi sunumunu, iş arkadaşlarını ve sunumla ilgili endişelerini bir kenara bırak ve dikkatini tamamen ev ortamına ver. Gidip hiç yapmadığın bir şey yapıp elde bulaşık yıka örneğin. Thich Nhat Hanh’ın The Miracle of Mindfulness: An Introduction to the Practice of Meditation kitabında dediği gibi, bulaşık yıkarken sadece bulaşık yıkamalıyız. Eğer dikkatli yapılırsa bulaşık yıkamak gibi sıradan bir eylem bile zihnimizi dengeleyecek meditatif bir aktivite haline dönüşebilir. Aklına yine sunumun gelirse, birinci önerimi uygula. Endişeni selamla ama anda kalarak bulaşık yıkamaya devam et. 

3. Kademeli olarak gevşe
Bu teknik her bir kas grubunu yaklaşık olarak 5 saniye süreyle germek ve daha sonra aniden bu gerginliği ortadan kaldırmaya dayanır.

Sen de fark etmişsindir. Aynı anda hem sakin hem de endişeli olamazsın. Bir daha kendini endişeli hissettiğinde bu küçük egzersizi yaparak sakinleşmeye ve rahatlamaya ne dersin? Dr. Edmund Jacobson tarafından 1930’lu yıllarda geliştirilen Progresif kas gevşetme tekniği (PKG), kas gerilmesi üzerinde durur ve kasları germeye ve serbest bırakmaya dayanan sistematik bir süreç kullanılarak uygulanır. Bu teknik her bir kas grubunu yaklaşık olarak 5 saniye süreyle germek ve daha sonra aniden bu gerginliği ortadan kaldırmaya dayanır. Eğer geçmişte kas spazmı yaşadıysan, sırtınla veya kaslarınla ilgili problemlerin varsa lütfen doktoruna danışmadan bu uygulamayı yapma.

Sırt üstü yat. Gözlerini kapa ve derin bir nefes al. Şimdi kademeli olarak önce vücudumuzu gereceğiz, sonra da gevşeteceğiz. Hazırsan başlıyoruz. Sağ ayak kaslarını yavaşça kas, yapabildiğin kadar sık ve gevşet. Sonra sağ bacağını sık ve gevşet. Sağ elini sık ve gevşet. Sağ kolunu sık ve gevşet. Gerilme ve gevşeme arasındaki farka dikkat et. Şimdi bu dediklerimin aynılarını sol ayağın, sol bacağın, sol elin ve sol kolun için yap. Daha sonra alnını sık ve gevşet. Yüzünü sık ve gevşet. Omuzlarını kulaklarına doğru getir, sonra gevşet. Tekrar derin bir nefes al. Bütün vücudunu tepeden, tırnağa gevşet. Şu an çok rahatsın. Bütün vücudun gevşemiş halde. 

Şimdi kendini bir güzel plajda hayal et. Güneş seni tatlı tatlı ısıtıyor. Çıplak ayakla sahilde yürüyorsun. Dalgalar hafif hafif ayaklarına çarpıyor. Biraz daha yürüdükten sonra kumun üstünde oturmaya karar veriyorsun. Burası senin güvenli yerin. Kendini endişeli hissettiğin zamanlar buraya gelebilirsin. Şimdi endişelerinin hepsini bir balona koyduğunu düşün. Ve bu balonu gökyüzüne sal ve onun giderek uzaklaştığını hayal et. Plaja bir kez daha baktıktan sonra derin bir nefes al ve yavaş yavaş gözlerini aç. Dilersen bu yazdıklarımı kendi sesinle kaydederek egzersizi o şekilde de yapabilirsin. 

4. Hareket et

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sporu 2005 yılında ruh sağlığını koruyucu önlemler arasına almıştır ve her gün 30 dakika spor yapılmasını önermektedir. WHO’nun bu kararının yanı sıra yapılan araştırmalar spor yapmanın, ve hareket etmenin endişe seviyemizi aşağı çekme konusunda da etkili olduğunu gösteriyor. Bu araştırmalarda özellikle yüzmenin, dans etmenin endişe seviyesini aşağı çekmede yardımcı olduğu gözlemlenmiş. Spor yapmanı engelleyecek herhangi bir sağlık sorunun yoksa sen de hareket ederek endişelerinle başa çıkabilirsin. 

5. Yaşam tarzını gözden geçir
Gün içinde çok fazla kahve tüketiyorsan bu alışkanlığını da gözden geçirmen gerekebilir.

Televizyonda izlediğin filmlere, dizilere dikkat et. Eğer seyrettiklerinin çoğu şiddet içerikliyse kendini endişeli hissetmen o kadar da şaşırtıcı değil. Beynini ve zihnini bu tip şiddet içerikli filmlerle doldurmak istediğine emin misin? Bugünden itibaren seyrettiklerine dikkat etmeye ne dersin? Yine bugünden itibaren dinlediğin müziklere de dikkat et lütfen. Araştırmalar dinlediğimiz müzik türünün duygu durumumuzu etkilediğini gösteriyor. Müzik zevkin ne olursa olsun, gün içinde seni sakinleştiren müzikler de dinlemeyi ihmal etme.  

Bunların yanı sıra eğer gün içinde çok fazla kahve tüketiyorsan bu alışkanlığını da gözden geçirmen gerekebilir. Araştırmalara göre kafein endişe seviyemizin yükselmesine yol açabilir. Kendini endişeli hissettiğin dönemlerde kahve içmeyi azaltıp, eğer hoşlanıyorsan ıhlamur, papatya gibi bitkisel çaylardan istifade etmeyi deneyebilirsin.

Endişe duygusu ve onunla başa çıkma yöntemleri bu yazıya sığamayacak kadar derin konular. Ben sana kendini hafif düzeyde endişeli hissettiğinde işine yarayabilecek bazı yöntemler önerdim. Eğer endişe duygusu hayatını çok fazla etkileyen bir hale geldiyse kendine bir iyilik yap ve işin uzmanlarından psikolojik yardım istemeyi ihmal etme. 

Soruların için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsin.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale