X

En zor zamanlarda bile şükretmeyi unutmamanız gereken 10 şey

Zaman zaman birçoğumuz sahip olduklarımızın farkında olmak yerine elde edemediklerimize odaklanabiliyoruz. Elimizdekiler için şükretmeyi unutup minnettar olmanın ne kadar önemli olduğunu gözden kaçırabiliyoruz. Sanki sadece başımıza iyi bir şeyler geldiğinde şükran duymamız gerekiyormuş gibi hissedebiliyoruz. Oysa ki, şükretmek hayatımızın her anında günlük davranışlarımızın bir parçası haline gelmeli. Neden mi? Gelin birlikte bakalım.

Araştırmalar, şükretmenin birçok fiziksel ve zihinsel faydası olduğuna dikkat çekiyor. Şükretmek, stresin vücutta yarattığı olumsuz etkileri azaltarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Hastalığa sebep olabilecek fiziksel tehditlerden bedeni korumaya yardımcı olan şükran duygusu, aynı zamanda başta kalp yetmezliği olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara ilişkin risk faktörlerini de iyileştirebiliyor.

Journal of Happiness Studies’te yayınlanan bir araştırma, şükran duymanın kaygı ve depresyonun etkilerini hafiflettiğine, iyi olma hissine katkıda bulunduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca benzer bir başka çalışma, şükretmenin romantik ilişkilerdeki doyumu ve mutluluğu artırdığını da ortaya çıkarıyor.

İlginizi çekebilir: Şükretmenin hiç beklenmedik faydaları

Peki, şükretmek hem bedenimize hem de zihnimize bu denli fayda sağlarken neden onu ihmal ediyoruz? Neden bazılarımız için şükretmek diğerlerine göre daha zor? Belki şükretmenin önemini yeterince bilmediğimizden belki de günlük hayatın çoğu zaman stresle harmanlanmış koşuşturmasında bir şeyler için minnet duymayı aklımıza bile getiremediğimizden… Fakat artık bir şeyleri değiştirme ve farkına varma zamanı.

Yaşadığınız hayata şükretmek için önce sıcak bir eve, sonra konforlu bir arabaya, şık kıyafetlere ya da yiyeceklerle dolu bir buzdolabına sahip olmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Tabii ki çalışıp kazandıklarınız, severek satın aldıklarınız ya da her gün faydalandığınız her şey şükretmek için geçerli bir sebep olabilir. Ancak, şükredebilmek için bu ve benzeri şeylere ‘sahip olmaya’ ihtiyacınız yok.

Bugüne kadar sahip olsanız da fark etmediğiniz ancak şükredebileceğiniz kadar önemli ve değerli şeyleri görebilmek için, bazen sadece kendinize ya da çevrenize biraz daha dikkatli bakmanız yeterli. İşte en karamsar anlarınızda, zihniniz kendinizle ve yaşamınızla ilgili negatif düşüncelerle dolu olduğunda, “Şükredecek hiçbir şeyim yok.” dediğiniz zamanlarda bile size kendinizi çok daha iyi hissettirecek, şükretmeye değer 10 şey:

1. Aldığınız her nefes

Evet, nefesiniz. Sağlıkla, mutlulukla, kolaylıkla, huzurla aldığınız her nefesin değerini bilin. Yeni bir güne başlarken içinize çektiğiniz o umut dolu nefes için her sabah şükredin. İçinize derin derin çekebildiğiniz nefesi, hayatın her anıda size sunduğu bir armağan olarak görün.

2. Attığınız her kahkaha

Gülebilme yeteneği inanılmaz bir hediyedir. Çünkü kahkahaların öğrenilmesi gerekmez, en küçük bebekten en yaşlı yetişkine kadar hepimizin sahip olduğu doğuştan gelen bir yetenektir. İçinizi neşe ile dolduran, tek başınıza ya da sevdiklerinizle paylaşarak attığınız dolu dolu kahkahalar için şükredin.

3. Doğanın her parçası

Her sabah doğan güneş, geceyi aydınlatan ay, bembeyaz bir örtüye dönüşen kar, küçücük bir tohumdan çıkan rengarenk bir çiçek, yağan yağmur… Doğanın mucizelerle dolayı her olayı için şükredin. Yağmurdan sonra çıkan gökkuşağının, sonbaharda yaprak döken ağaçların, taze biçilmiş çim kokusunun değerini bilin.

4. Gezegendeki her canlı

Sadece insanları değil; köpekleri, kuşları, geyikleri, papatyaları, mantarları tüm canlıları sevin, hepsi için şükredin. İçimizi ısıtan halleriyle evimize renk katan kediler ya da baharın habercisi, sabahlarımızın neşesi cıvıldayan kuşlar, şükran dolu bir yaşam için en güzel sebeplerden değil mi?  Kocaman dünyada insanlar olarak tek başımıza kalmadığımız için aslında ne kadar da çok şanslıyız.

5. Anlamlı her bilgi

Öğrendiğiniz, keşfettiğiniz, şaşırdığınız, araştırdığınız, meraklandığınız, aradığınız ve bulmak için çalıştığınız her bilgi için şükredin. Kendinizi geliştirmenize, bakış açınızı yenilemenize, yeni bir “ben” yaratmanıza yardımcı olacak bilginin peşinden gidin. Hayatınıza anlam katan, ufkunuzu açan her bilginin kıymetini bilin. 

6. En değerli varlığınız sağlığınız

Ağrısız bir beden, güzellikleri görebilen gözler, enfes kokuları duyan bir burun, koşarken güçlenen bacaklar… Hepsi için şükredin. Sağlığınızın değerini bilin; her güne başlarken sağlıklı olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu kendinize hatırlatın.

7. Müziğin coşkusu

Bir düşünün, modunuzu en hızlı yükseltebilen şeylerden biri en sevdiğiniz şarkının çalması olabilir mi? Müziğin ritmine, size hissettirdiklerine, içinizde uyandırdığı olumlu duygulara şükredin.

8. Para ile satın alamadığınız şeyler

Sevmek, sevilmek, başarmak, koşmak, bir çiçeği koklamak, bir kediyi sevmek… Para ile satın alamayacağınız, size kendinizi iyi hissettiren her duygu, her düşünce için şükredin.

9. Tüm sevdikleriniz

Aileniz, dostlarınız, eşiniz, yakın arkadaşlarınız… Hayatı paylaşmaktan, birlikte olmaktan keyif aldığınız tüm sevdiklerininiz için şükredin. Yanınızda olmasalar da bir telefon uzağınızda onlara ulaşabildiğiniz için hepsinin kıymetini bilin.

10. Yinelenen şifa

Geçmişte bulduğunuz şifalar ya da bugün hala içinde olduğunuz iyileşme süreci için şükredin. İyileşen ağrılarınız, geçen hastalıklarınız, geride kalan acılarınız, şifa dolu bir yaşamın değerini bilin.

Yaşamınızı şükran duygusuyla doldurmayı ihmal etmeyin. İyi bir şeyler olmasını, bir şeyleri elde etmeyi, başarmayı ya da satın almayı beklemeyin. Camı açın, doğanın kokusunu içinize çekin. Sağlıkla ayakta durduğunuz, nefesinizi ciğerlerinize çektiğiniz, sevdiklerinizle güzel anlar geçirdiğiniz, müziğin coşkusunu içinizde hissedebildiğiniz her an için şükredin. Minnet dolu olmanın, şükretmenin gücünü yaşamınızın her anına taşıyın. Her gün, her an, kendinize küçük hatırlatmalar yapın. Şükretmeye nasıl ve nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız “Şükretmeyi alışkanlık haline getirmenin yolları” yazımıza göz atın.

Şükretmeyi bir alışkanlık olarak rutinlerinize eklediğinizde yaşamınızın çok daha iyi yönde ilerlediğini fark edeceksiniz. Harvard Health’in önerdiği gibi, ruh halinizi iyileştirmek istiyorsanız şükredin. Moralinizin bozuk olduğunda, sinirlendiğinizde, stresli hissettiğinizde şükrederek zor duygularınızla baş edebilir, kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hayatınıza huzur getiren şükretme biçimleri

Kaynak: lifehack, psychologytoday, health.harvard

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale